Batıya 20 saatlik yolculuklar yapmaktır Doğu'da Öğretmen olmak. Ve dönüş yolculuklarında hayatı sorgulamaktır. Kaç il, kaç ilçe, kaç köy geçip her şeyi geride bırakmaktır. Unutmaktır. Unutulmaktır. Geldiğin vakit buz gibi bir lojman odasına güç bela getirdiğin valizlerine bakıp bakıp hüzünlenmektir.. Çoğu zaman gözyaşlarıyla yerleştirmektir o valizlerde ne varsa. Ve ille de bir sigara içmeden yakmamaktır o sobayı. Ve ertesi gün sınıfa girdiğinde gene de ağlamaklı olmaktır Doğu'da öğretmen olmak.. Pırıl pırıl öğrencilere sahip olmaktır.. Çamurdur.. Kardır.. Anadan ayrı kalmaktır.. Sıladan ayrı kalmaktır.. Gurbettir işte Doğu'da öğretmen olmak.. Zordur.. Mevzuattır.. Mücadeledir.. İlle de yılmamaktır.. Otobüslerle yolculuk yaparken çook uzaklarda tek tük ışıklar görürsünüz de kim yaşar diye düşünürsünüz ya, Doğu'da öğretmen olmak sizin göremediğiniz ışıklarda çalışmaktır....
Daha nasıl anlatılabilir bilmiyorum.Birçoğumuzun hislerine tercüman olmuşsunuz.Beni, mesleğe başladığım ilk günlere götürdünüz öğretmenim. Anlıyorum ki kaç yıl geçerse geçsin doğuda öğretmen olmak hep aynı.Mücadele hep mücadele.Karla- soğukla-yoklukla-yalnızlıkla-terörle mücadele....Bizi terk etmeyen tek şey terkedilmişlik duygusuydu.İnanın şu an çayınıza eşlik etmek isterdim.