Dikkat Eksikligi Ve Hiperaktivite

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 May 2011 10:10:55
dikkat eksikliği  olan çocuklar için öneriler

ÖNERİLER

•  Onu olduğu gibi kabul ettiğinizi gösterin. Ders başarısı düşük olması konusunda kendisine destek vereceğinizi ve bu sorunun altından birlikte kalkabileceğinizi ona söyleyin.

•  Onu motive edin.

•  Kalabalık, hiperaktif çocuğu rahatsız eder. Kalabalıktan, kalabalık alışveriş ortamlarından kaçının. Fazla uyaran, hareketliliği arttıracaktır.

•  Disiplin kurallarınızda, isteklerinizde ve günlük işlerinizde tutarlı ve istikrarlı olun

•  Onu ev veya okul çevresindeki çocuklarla kıyaslamayın. Her çocuk kendisi olabildiği ölçüde doğru davranabilir.

•  Bu çocuklar çoğunlukla kolay anlaşılan, detaysız ve kesin yönergelere ihtiyaç duyarlar

•  Yanlışlar üzerinde durmayın. Olumlu davranışları için onu kucaklayın, güzel sözler söyleyin. Gerekirse minik ödüller verin. Unutmayın, hiperaktif çocuk o kadar çok eleştiri alır ki, olumlu desteğe ve sevgiye diğer çocuklardan daha fazla ihtiyacı vardır. Ancak hak etmediği ve doğru olmayan övgüler de bulunmayın

•  Çocuk heyecanlı ve hareketli olduğunda onu başka bir aktiviteye yönlendirerek dikkatini dağıtmaya çalışın.

•  Dayaktan, fiziksel cezalardan kaçının. Bunlar hiperaktif çocuklar için etkisiz cezalardır.

•  Uzun vadeli tehditlerde bulunmayın, cezalandırma, istenmeyen davranışın hemen ardından yapılmalıdır. 1 hafta boyunca TV izlemekten mahrum bırakmak çocuğu sadece hayal kırıklığına uğratacak ve engellenmiş olduğunu hissettirecektir. Ceza istenmeyen davranışa uygun olmalıdır.

•  Sınıf yapısı ve okul kuralları hiperaktif çocuk için oldukça zorlayıcıdır. Öğretmen çocuğun içinde bulunduğu durumu ayrıntıları ile bilmelidir. Bu bozukluğu tanıyan öğretmenin olumlu işbirliği kurma ihtimali daha kuvvetlidir.

•  Hiperaktif bir çocuk için büyük bir okul yerine, küçük bir okul ve mevcudu az bir sınıf daha elverişlidir. Kalabalık gruplar içinde dikkatlerini toplamaları zordur.

•  Çabuk sıkılan ve sık sık motive edilmeye ihtiyaç duyan bir hiperaktif çocukta özel öğretmen çok işe yarar. Becerikli bir özel öğretmen sınıfta tam günde öğrenemediği pek çok konuyu 1 saatte öğretebilir.

•  Çocuk ödevlerini yaparken kısa ara vermelidir. Bu aralara diğer çocuklardan daha fazla ihtiyaç duyar.

•  Mümkünse çocuk öğretmenin gözü önünde, pencereden uzak tahtaya en yakın bir yere oturmalıdır.

•  Oyun saatlerin azaltma, teneffüse çıkmama cezası yanlış olacaktır. Fazla enerjisini harcayamadığı için derste olumsuz davranışlar sergileyebilecektir.

•  Kesin kuralları olan, düzenli bir sınıf ve sınıf öğretmeni hiperaktif çocuk için uygundur. Serbest bir sınıf ortamında dağılabilirler.

•  Sınıf düzeni oluşturulurken bir sınıfa üçten fazla hiperaktif çocuk yerleştirilmemelidir.

•  Bilgileri aktarırken modeller, objeler ve resimler kullanarak anlatın. Böylece konular daha ilginç hale gelecektir.

•  Ders programını düzenlemek sizin elinizde ise müzik, beden eğitimi, resim gibi dersleri daha çok dikkat gerektiren Türkçe, Matematik gibi derslerin arasına koyun

•  Uzun sürebilecek ödevleri küçük parçalara bölerek verin. Hem yaptığı işi gözünde büyütmeyecek hem de sık sık bir işi tamamladığını görerek bir sonraki iş için motive olacaktır

•  Belli çalışma alışkanlıklarını sağlayacak ve istenmeyen davranışlarını kontrol edecek etkin bir sistem geliştirin. Ödül puanları, başarıyı grafikle göstermek, çıkartmalar , yıldızlarlar vermek çocuğu heveslendirecektir.

