En Etkileyici Kitap Sözleri...

Seni yollarca, şehirlerce uzağından sevdim. Seni kelimelerce, şiirlerce yakınından sevdim. Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp da yazdığın mektuplarca sevdim. Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından. Hayatımı öyle olduğu gibi bıraktım. Şehrine geldim, ama kalbine giremeden sevdim. Neydik biz o yıllarda hiç düşündün mü? Neydik birbirimiz için sevgili?

Geldim. Bana destek olacak, sırtımı vereceğim bir aşkın yoktu arkamda. Kendime yeni bir hayat kuracağım yalanını, kendim dahil, sen dahil herkese söyledim. Oysa tek istediğim seninle birlikte bir hayattı. Öyle cesaretsizdim ki karşında ve öyle açık sözlüydün ki bana karşı, ancak iddiasız bir sığınmacı olabildim hayatında. Hayatına iltica etmek isteyen bir yürek sürgünü... Bir aşk meczubu sadece...

Dürüstlük kimi zaman yalanlardan çok daha acımasızmış, sevgili... Gerçeğin buzdan ülkesinde yapayalnız kalan yürek, hayatta kalabilmek için yalanları bile özleyebilirmiş kimi zaman... Bana aksini ispat etmek için elinden geleni yaptığın o yıllarda, buzlar ülkesinde biraz olsun ısınabilmek için, aslında beni sevdiğin yalanına inandırmıştım ben de kendimi...

Korkuyu beklemenin telaşı korkunun kendisinden çok daha ürkütücü biliyor musun? İşte bu yüzden sensizliğin karanlık kuyusuna kendi ellerimle bırakıyorum kaderimi. Korkuyu beklemekten vazgeçiyorum, ama asla seni sevmekten değil, sevgili... Sana veda etmeden kayboluşa karışmam da aslında sadece bunun için...

Madem varlığım acı vermiyor sana, madem ki ancak yokluğumda sevgimi hissedebiliyorsun, öyleyse yokluğumla kal sevgili... Madem ki yokluğumla daha mutlusun, o halde yokluk benim bu aşk için büründüğüm son kimlik olsun...

bir kitabı her açtığımda bir ruh uykudan uyanır.

bu tek cümleyi okuduğumda beni çok etkilemişti.

Birkaç gün içinde düşündüğüm tasarıyı hayatıma geçirmeye karar verdim: Kendimi çalışmaya verdim... Ne kadar güzel, ne kadar zeki, ne kadar şehvetli olursa olsun, hiçbir kadına Önem vermemeye karar verdim. Çok faydasını gördüm bu kararın; inanılmaz bir kafa rahatlığı, büyük bir çalışma gücü kazandım böylece. Kadınların, bir-iki güzel sözle ödediklerini sanarak hayatta bize neler kaybettirdiklerini anladım.

Ama daha sonra bütün bu kararlar suya düştü. Acı çektim!.. Acı çeken ruhlara karşı seçkin kadınların oynayabilecekleri yüce bir rol var; yaraları saran hastabakıcının rolü, çocuğunu affeden annenin rolü.

BALZAC VADİDEKİ ZAMBAK

Ah Züleyha! Adı konmamış tüm anlaşılmamazlıkların yol ayrımı hep sana yükleniyordu nedense? Seni anan diller anlamadı yüreğini "Altı üstü bir aşk işte" diyecek kadar aşk yetimiydiler. Yusufunu bir yüz görümlüğü görmek için kaç yürek boşalttın da derin sevdalara daldın? Her dalışta binlerce vurgun yedin. Ah Züleyha!

     SİNAN YAĞMUR  Aşkın Meali 1 – Yusuf ve Züleyha

Züleyha sinesini Yusuf ile dağladı. Öyle bir sevda ki başı da sonu da Yusuf'suzluğa ağlamaktı.

Aşkın Meali 1 – Yusuf ve Züleyha

Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.

Kardeşimin Hikayesi

"Benim ve Risale-i Nur'un mesleğinin esası ve otuz seneden beri bir düstur-u hayatım olan şefkat itibarıyla, bir mâsuma zarar gelmemek için, bana zulmeden cânilere, değil ilişmek, belki beddua ile de mukabele edemiyorum. Hattâ en şiddetli bir garazla bana zulmeden bazı fâsık, belki dinsiz zâlimlere hiddet ettiğim halde, değil maddî, belki beddua ile de mukabeleden beni o şefkat men ediyor. Çünkü o zâlim gaddarın, ya peder ve validesi gibi ihtiyar bîçarelere veya evlâdı gibi mâsumlara maddî zarar gelmemek için, o dört beş mâsumların hatırına binaen o zâlim gaddara ilişmiyorum. Bazan da hakkımı helâl ediyorum. (Bediüzzaman Said Nursi ŞUALAR s.325)

Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ateşten ve denizden gelenler,Bazen ışık olurlar ve bütün zamanı aydınlatırlar..

İskender Pala- Efsane

“Bir yusufçuk kuşu gibiyim, ne toprağa konmuş, ne suya doymuş; açlığım Yusuf, hasretim Yusuf… ''

Aşkın Meali 1 – Yusuf ve Züleyha

Aşk edebe kurban etmekti dünyayı… Yusuf gibi…
Aşk ecele sessizlik içinde hasret biriktirmekti Züleyha gibi.
Aşk gecenin en uzun demine bir buselik hece bırakmaktı: Ah...Ah aşk seni elinden ah...

Söz geldi, geçti. Bir Yusuf bakış, yüreğimi deldi geçti. Aşktan bahsettik, aşkı tanımıyorduk. Öldük, ölmüyorduk. Sevdik. Aslında kimin kimi sevdiğini bilmiyorduk.
İçim bir çığlık yığını. Gözlerim bir Yusuf talanı. Susmanın bin ölüme bedel olduğunu, susmak ile sevdaya susamak tayin ediyormuş meğerse. Söz yerini bulmuyor. Bakışlarım günah duvarını tırmalarken, uykusuz gecelerin son hecesini kendime bile mırıldanamayışımın ne feci olduğunu kim bilebilir?

Aşkın Meali 1 – Yusuf ve Züleyha

Ey mü'mine kin ve adâvet besleyen insafsız adam! Nasılki sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz masum ile bir câni var. O gemiyi gark ve o haneyi ihrak etmeye çalışan bir adamın, ne derece zulmettiğini bilirsin. Ve zalimliğini,
semâvâta işittirecek derecede bağıracaksın. Hattâ bir tek masum, dokuz câni olsa; yine o gemi hiç bir kanun-u adâletle batırılmaz.
Yirmiikinci Mektub (Sayfa281)
Bediüzzaman Said Nursî

Aşk edebe kurban etmekti dünyayı... Yusuf gibi...
Aşk ecele sensizlik içinde hasret biriktirmekti züleyha suskunluğunda...
Aşk gecenin en uzun deminde bir buselik hece bırakmaktı...Ahh...

Aşkın Meali Yusuf ve Züleyha //Sinan Yağmur

Eğer birileri seni geleceğinde görmüyorsa
Onları geçmişte bırakmanın vakti gelmiş
demektir!
Elif Şafak