Evet "tahammül" ...işte bende tükenip biten ve benide tüketen kavram.... Öğrenciler her harükarda öğretmenlere sıkıntı yaşatır, büyük veya küçük.. Ama bu yaşanan sıkıntılara birde cahil veli katılırsa işte orada "tahammül" diye bişey kalmıyor.. Mesleğe başlarken içimde bin bir türlü hayaller vardı.Evlatlarımı en iyi şekilde yetiştireceği mi düşünürdüm, büyük bir şevkle,,,, Ama olmadı, içimdeki şevk bitti.Artık çok uzaklarda...Hem de daha 2. yılım olmasına karşın..Ne yazık ki öğrencimle, bende çok kötü şeyler yaşadım, yaşıyorum.. Çocuğun ruh sağlığı bozuk ve benimkide bozuluyor.. Bana karşı her türlü saygısızlığı yaptı.. Artık dayanamadım..Nihayetinde bende insanım... Babası beni tehdit edip üzerime yürüdü.. Yaptıklarını anlattım, benim çocuğum yapmaz yalan söylüyorsun dedi, ve hakkımda olur olmaz şeyler çıkarıp benim diğer velilerle aramı bozmayıa çalıştı..Eğer bu köyde olmasaydım, yani bu mesleğe kutsal paye vermeseydim, farklı olaylar yaşayabilirdim. Şimdi düşünüyorum, bunun için miydi onca yaşadığım sıkıntı....
Dayağa gelince evet olmalı diyorum..Bunu ben değil ülkemizdeki Eğitim Bilimlerinde ki en iyi hocalardan biri diyordu ve gerekçesinide açıklıyordu. Tabi biz karşı çıkıyorduk; ama şimdi ne kadar haklı olduğunu görüyorum...
%100 katılıyorum.. mesleğe başlamadan önce benim de çok çok çok fazla ideallerim vardı. kesin yaparım kesinlikle yapmam dediğim şeyler vardı.. hepsi geçti.. öğretmenlik kesinlikle kitaplarla öğrenilecek bir meslek değil... yaşadıkça şekilleniyor kişiliğiniz öğretmenlik kimliğimiz.. kim bilir bundan 10 yıl sonra nasıl bir öğretmen olacağız??