•  Dikkatin dağıldığı düşünüldüğünde sadece öğretmen ve çocuk tarafından bilinen, diğerlerinin anlamayacağı bir şifre, bir işaret onu utandırmadan dikkatini anlatılana vermesini sağlayacaktır.

•  Öğretmeninin attığı küçük olumlu adımları görüp,onun farkında olduğunuzu hissettirmelisiniz. Farkedildiğini, izlendiğini ve sevildiğini hissederse çabalarınızın meyvelerini alabilirsiniz.

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 May 2011 10:11:26
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNUN TEDAVİSİ

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tedavisinde çocuk psikologu, aile ve okuldaki öğretmenlerin işbirliği gerekir.

AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan bir çocukla yaşamın zorlukları vardır. Bu zorluklarla baş etmenin ilk adımı çocuğunuzun durumunu kabul etmektir. Çocuğunuzun sizi rahatsız eden şeyleri isteyerek yapmadığını, tedavinin amacının onu ortadan kaldırmak değil, kontrol etmek olduğunu anlamanız gerekir. Bu çocukların diğer çocuklardan daha fazla takibe ve disipline gereksinimi vardır. Ders çalışılan mekânın dağınık olması, fazla eşya bulunması, zaten dikkat süresi kısa olan çocuğun dikkatini daha fazla dağıtır. Ders çalışırken kimi çocuklara göre 20, kimi çocuklara göre ise 30 dakikada bir ara vererek hem çocuğun gereksinimini gidermiş, hem de otoritenizi korumuş olursunuz. Aşırı hareketlilikleri kontrol edilmelidir. Onları başkalarıyla kıyaslama ve örnek gösterme işe yaramaz. Enerjisini boşaltabileceği etkinlikler çocuğun hayatında devreye sokulmalıdır. Spor ve sanat aktiviteleri çocuğunuzun olumlu gelişimini sağlar. Çocuğun yatma, yeme, ders çalışma saatleri belirli, düzenli ve yaşına uygun olmalıdır. Kurallara uymada zorluk çekerler ancak açık, net, kesin, tutarlı ve uygulanabilir kurallara ihtiyaç duyarlar. Eğer yapması gereken şeyleri yapmazsa, kazanmış olduğu güzel şeyleri kaybedeceğini söyleyin.

ÖĞRETMENE DÜŞEN GÖREVLER

Aşırı hareketliliğin ve dikkat dağınıklığının ortaya çıkarttığı en büyük zorluklar sınıfta yaşanır. Bu nedenle, öğretmenler tedavinin önemli bir öğesidir ve onların iş birliği ve çocuğa yönelik motivasyonu olmadan başarıya ulaşmak güçtür. Başarısız oldukları alanlara karşın, bu çocukların başarılı oldukları alanlar da vardır. Öğretmen bunları bulup, çocuğa gösterebilmelidir. Ön sıralarda oturtularak, hareketlerini kontrol etmek mümkündür. Çocuğun özrünü göz önünde bulundurmak, ama yapabileceğinin en iyisini istemek gerekir. Onların teneffüslere diğer çocuklardan daha çok ihtiyacı vardır. Öğretmenler bunu göz önünde bulundurmalıdır. Dinlediklerini daha iyi öğrenirler ve sözel anlatımda başarılı olurlar. Başarılarını ölçmek için yazılıya girmek yerine sözlü sınav şansı verilmelidir.

Çevrimdışı ogretmen67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.756
  • 3.378
  • Türkçe Öğretmeni
  • 1.756
  • 3.378
  • Türkçe Öğretmeni
# 06 May 2011 10:17:44
Oğlan: "Baba yatağa gidemiyorum. Çünkü odamda canavarlar gizleniyor".
Baba: "Gel bakalım belki canavarlarla arkadaş oluruz. Canavarlar ne yemekten hoşlanıyor biliyor musun?".
Oğlan: "Belki tatlı, bisküvi seviyordur".
Baba: "Bu hoşlarına gidebilir. Gel canavarlara yemek koyalım. Canavarlara ne istediğini sor? Neden sormuyorsun?".
Oğlan: "İnsanları korkutmak istiyor".
Baba: "Neden?"
Oğlan: "Güçlü hissetmek için"
Baba: "Eğer onunla arkadaş olursan sana ne yapabilir?".
Oğlan: "Beni koruyabilir."
Baba: "Bana iyi bir arkadaş olabilir gibi geliyor ya sana?".
Oğlan: "Evet."

