Konu yıllardır kapanmayan, kanayan bir yara, neresinden başlayacağımı şaşırdım öğretmenlerim.
Her yıl zümre başkanları toplantıları yapılır ve her seferinde ısrarla bizleri rahatsız eden konular dile getirilir. Lakin yazdıklarımız ne okunur ne de ciddiye alınır. Oysa bu toplantılarda konuşulan konular eğitime en çok emek veren, işin zahmetli kısmını üstlenen biz öğretmenlerin temel sorunlarıdır. Belki de bu sorunlar ulaşması gereken yerlere iletilse ve çözüm önerileri gelse çok farklı bir eğitim sistemimiz olur...
Geçen yıl da dördüncü sınıf okuttum, bu yıl da dördüncü sınıf okutuyorum. Bu yıl özellikle fen bilimleri kitaplarını görünce gözlerime inanamadım.
Araya dergi benzeri bişeyler karıştı herhalde diye düşündüm. Çalışma kitapları bölümü tamamen çıkarılmış, tema sonlarına uyduruk bir kaç etkinlik ve soru eklenmiş. Örneğin, Maddenin Değişimi gibi geniş kapsamlı bir temanın sonunda çoktan seçmeli üç soru var...
Matematik kitabı deseniz başlı başına ayrı bir sorun. Örneğin çocukların bu yıl kesirlerle ilgili ilk kez gördükleri konular sadece teorik bir tarifle geçiştirilmiş. Zannedersiniz bu çocuklar üniversiteye gidiyorlar, okuyacaklar ve örnek çözmeden konuyu kavrayacaklar.
Dokuz ders saati verdikleri kesirler konusunun içinden yaklaşık bir ayda zor çıktık... Geçen yıl daha da trajikomikti; dört işlem konusuna geçmeden virgüllü sayılarla sıvı problemleri çözdük.
Türkçe kitabındaki metinler ise çocukların ilgisini çekmiyor. Geçtiğimiz haftalarda "Ülkem'in Renkli Haritası" adlı ülkemizi anlatan bir metin işledik. Konu bittiğinde çocuklarımdan aldığım geri dönüt her zamankinden çok farklıydı: Öğretmenim bu metni çok sevdik, ülkemizle ilgi bir çok yeni bilgi öğrendik. Neden böyle metinler çok değil, dediler. Bir de "Tarihimize Yön Verenler" metnini çok beğendiler. Demek ki ülkemizi anlatan, kültürümüzü yansıtan metinler daha çok ilgilerini çekiyor...
Sosyal bilgiler kitabında da şu an hatırladığım, yönlerle ilgili bir bilgi yanlış verilmişti...