Arkadaşlar çok zamandan beri çekmekte olduğum bir hastalık var.Oral aft. Devamlı olarak ağzımda yaralar çıkıyor.Yaklaşık 12-15 arası doktora danıştım.1 kere üniversite hastanesine gittim.2 Defa bahçet testi yaptırdım.Behçet değilmişim. Ama bu testin doğruluk oranı %40 civarında imiş.Yani ilerde de behçet olma ihtimalim varmış. Böyle rahatsızlığı olan arkadaşların hangi ilaçlarla tedavi olduğunu öğrenmek istiyorum.
değerli öğretmenim,
o dediğiniz aft (pamukçuk) illetini ben kendimi bildim bileli var.ve hatta şimdi bile ağzımda alt dudakla diş etinin birleştiği yerde var.ama beni mahfediyor.siz sızısını bilirsiniz zaten.işin kötüsü tek bende değil benim iki çocuğumda da oluyor.yine büyük oğlumda var şu an.ama onların dayanması daha zor oluyor.birşeyde yapamıyorum canım çok sıkılıyor.
bende behçet testi yaptırdım, temiz çıktı.doğrudur bu aft illeti behçet hastalığının habercisi ve bildiğiniz gibi behçet hastalığının da tedavisi yok, kör edip öldürüyor.ben şu an 42 yaşındayım ve ortalama bildiğim kadarıyla 30 yıldır bu illet var bende.ama bana doktorun dediği gibi bu aftlar bu yaşına kadar işi behçete çevirmediyse bundan sonra da pek birşey yapmaz ddedi kontrolü de elden bırakmamamızı istedi.hatta aksilik çıkmazsa yarında kontrole gideceğim tekrar kbb uzmanına.bildiğim kadarıyla aft eğer genital bölgelerde çıkarsa behçete yol açıyormuş.
değerli hocam,
tedavi konusunda kortizonlu ilaçlar,merhem ve gargara var doktorların verdiği.ayrıca reçeteyle satılmayan bazı yan tedavi ilaçları var aftadur ve oralmedic gibi.ama hiç biri kesin çözüm değil. o verilen ilaçlar sadece acıyı hafifletme yönünde görev görüyor.ayrıca keçiboynuzu, karadut (urmu dut),b ve c vitamini içeren yiyecekler, karaciğer gibi (liste uzatılabilir) yiyecekler faydalı oluyor.ama zannediyorum hepsinin başı stresten uzak durmak galiba.hocam birde şu açıklamayı okuyun isterseniz:
Aft (Ağız Yaraları) Nedenleri ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Aft tam bir baş belasıdır, ağzımızın içinde acı veren yaralardır. Yuvarlak ya da oval şekilde, çoğu beyaz renkte oluşumlardır. Bu oluşumların sınırları son derece bariz yani keskindir. Çevresi kırmızı halkalarla çevrilidir. Başlangıçta yanma duygusu vardır. Bir gün sonra yanma duygusu ağrıya dönüşür.
Tarifinden de anlaşılacağı gibi aft, özünde bir ağız içi iltihabıdır. Bu yüzden de tıp edebiyatında AS(Aftöz Stomatit) olarak tanımlanır ve sık tekrarlayanlarına da RAS adı verilir. Sık tekrarlayan aftlar dikkatle izlenmelidir.
Behçet Hastalığı
RAS, genellikle 30 yaşın altında genç yaşlarda görülür. Bu yaştan sonra görülme sıklığı azalır. 40 yaşın üzerinde gördüğümüz aftlarda ise önce Behçet Hastalığı sonra bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar üzerine yoğunlaşırız.
Tekrarlayan ağız ülserleri(RAS), farklı görünümler ile karşımıza çıkarlar. En sık görüleni “Minör Aft” dediğimiz şeklidir. Minör aft, %80 oranında görülür. Bu, en hafif olan şeklidir. Yanaklarımızın ve dudaklarımızın içinde, dilimizin kenarlarında, ağız tabanında çıkar. Bu yaraların çoğu 1 cm yi geçmez ve iki hafta içinde iyileşirler.
Ergen aftı
Ergenlik sürecinde ortaya çıkan tekrarlayıcı aftlar, “Majör Aft” olarak bilinir. %10 oranında görülür. Majör aftların çapları 1 cm den büyüktür. Bu boyutları ile ağız içinde tükürük bezlerini de etkileyebilir.