Çevrimdışı yaren60

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 245
  • 497
  • Okul Müdürü
  • 245
  • 497
  • Okul Müdürü
# 06 May 2011 13:58:04
genel olarak öğrenci sorunları eğitim sistemimiz içerisinde dikkate alınmıyor.öğrenci sorunları ile ilgili mücadele işi yalnızca öğretmene bırakılıyor.rehberlik çalışmaları ve akademik çalışmaların sınıf içinde uygulanmaya çalışılması ek mesai istiyor ve pek faydalı olmuyor kanaatindeyim.

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 06 May 2011 14:03:07
yaren60 öğretmenim haklısınız.bizim özellikle özel eğitim konusunda çok eksikğimiz var.özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımız kaynaştırma olarak sınıflarımızda.ama bizler bu konuda tam olarak ne yapacağımızı bilmiyoruz.o çocuklarımıza yeterli olamıyoruz.kaynak odalar tüm okullarda aktifleşirse ilerleme sağlarız.

Çevrimdışı ÇAKIL31

  • Aktif Üye
  • **
  • 4
  • 607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 4
  • 607
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 15 Oca 2014 22:13:22
Arkadaşlar aşırı hareketli , arkadaşlarına ve eşyalarına zarar veren , benim ders işlememe engel(konuşmaya başladığımda dediğimi tekrar ediyor, bir anda bağırıyor yapmak istemediğinde kağıtları yırtıyor kalemin ucunu yemeye başlıyor )  olan bir öğrencim var. Rehber öğretmenimizle hastaneye yönlendirdik . Hiper aktiflik tanısı konulmuş. İlaç kullanıyor fakat etkisi öğlene doğru geçiyor :Öğleden sonra yine yapacağını yapıyor.1.sınıf okuttuğum için öğleden önce çocuklara ne öğretebilirsem o kar oluyor. Bu konuda yardımınızı bekliyorum .Şimdiden Teşekkürler....

Çevrimdışı a000

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 343
  • 590
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 343
  • 590
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 16 Oca 2014 00:57:23
hocam dozu konusunda doktora tekrar yönlendirin ve doktora durumu anlatan not yazın.
biz öyle yapmıştık

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.895
  • 32.896
  • 512.895
# 13 May 2014 09:27:39
Prof. Dr. Russell Barkley DEHB teşhisi için üç kriterden söz ederek, “İnsanın en az altı ay gözlemlenmesi, bir bozukluğun olması ve sık sık şiddetli yaşanması gerekir” dedi. Barkley ayrıca, DEHB’in tedavi edilebildiğini de belirterek, en umut vaat eden hastalık olduğunun altını çizdi.

Yaşadığımız çağda fazla bilgi yüklemesi, yoğun iş temposu gibi nedenlerle insanların dikkatleri sürekli dağılıyor. Neyi, ne zaman yapacağını unutuyor, motivasyonu bozuluyor. Aynı durum çocuklar için de geçerli. Peki bütün dikkat dağınıklıkları bir bozukluk mudur, bozukluk olduğu nasıl anlaşılır ve nasıl tedavi edilmesi gerekir? Bunlar ve daha birçok soruya, dünya çapında DEHB’in duayeni olarak bilinen, kariyerini Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile ilgili doğru bilgi yayma konusundan şekillendirmiş, bu konuda yaptığı çalışmaları sayısız ödül olmış olan Güney Carolina Tıp Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Çocuk Klinik Profesörü Russell A. Barkley cevap verdi.

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği tarafından Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalı’nın ev sahipliğinde 24’üncü kez düzenlenen Ulusal Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Kongresi’ne katılan Prof. Dr. Barkley, Hürriyet’e şu açıklamalarda bulundu:

Günlük hayatın bir parçası olmalı

Bazen benim de dikkatim dağılıyor. Ama bu benim DEHB’li olduğumu göstermez. Öncelikle belirtilerinin çok sık ortaya çıkması lazım. Tipik insanlarda görüldüğünden çok daha sık görülmesi bir kriter. Diğer kriter ise semptomların şiddetli görülmesi, insanın hayatı üzerinde bir etkisi olması lazım. Mesela biraz yoruluyoruz, konsantrasyonumuz bozuluyor ama sonuçta işlevlerimiz bozulmuyor. O yüzden burada da sorun olduğuna dair bir kanıt olması lazım. Ayrıca çoklu semptomlar olması gerekiyor. Sadece biri varsa böyle bir tanı konulmaz.

