western filmlerini unutma hocam..
Bazen pazar kahvaltılarından sonra rast gelince izlerim. Bir geleneğin devamı, eski günleri anımsamamızı sağlayan bir işaret gibi mutlu eder nedense. Hala yayınlanıyor olması da sevindirici.
Bu kadar çok özlememizin bir sebebi de teknolojinin çoğu şeyi ulaşılır kılması. Sahip olmak için fazla çaba harcamayınca çoğu şeyin değeri de gözümüzde azalıyor. Sadece bayramda kıyafet alındığından bayram sabahı bir kıyafetten aldığımız mutluluğu şimdiki çocuklar bilemeyecek. Ama elbet yetişkin olduklarında onların da özlediği şeyler olacak.
Üniversiteye kadar sobalı evde yaşamış biri olarak en çok sobanın verdiği birleştiriciliği ve sıcaklığı özlüyor insan. Üzerindeki güğüm, yerine göre kestane, yenilen mandalina ve portakalın kabukları. Sabah üzerinde ısıtılan tereyağlı ekmek ya da katmerin sizi yataktan kaldıran kokusu.
Yaşadığımız her şey farklı bir tat, farklı bir renk, farklı bir iz hayatımızda. İnsanın hep geçmişe en çok ta çocukluğuna özlem duymasından olsa gerek çocuklukta yaşanan her anı daha anlamlı kalıyor zihinlerde. Velhasıl herşey çocukken daha güzel. Çocukken mutlu olmak bir beklenti değil de bir yaşam biçimi olduğu için sanırım.