Başlangıçta ateş, yorgunluk, halsizlik ve yutma güçlüğü gibi yakınmalara yol açabilirler. Minör olanlardan daha şiddetli ve dramatik bir ağrıya neden olurlar. Yaralar daha geniş ve derindir. İyileşmeleri de uzun süre alır. Bu, haftalar hatta aylara ulaşabilir. Bu tür aftlar iyileşse bile iz bırakabilir. Kalan bu iz, hastalığın geçmediği sanrılarına yol açabilir.
Uçuk benzeri aftlar, en az görülenidir. Görülme sıklığı %5 civarındadır. Bu tür aftları kadınlarda erkeklerden daha fazla görmekteyiz. 1-2 mm çapında uçuk benzeri onlarca döküntü söz konusudur. Bu “uçuklar”, bir araya gelerek büyük bir yara görünümü oluştururlar.
30 ve ileri yaşlarda daha sık rastladığımız bu tür yaralara tıp dilinde “Herpetik Ülser” adı da verilmektedir. Bu yaralar, senede birkaç defa tekrar ederler.
Tekrarlayan ağız yaraları, büyük oranda genetik yani soya çekimseldir. Karı ve koca birlikte bu hastalığı taşıyanların çocuklarında görülme yüzdesi, %90dır. Bu, hiç de azımsanmayacak bir orandır.
Bu hastalığın(RAS) oluşumunda travma, ön sırada sorumlu tutulmaktadır. Çiğnerken sert gıdalar, içerken aşırı sıcak ya da soğuk gıdalar, dişlerin doğrudan teması ve diş fırçası, ağzımızın içinde travmaya yol açan başlıca nedenlerdir. Korunma ve tedavi için de bunlardan sakınmak gerekir.
Yoğun bir yaşam temposu; ileri derecede gerilime yol açarak endişe, depresyon türünden psikolojik sorunlara neden olabilir. Böyle durumlarda ağızda aft yaraları ortaya çıkabilir. Stresten uzaklaşma ve rahatlama, olumlu etki yapar ve aftlar geriler.
Yediğine dikkat!
Afta neden olan yiyecekler arasında domates, peynir, çilek başta gösterilmektedir. Ayrıca buğday, tahıl, kahve, çikolata, çilek ve fıstık da sayılmaktadır. Konserve katkı maddeleri de pek çok duyarlı kişide ağız yaralarına neden olabilmektedir.
Bazı ilaçlara karşı duyarlılık ta afta neden olabilir. Böyle bir kuşku halinde kullanılan tüm ilaçlar gözden geçirilmelidir. Sadece ilacın ham maddesine değil, katkı maddelerine karşı da duyarlılık oluşabileceği unutulmamalıdır. Kısa bir zaman önce, böylesine inatçı bir aftı, Zofenopril türevi tansiyon ilacı kullanan bir hastamda gözledim. İlacı kesince sorun kalmadı. Prospektüs bilgisinde yer almasa da ilacın, aft yaralarına neden olduğu açık ve seçik olandı.
Aftlı hastalarda B vitaminleri, folik asit ve demir seviyelerini kontrol etmekte yarar vardır. Eğer bunlar arasında düşük seviyede olan var ise, yerine konarak iyi sonuçlar elde etmek olasıdır.
Aft, esas itibarı ile nedeni bilinmeyen bir hastalıktır. Çok az bir kısmı bazı hastalıkların öncesi ya da seyrinde ortaya çıkar. Dolayısıyla tedavi planlarken öncelikle bu tür hastalıkları dışlamayı hedefleriz. Ancak bu hastalıklar ve provoke eden etkenleri dışladıktan sonra tedavi düzenleriz. Alkol içermeyen gargaralar dışında seçilmiş olgularda, kişiye uygun dozlarda lokal ve sistemik kortizon tedavisi ile yüz güldüren sonuçlar almaktayız. Aftların önlenmesi ve tedavisinde ağız temizliği son derece önemlidir, asla ihmal edilmemelidir.
Aft yapan ilaçlar
*Romatizma ilaçları
*Kalsiyum kanal blokerleri
*ACE inhibitörleri
Aft yapan hastalıklar
*Behçet Hastalığı
*Ailesel Akdeniz Ateşi
*Bağırsak hastalıkları
*Bağışıklık yetmezliği
*Stres
değerli öğretmenim,
yukarıdaki yazı internetten derlenmiştir ve sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Allah dermansız dert vermesin. tüm acı çekenlere ve hastalarımıza Allahtan acil şifalar diliyorum.