Normal insanlardan daha fazla kaza yapıyorlar

Belirtilerin çoklu ortamda ortaya çıkması gerekiyor. Sadece evde olması yetmez. Çocuklarda hem evde, hem okulda, hem sosyal ortamda görülmesi lazım. Ve tabii bundan sonra en önemli kriter geliyor, bu da zaten bunun bozukluk olduğuna karar vermemizi sağlayan bir şey: Bir bozulma hissetmeniz lazım. Bunun çok ciddi sonuçları var. Okulda başarısız olur, hiç arkadaşı olmaz, normal insanlara göre üç kat daha fazla kaza geçirir. Çünkü dürtüsel hareket eder. Okulda notları sürekli düşüktür, sınıf atlayamaz. Farkında olunabilecek belirtiler yani.

Kötü niyetliler ‘DEHB yok’ diyor

Günümüzde birçok bilimsel gelişme olmasına rağmen bu hastalığı inkar edenler var. Amerika’da DEHB diye bir şey yok diyorlar. ‘Bu bir efsanedir, böyle bir hastalık yok diyenler’ oluyor. Birtakım dini gruplar psikyatrik hastalıkları tanımıyorlar. Mesela Scientology Tarikatı böyle. Tom Cruise ve bütün Scientology Tarikatı üyeleri tanımaz. Dini birtakım ideolojiler nedeniyle böyle bir düşünceleri var. İkinci neden de, bu hastalık ve ilaç tedavisi kabul edildiğinde işlerine engel olacak olması. Çünkü, bunun aileden gelen bir psikolojik sorun olduğunu söyleyerek insanları yıllarca terapiye tabi tutuyorlar. Yani finansal bir nedeni var. Tabii bazen politik ve siyasi gruplar da buna karşı çıkıyor. Bunlar genelde muhafazakâr ya da çok kökten dinci Hıristiyanlar

Genetik ve biyolojik bir hastalık

Öncelikle ailerin şunu bilmesi gerekiyor, DEHB bir karakter bozukluğu, sosyal bozukluk ya da yaşam tarzı değil. Nedeni sosyal ortam da değil. Nörolojik ve genetik bir hastalık. Aileler de bu hastalığın oluşmasına neden olmuyor. Yüzlerce çalışma bize şunu gösteriyor, burada beyinden kaynaklanan, genetikten kaynaklanan bir hastalıktan bahsediyoruz. Ama tabii ki yaşanan çevre, ortam da önemli ama hastalığa yol açan bir şey değil. Tabii tedavi edilmesi lazım ve bu açıdan engelli olan bir çocuğu yetiştirmeleri gerekiyor. Yani o suçluluk duygusunu öncelikle ortadan kaldırıyorum ama çok daha önemli bir sorumluluk veriyorum. Normal bir ebeveynin sorumluluklarından çok daha fazla.

Çok büyük umut da var

Çoğu çocukta uzun süreli ve ısrarcı olan bir hastalık. Ama yine de en rahat tedavi edilebilecek psikyatrik hastalık aynı zamanda. Psikyatride bu kadar fazla tedavi opsiyonu olan başka bir hastalık yok. Pozitif bir yanıt alabiliyorsunuz hastaların çoğundan. Tedavi edilmezse çok korkulması gerekiyor, suç işliyorlar, uyuşturucu kullanıyorlar vb. Tedavi programları uygulandığında çok da iyi sonuçlar elde edilebiliyor. O yüzden çok umut veren bir hastalık. Biyolojik bir hastalık, uzun sürüyor, tedavi edilmezse çok ciddi sonuçları olan hastalık ama tedavi edildiğinde çok iyi yanıt alınabiliyor. O yüzden de ebeveynlerin bu açıdan çok umutlu olmasını istiyorum, çünkü yapılabilecek çok şey var.”

Ödevler parçalara bölünerek verilmeli

DEHB’li çocuklara verilecek ödevler, normal bir öğrencinin ödevinden az olmalı. Ödevler parçalara bölünerek verilmeli. Derslerde, sık sık ara verilmesi gerekiyor, DEHB’li öğrenciye daha fazla imtiyaz tanınmalı. Öğretmenlerin öğrenciyi eleştirmemesi gerekiyor, çünkü bu hiçbir şeyi değiştirmez. Öğretmenlerin bu çocuklara daha fazla yardım etmesi daha ödüllendirici olmaları gerekiyor. Öğrenciye ceza verecekse de hemen yapması lazım, hiç hatırlatma ve yorum yapmadan. Çünkü, biraz bekletirse bir sonraki davranışında bunu tekrarlar.

