Hayırlı akşamlar dilerim.
Egitimhane ismi değiştirilmemeli yönünde görüş belirten arkadaşların
konunun İLK MESAJINI okumadıkları anlaşılıyor.Egitimhane isminin marka olduğunu belirten arkadaşlara hüsnü niyetlerinden dolayı teşekkür ederim.
Ama
MARKA nedir? sorusunun cevabı üzerinde biraz düşünmeleri gerekir. Bu konudaki mesajlarımdan birinde MARKA nedir? sorusunun cevabı mevcuttur.
bekir7133 öğretmenim bazı örnekler vererek "el becerisinin yeterince geliştirilemediğini" yönünde görüş belirtmiş.
Bu görüşe karşılık şu soruyu yönetmek istiyorum.
- El becerisinin geliştirilmesine İHTİYAÇ var mıdır?1) Bir kaç ay önce televizyonda gösterilen bir haberin başlığını hatırlatmak istiyorum.
- Çinden yeni rekor! 15 günde 30 katlı gökdelen inşaa edildi.
Bu inşaatta hangi duvar ustaları çalıştı acaba?
Bu inşaatta hiç bir duvar ustası çalışmadı. Aslında haberde inşaa kelimeside yanlış kullanılıyor.
Çünkü bina inşaa edilmedi MONTE EDİLDİ.
2) Televizyonlarda bir tesisat firmasının reklamı var.
Alacağı evin tesisatını inceleten bir müşteri görülüyor.
Tesisatta kullanılan malzemenin 50 yıl garantili olduğu belirtiliyor.
Sizce o bina 50 yıl orada duracak mıdır?
50 yıldan vazgeçtim, 20 yıl duracak mıdır?
Gelişen standartlaşma şartları nedeniyle günümüzde ihtiyaçların çok ötesinde kalite standardı mevcuttur.
Yeni ürünler kolay kolay hasar görmüyor ve bozulmuyor.
Ayrıca hemen her şey monte esasına göre geliştiriliyor.
Diğer bir deyişle bir ürünün bir parçası iş göremez duruma geldiyse o
ürün TAMİR edilmiyor.
Yeni parça monte ediliyor.Şöyle bir örnek vermek daha çarpıcı olacaktır.
İnşaat yapılırken içine MONTE edilen tesisatın 20-30 yıl problem çıkarma olasılığı sıfıra yakındır.
Bu durumda tesisat tamiri konusunda ele becerisi geliştirmeye ihtiyaç var mıdır?
3) Gençlik yıllarımda elektrik panoları imal eden firmalarda çalışmıştım.
Acemilik dönemimde vida sıkıştırmaktan/sökmekten avuçlarım patlardı.
Günümüzde vida sıkıştırmak/sökmek için tornavidanın düğmesine basmak yeterli oluyor.
4) Dört beş yıl önce yeğenime bir bilgisayar masası almıştık.
Masanın konulacağı odanın kapısı biraz dar olduğu için masayı alırken ölçülerine özellikle dikkat ettim.
Mağaza sahibi masayı akşam üzeri eve teslim edeceğini söyledi.
Eve gelince oda kapısının arkasındaki askılık nedeniyle kapının tam açılmadığını fark ettim.
Masayı kapı genişliğinden 2 cm küçük almıştım. Kapı tam açılmadığı için geçer mi geçmez mi diye tereddüt ettim.
Askılığı yerinden sökmek çok iş çıkaracaktı.
Akşam üzeri kapı çalındı. Açtığımda koltuğunun altında bir kutuyla biri duruyordu.
Şaşırdığımı görünce bilgisayar masasının getirmiştim dedi.
İçeri aldım, masanın konulacağı odada kutuyu açtı ve masayı MONTE etti.
Monte için kullandığı vidaların üstüne masanın renginde plastik kapaklar geçirildiği için vida ile monte edildiği anlaşılmıyordu.
Masayı getiren arkadaş giderken elime küçük bir broşür verdi.
Masayı sökmeniz gerekirse yapmanız gerekenler bu broşürde resimlerle anlatılmıştır dedi.
Gerçektende broşürde hiç yazı yoktu. Yapılacak işlem sırası resimlerin üzerine rakamlarla yazılmıştı.
Diğer bir deyişle masayı monte etmek için okuma yazma bilmeye gerek yoktu.
5) Yakın zamanda üniversite mezunu emekli bir komşumuz ADSL modeminin şifresini değiştirmek istediğini belirterek üniversite 1. sınıfa giden yeğenimden yardım istedi.
Yeğenimle birlikte komşunun evine gittik.
Yeğenim internet tarayıcısının adres satırına bir adres yazdı.
Açılan web sayfasında şifre değiştirmek dahil olmak üzere bir çok işlemin yapılması için seçenekler vardı ve hepsi Türkçeydi.
Komşumuza web adresini not almasını bir daha aynı işlemi ve sayfadaki diğer işlemleri yapmak isterse kendisinin yapabileceğini söyledim.
Cevabı:
- Ben böyle karmaşık işlemleri yapmaktan korkarım.
Önemli bir not: Googlede ADSL şifresi değiştirmek yazarsanız ilgili web sayfasının adresine ulaşabilirsiniz.
Okuryazar olmak için üniversite mezunu olmak yetmiyor