turgutkazan hocam.ben bu formda ve tüm formlarda özgürce sınır tanımadan yazarım.
konunun açılma nedenine bakmam bende önce yazılanlardan ilgimi çekene cevap vermeye farklı bir tarzda fikrimi ifade etmeye çalışırım.
kusuruma bağışlayın.konu başlığı olan yazınızda sorunuzu cevap verme gereği duymadım.başka arkadaşların yazdıkları daha ilginç geldi onlar üzerşnde gitmeye çalıştım.
şimdi cevap vermeye çalışayım.
duygularımızın temelinde ihityaçlarımız(bu kelimeyi geniş bir anlamda ele almanızı rica ediyorum.) vardır.
ihtiuyaçlarımızın karşılanması için stratejiler ve tasarlamalar, gereksiz olanların ertelmesi,önceliklerin belirlenmesi vbg. biliçsel çabalar düşüncelerimizi belirler.
bu anlamda başka başka tasarımlara, algılara sahip oluruz bu ise dünyaya bakışımızı belirler.
dünyaya bakışımız,kendimizi ve toplumu değerlendirme anlayışımız ise düşüncelerimizdir.
Bizi gözetleyenlerin derğerlendirenlerin varlığına sahip olduğumuzda ise davranışlarımızda düşüncelerimizi uyuma zorlarız.
tıpkı sizin bana şu an yaptığınız gibi.saygılar,güzel sohbet için teşekkür ederim.
Hayırlı günler dilerim.
Mesajıma iki düzeltme yaparak başlamak istiyorum.
1) İsmim Turgut Kuzan'dır ve forumda kullandığım isimde "turgutkazan" değil "turgutkuzan" şeklindedir.
2) Her mesajımla birlikte görüntülenen bilgiler içerisinde (Öğrenci Velisi) bigiside bulunmaktadır.
Bir süre "usta öğretici" sıfatıyla öğretmenlik yapmış olsam da
öğretmen değilim.3) Mesajlarınızda kusur olarak değerlendirilecek bir özellik yok.
Ben de her zaman FARKLI bir bakış tarzı ortaya koymaya çalışırım.
FARKLI bir bakış tarzı ortaya koymak için konuya yazılmış tüm mesajları okumak gibi bir külfetin altına girmek gerekiyor
Bazı durumlarda konular açılma sebebinin dışında tartışıldığı zaman moderatörlerimiz pek hoş karşılamıyorlar.
Bu nedenle zaman zaman konunun dağılmasının önüne geçmek için konunun ne olduğu konusunda hatırlatma yapma ihtiyacı hissediyorum.
4) TRTOKUL kanalında "Kendimi tanıyorum" programını takip etmeye çalışıyorum.
Programın bir bölümünde şöyle bir uygulama yapıldı.
Çekimin yapıldığı ortamdaki perdeye bir resim yansıtıldı ve resimle birlikte bir müzik çalınmaya başlandı.
Kısa bir çalındıktan sonra kısa bir ara verilerek katılımcılara resme bakarken ne HİSSETİKLERİ soruldu.
Daha sonra farklı bir müzik çalınmaya başlandı ve müzik bitiminde katılımcılara resme bakarken ne HİSSETİKLERİ tekrar soruldu.
Ortaya çıkan durum çok ilginçti,
resim aynı olmasına rağmen katılımcıların her iki müzikte söyledikleri neredeyse birbiriyle çelişiyordu.İkinci bir husus katılımcılara ne HİSSETİKLERİ sorulduğu halde katılımcılar duygularından çok DÜŞÜNCELERİNİ ifade ettiler.
Kişiler neyin duygu, neyin düşünce olduğunu çoğu zaman birbirine karıştırmaktadırlar.
Bu karışıklığın temel sebebinin duyguları tanımamamız olduğunu sanıyorum.
5) Sağlıklı bir ruhsal yapı için davranış ve düşünce arasında bir UYUMUN olmasını zorunlu görüyorum.
Uyum için davranış mı değiştirilmelidir yoksa düşünce mi değiştirilmelidir?