Anne-babalar süreklİ kontrol etmeli


Anne-babaların da sürekli kontrol etmesi gerekiyor. Yaşanabilecek sorunları önceden tahmin edebilirler. Bir mağazaya gitmeden önce yaşanabilecek sorunlar tahmin edilerek, önceden uyarılmalı. İyi davranışlarının ödüllendirileceği söylenmeli. Sosyal ortamlarda ellerine bir şeyler vererek meşgul olmaları sağlanabilir.

KAÇ KİŞİDE GÖRÜLÜYOR?

DEHB yetişkinlerin yüzde 4 veya 5’inde görülüyor. Amerika’da bunların sadece yüzde 10’una tedavi uygulanıyor. Türkiye’de durumun daha kötü olduğu tahmin ediliyor. Yapılacak şey ise, öncelikle hastanın tespit edilmesi, tanının konulması ve tedavi uygulanması.

NE TÜR SORUNLAR YAŞIYORLAR?

Eğitimlerini tamamlayamıyorlar, başkalarıyla iletişimde çok büyük zorluklar yaşıyorlar. Daha az arkadaşları oluyor, uzun süre arkadaşlık kuramıyorlar. İş hayatında istikrarlı olamıyorlar. Verilen görevleri yapamıyorlar. Bir anda bütün işleri bırakabiliyorlar. Özgüvenden yoksun oluyorlar. Araba kullanırken ve sporda kaza yapma riskleri çok fazla. Cinsel hayatlarında da sorun yaşıyorlar. Suç unsurları içeren davranışlara yatkın oluyorlar, uyuşturucu kullanabiliyorlar.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sebocan

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 32.896
  • 512.895
  • 32.896
  • 512.895
# 14 May 2014 00:48:22
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu video

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı gulay17

  • Yeni Üye
  • 3
  • 1
  • 3
  • 1
# 14 Nis 2015 11:18:22
Belirtilen tüm  özelliklere ek hırsızlık, küfürleşme ,yüksek ses çıkarma korkutma, sınıfta ders araç gereçlerine zarar verme,arkadaşlarına bağırma,vurma zarar verdikçe çılgın gülüş oturma yok koş,oyna, herkese ilişen öğrencim ana sınıfında da aynı olayları yaşatmış ...
  uyguladığım her yolu boşa çıkartmakta....  :-X ???

Çevrimdışı derbeder5880

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 124
  • 120
  • Okul Müdürü
  • 124
  • 120
  • Okul Müdürü
# 14 Nis 2015 11:21:36
''tarihte Ne Kadar Önemli Kişi Varsa Her Birisinde Hiperaktif Hal Görmek Mümkündür.''

çok Şanslı Bir Öğretmnensinizdir Belki..........

Çevrimdışı asumanöz

  • Bilge Üye
  • *****
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 9.159
  • 20.157
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 14 Nis 2015 11:33:23
Böyle bir öğrencim var. Başladığı cümleyi bile bitiremiyor. Herşey yarım, eksik. Düzensiz, dağınık. Veliyi yönlendirdim.Fakat bir uzman yardımı alamadılar, maddi sebeplerden dolayı. Annesinin söylediğine göre babası da bu sekildeymis. Genetik faktörler etkili olabilir mi.?

Çevrimdışı devrik cümlem

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 117
  • 1.217
  • 117
  • 1.217
# 14 Nis 2015 11:39:48
dikkat eksikliği tanısı konulan bir öğrencim var.İLaç tedavisine başlandı.Özel öğrenme güçlüğü de olabilirmiş.Testler yapılıp derecesi ve öğrenme güçlüğü belirlenecek.Dikkat eksikliği olan çocukları yönlendirmek,onlarla ilgilenmek gerçekten çok zor olabiliyor.Önemli olan bu sorunların farkına varıp çözmeye yardımcı olmak.

Çevrimdışı derbeder5880

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 124
  • 120
  • Okul Müdürü
  • 124
  • 120
  • Okul Müdürü
# 14 Nis 2015 12:50:54
Batı Dünyası üstün zekalı çocuklara zihinsel engelli muamelesi yaparken aynı dönemde Osmanlı da Enderun mektepleri vardı.Ender çocukların yani hiperaktif üstün yetenekli çocukların gittikleri okullardı bu okullar..

Hatta köy köy gezip araştırır bu çocukları bulmaya çalışırlardı kafalarını sıfıra traş ettirip bakarlardı yarık var mı diye.Çünkü kafası yarık olan çocuk muhtemelen hiperaktif ve üstün zekalı olabılırdı.
Ta bi bunlar hep olasılık olmayadabilir........

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK