Eskiden - Şimdi

Dalgınlığıma geldi kusura bakmayın. Annenize Allah rahmet etsin. Başınız sağolsun. Mekanı cennet olsun sayın hocam. Size de sabırlar versin.

Allah razı olsun teşekkür ederim değerli öğretmenim. Allah size ve sevdiklerinize hayırlı uzun ömürler versin.  Tam 21 yıl oldu ama sanki dün gibi geliyor bazen.

Yazı paylaşıldı ama yine paylaşacağım çünkü çok güzel.Bu anlardan fazlasını yaşadım.

“Televizyon yoktu..
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...
Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...
Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
kokusuna ram olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı...
Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar...
İçeride huzur...
...
Ne güzel cahildik.

Mutluluğun resmini çiziyorduk...”

Allah razı olsun teşekkür ederim değerli öğretmenim. Allah size ve sevdiklerinize hayırlı uzun ömürler versin.  Tam 21 yıl oldu ama sanki dün gibi geliyor bazen.

Allah sizden de razı olsun sayın hocam. Duanıza aynı temennilerle amin.  20 yıl önce ben de babamı kaybetmistim. Sayın hocam son nefesimize kadar onlar aklımızdan çıkmayacaktır zaten. Allah yakınını kaybetmiş bütün meslektaşlarımızın vefat edenlerine gani gani rahmet eylesin.

   Çocukken çok mutluydum, özellikle 4. ve 5.sınıfa giderken. Annem, babam, kardeşim ve ben. Tam bir çekirdek aile. Fakir ama musmutlu.
   Şimdi anne ve babamın yaşındayım. Çok mutsuzum.

Eskiden büyüklerimiz bir olay olunca "Eee burası Türkiye." derlerdi.Yıllar geçti değişen birşey yok ...

Eskiden ardıcın özü gibiydi insanın sözü.
Şimdi söz pek önem verilmeyen bir deger olmuş.

HALBUKİ MANEN de MADDEN de

SÖZ

çok KIYMETLİ bir DEĞERDİR.

eskiden üçe kadar sayıyorum deyip ama kıyamayıp araya iki buçuğu koyacak kadar vicdanlıydık.

Eskiden gençtim...

Eskiden sinemaya gidebiliyorduk. ( Sinemaya tiyatroya gitmeyi o kadar özledim ki)

eskiden ülkemiz gelişmekte olan bir ülkeydi. şimdi hala gelişmekte olan bir ülke .

Eskiden her şey daha (mı) güzeldi

eskiden saçlarım kısaydı şimdi uzun...

Haksızlığa yanlışlığa sinirleniyordum eskiden.

Şimdi ise haksızlığı ve yanlışı yapana sadece acıyorum.
Çünkü kendilerini yakmak suretiyle iyiliğin, doğruluğun değerini gösteriyorlar.

   Eskiden memurdum. Deniz kenarından karda, yağmurda; kışın, baharda, sonbaharda yüzüme denizin mis gibi kokusu, rüzgarı vura vura yürürdüm.Denize düşen yağmur tanelerini seyrederdim. Havamı almış olarak işe giderdim.
   Şimdi öğretmenim, şehirin çeşmekeşinde can korkusu ile, sakız gibi uzayan yollarda, araba ile gidiyorum, gerim gerim gerilip derse giriyorum...

Eskiden insanlarda samimiyet vardı şimdi sadece para sevgisi
Çevremde hep mutsuz yüzler görüyordum sebebini buldum parayla saadet olmuyor