Birinci sınıftan itibaren okuttuğum bütün Türkçe kitaplarında aynı sorun vardı. Akıl almaz derecede uzun ve özensiz hazırlanmış metinler. Elbet metinler kısaltılıp düzenlenerek konur kitaba ancak bizde baştan iki cümle ortadan beş cümle sondan üç cümle seç koy şeklinde yapılıyor bu iş. Okuduğumuz pek çok metinde konu bütünlüğü yok. Ana fikir bulmak imkansız. Etkinlikler uyduruk. "Okuduğunuz şiirin en çok hangi dörtlüğünü beğendiniz?" diye soruyor ama şiirde dörtlük yok mesela. Bir dolu buna benzer hata var. Metinler daha kısa ve amaca hizmet eder etkinliklerle desteklenmiş olmalı. Aslında Türkçe derslerinde böyle kısa ve anlamsız metinler okumak yerine sene başında belirlenen kitaplar sınıfça okunmalı ve bunlara yönelik eğlenceli etkinliklerle konular pekiştirilmeli. Bu kadar çok tema ve haftada bir metin yerine ayda bir metinle çok daha verimli ders işlenir.
4. Sosyal bilgiler kitabında sayfalar dolusu masal içinde iki sözcük bile bilgi yoktu çoğu zaman. Hiçbir amaca hizmet etmeyen bir kitaptı. Çocuklar okumaktan haklı olarak sıkıldı. Biz bile sıkıldık.
4. Sınıf Fen ve Teknoloji kitabında da resimden bol birşey yoktu. Doğru düzgün konu anlatımı veya bilgiye rastlamadık. Etkinlikleri de bir o kadar yetersiz ve kötüydü.
Sosyal ve fen kitapları kısa konu özetleri ve bunlara yönelik bol eğlenceli etkinlik içermeli.
4. Sınıf matematik zaten en korkuncuydu bu sene. Bir örnek üç sayfa sürer mi? Ondalık sayılar konusunda resmen artistik patinaj hakemleri yetiştirdik. Örneklerin pek çoğunda hata vardı.
4. Sınıf İngilizce kitabı da berbattı. İnsan bakınca bile nefret ediyordu. Resimler çok başarısızdı. Ama hakkını yememek lazım. Etkinliklerinin büyük çoğunluğu işe yarardı.
Ders kitabı dediğin biraz da bilgi içermeli. Neyin ne olduğunu güzel güzel anlatmalı. Bizimkilerin hepsi masal. Çocukların evde ders kitabından yararlanarak konu tekrarı yapması ya da sınava çalışması imkansız. Çünkü koca kitaplarda bilgi veren, açıklama yapan toplasan on cümle yoktu. Oysa çocuklar ders kitaplarından kendi kendine ders çalışabilmeli. Örneğin okula gelmediği günleri telafi etmek için kitaptan da yararlanabilmeli.
Kitaplardaki bence en büyük yanlış ders ve çalışma kitabı ayrımı. Konuyu verir ardına çalışmalarını koyarsın. Bir o yana dön bir bu yana dön uğraşıyoruz bu şekilde. Ayrıca 2. Kitapların sayfa sayıları da çok hatalı. Bir kitabın ilk sayfa numarası örneğin 145 olur mu?
Biz böyle bulabildiğimiz her kanaldan görüşlerimizi belirtiyoruz ama malesef duyan da yok. Bir kurum nasıl olur da yaptığı uygulamalardan dönüt almaz aklım almıyor. 8 senedir bu yeni sistemle ilgili karşılaşılan güçlükler hatalardan bahsediyoruz ama ben programlarda arada bir yapılan bir iki sözcük düzeltme dışında bir düzeltme çalışması da görmedim. Konuları işleyip hiç değerlendirme çalışması yapmadan devam eden öğretmene benziyor bizim bakanlığımız