Hayırlı akşamlar.
Biraz uzun bir paylaşım olabilir. O nedenle şimdiden kusura bakmayın, hakkınızı helal edin lütfen. Herkesin hayatında üzüldüğü pek çok olay vardır. Bu üzüntüler herkeste farklı farklıdır.
Babalarımız bizler için çok değerlidir. Hayatımızın pek alanında dokunuşları vardır. Bu dokunuşlar maddi ya da manevi olabilir. Hangisi olursa olsun hayatımızın akışı değişir. Sıkıntılarımızdan kurtuluruz. Geleceğimize yön veririz bu dokunuşlarla. Bugün öğretmensek, onun çok payı vardır bunda.
20. ölüm yılına 1 gün kala rahmetli babamın da benim için çok önemli yönlendirmeleri ve desteği oldu hayatımda.
Benim için hepsi değerliydi ama biri hepsinden daha önemliydi.
1992 yılında Harita – Kadastro bölümünü bitirmiş. 92-93 eğitim öğretim yılında vekil öğretmen olarak çalışmıştım. Kasım 1994 tü. Erzincan’da bir firmanın şantiyesinde çalışırken Polislik mülakatını da kaybedince babama yeniden üniversite sınavına girmek istediğimi sınıf öğretmenliğini kazanmak istediğimi, kazanırsam çalıştığım firmada ya da başka işlerde çalışıp okul masraflarımı çıkarmayı düşündüğümü söyledim.
Ama başaramazsam çalışmayı ya da iş bulamazsam. Okul masraflarım sana kalırsa bu iş nasıl olur dedim ve bekledim.
Bana söylediği cümle basit gibi görünse de Üniversite sınavına çalışırken beni motive eden bir cümleydi. Mart 1995 te Samsun’da istinat duvarı yapıyoruz. Harita elemanı olarak çalışıyorum. Aklıma babamın o cümlesi geldikçe gündüz arazide ölçüm yapıyor, gece herkes uyurken ben FİNAL dergilerinden sınava hazırlanıyordum.
Babamın cümlesi şuydu: “SEN YETER Kİ KAZAN ÖĞRETMENLİĞİ BEN ELBİSEMİ SATAR SENİ YİNE OKUTURUM.” O cümle beni müthiş motive ediyordu. Sınıf öğretmenliğinin puan türü o yılki ÖYS sınavından itibaren TS puandan TM puanına değiştirilmesi de lehime olmuştu.
Allah mekanını cennet eylesin okutmakla kalmadı. Bir de 3. sınıfın yarısında yuvamı kuruverdi. 1,5 yıl evli okudum.
1999 da atanınca tek bir hayalim vardı. Babama olan vefamı ona göstermek. Maddi manevi ona destek olmak. Nasip olmadı. Yetmedi ömrü. Atandıktan 14 sonra kaybettim. 1 yıl boyunca da ağladım.
2012 yılında da onu anlatmak için bir şiir yazmıştım. Onu paylaşmadan önce kovid nedeniyle babasını kaybeden, daha önce babasını kaybetmiş arkadaşlara baş sağlığı dilerim. Mekanları cennet olsun. Allah sizlere de sabır versin. Babası sağ olanlara Allah’tan uzun ömürler vermesini dilerim.
Babasını kaybedenlerin böyle bir şansı yok. Ama sizler babanıza yaptıkları için teşekkür edebilirsiniz hâlâ.
BABAM
Şiirimin konusu babam Mehmet,
İnşallah mekânın olmuştur cennet.
Yaptıklarını unutursak ederiz ihanet,
İnşallah Allah’ım eder sana merhamet.
Hayatında hep gösterdin bize doğru yolu,
Hayatımızı kazanmak için ise okulu.
Bizi büyütmek için denerdin her yolu,
Kesik bir parmakla kurtarmıştın sol kolu.
Köyden göçmüştün 1975’te Erdemli’ye,
Tarla etmek için kırmıştın dev kayaları ölesiye.
Sera, limon bahçesi yapıp, inekler beslerken,
Tüm bunları yaparken de ömrünü tüketirken.
Elli beş yaşlarında yakalandın bir derde,
Derman aradık beş yıl boyunca her yerde.
Ama Allah’ın da bir hesabı vardı ötelerde,
Allah’ın biçtiği ömür, bitmişti 20 Aralık 2000’de.
İnanıyorum ki öbür dünyaya imanlı gittin,
Ölmeden önce anneme son sözünü söylemiştin.
Son anında şeytanla mücadele etmiştin,
Son söz olarak; “Beni kıbleye çevir.” demiştin.
Hayran olduğum özelliğin ileri görüşlülüğündü,
Unutmuyorum söylediklerini, sanki daha dündü.
Yarın 20 Aralık, şimdiden ufukta göründü,
Hatırlıyorum da hayatımdaki en acı gündü.
Yaşadığım sürece unutmayacağım yaptıklarını,
İnşallah helal etmişsindir tüm haklarını.
Ne yapsak hiçbir zaman ödenmez hakların,
Yazamayacağım daha fazla, inanılmazdı yaptıkların.
19.12.2012
Enver ÇOCUK
Yarın yine bir 20 Aralık ve inşallah annemle konuşmak nasip olur.
Bu paylaşıma şiddetle ihtiyacım vardı. Tekrar kusura bakmayın uzun paylaşım için. Herkese iyi akşamlar dilerim.
Değerli öğretmenim öncelikle babanıza Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun.Rabbim sizlere sabır versin.Babamı kaybedeli bu ocak ayında 3 yıl olacak.Aynı durumları ben de yaşadım. Çok zor koşullarda okuttu, sıkıntılar çektiğini biliyorum .İlk Bingöl'e tayinim çıktığı zaman terörün yoğun zamanlarıydı hem ağladı hem de kızım vazgeç dedi. Başka iş bulursun çalışırsın.Ama baba ben öğretmen olmak istiyorum dedim ağlaya ağlaya bırakmıştı beni.
Mekanı cennet olsun inşallah.