Eğitimde lider Finlandiya’dan Türkiye’nin öğrenecekleri
Rıfat Sarıcaoğlu
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İlk ve orta eğitimde son yılların tartışmasız en iyi sistemi, yüksek öğrenimde de hatırı sayılır bir rolü olan Finlandiya’daki sistem. Dünyada son yıllarda fen, sosyal, matematik, sorun çözme alanlardaki yarışmalarda Fin öğrenciler hep 1’inci veya 2’inci sırada yer alıyor. Peki nasıl? Türkiye’nin bu başarı öyküsünden çıkarması gereken ders ne?
Önce Fin eğitim sistemini özetleyeyim: Bu, siyasal ve sosyal eşitlikçi bir sistem. Mecburi eğitim 9 yıl. Ana (1 yıl), ilk ve orta öğretim devlet tarafından karşılanmak zorunda. Buna mukabil devlet anayasa gereği, kişiye öğrenimde geri kaldığı takdirde başarısını artırmak için finansal durumunu gözetmeksizin imkân (bizdeki ücretli özel öğretmen gibi) sunmak zorunda.
İlk ve orta sonrası öğretim dünyaya kıyasla farklı olarak:
a) Mesleki ve genel,
b) akademik olarak ayrılıyor. Akademik öğretim de ikiye ayrılıyor: Akademik ve sanatsal olarak.
Akademik tercihiyle yüksekokula devam eden öğrenci hiçbir şekilde mesleki eğitim almıyor.
***
Finlandiya’daki eğitim sistemini incelediğimde eğitim politikasındaki anahtar sözcüklerin kalite, verimlilik, eşitlik ve enternasyonallik olduğunu, dünya ile rekabet edebilmek için yetişkin eğitimine çok önem verdiklerini, daha da önemlisi rekabet için eğitimin gerekliliğini vurguladıklarını görüyorum.
Finlandiya’nın eğitimdeki başarısının arka planındaki temel taşlar nedir diye bakıldığında:
Fırsat eşitliği. İkametgâh, cinsiyet, gelir ve kültürel geçmişe bakmaksızın her öğrenciye eşit imkân tanınıyor (okul kitapları ve araçları, beslenme, diş ve sağlık giderleri, ulaşım, yardımcı eğitim dahil).
Kapsamlı eğitim. 7 yaşında başlayan öğretim 16 yaşa kadar 9 yıl boyunca aralıksız devam ediyor. Okul öğrenci seçemiyor ve öğrenci oturduğu bölgenin dışındaki bir okula yönlendirilemiyor.
Yetenekli öğretmen. Tüm öğretmenlerin yüksek lisans diplomasına sahip olmaları ve uygulamalı eğitim görmüş olmaları şart. Bu nedenle Finlandiya’da öğretmen olmak bir ayrıcalık. Öğretmenler sınıfta bağımsız ve tam özerkliğe sahip.
Öğrenci danışmanlığı ve özel öğrenim ihtiyacı. Öğrencinin şahsi ve özel ihtiyaçları olabildiğince sistem tarafından karşılanmak zorunda. Engelli öğrenciler de sisteme dahil edilmiş. Okullarda her öğrenciye geleceği ile ilgili rehberlik hizmeti sunuluyor.
Değerlendirmeye teşvik. Sistem, öğrencinin çalışmalarını değerlendirme ve ölçme üzerine kurulmuş. Amaç okulun ve öğrencinin kendisini geliştirmesi. Ancak, merkezi sınav, okul sıralaması ve sistem incelemesi yok ve gerekliliğine de inanılmıyor.
Toplumda eğitimli olmanın önemi. Eğitimli olma politikası her kademede ve siyasal alanda çok belirgin.
Yetkilendirmede esneklik. Eğitim sisteminde ana kavram, devletin oluşturduğu mevzuat, müfredat, planlama ve yön gösterme ile tayin edilmiş ancak uygulamanın belediyeye bırakılması ilke olarak benimsenmiş. Sınıftaki uygulama ise öğretmenin özerkliğine bırakılmış.
İşbirliği. Tüm aktivitelerde işbirliği öngörülüyor. Sürekli gelişim amacıyla, kişi, kurum, önderler, öğretmen birlikleriyle karşılıklı temas ve aktivite teşvik ediliyor.
Öğrenci odaklı sistem. Sistemde ödev ve öğrenim, öğrencinin aktivitesi ile öğretmen ve diğer öğrencilerle etkileşimi ön planda tutuyor.
***
Finlandiya’da toplumun refahı eğitim, kültür ve bilgi üzerine kurulmuş. Herkese eşitlik ilkesiyle, tüm bireylerin (çocuk ve yetişkin) gelişimi için, kabiliyet ve yeteneklerine odaklanılması kanunla garantiye alınmış. Ülkemiz yetkililerinin Finlandiya’dan öğrenecekleri çok şeyler olabilir. Finlandiya ile eğitim alanında temas, kanımca son derece önemli ve yerinde. İncelemek ise elzem.