Gelecek Tahminleri

iran bugün 2bin km menzilli balistik füzesini denedi.

sınıflarımızı veliler yönetecek biz  kukla rolünde olacağız

o zaman gelecek diye beklenilen çoktaaan gelmiş sayın öğretmenim. .

Mars a görevlendirme için sınav açılması...

Bence veliler derse canlı bağlı kalıp izleyecekler gerekli gördükleri yerde müdahale edecekler

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bu yorumunuza katılmıyorum sayın Turgutkuzan benim inancıma göre de kainatın bir yaratanı var ve her şeye gücü yeter ancak sizin yürüttüğünüz mantıktan yola çıkarsak yeryüzünde bu zamana kadar savaşların hiçbirisinin olmaması, küçük yaşta çocuklara tecavüz edilmemesi, Ajlan bebeklerin ölmemesi vb.kötü olayların olmaması gerekirdi. Burada php_korsan öğretmenimin dediğine katılıyorum böyle giderse nükleer savaş çıkma ihtimali yüksek. Öyle Allah bizi korur gibi basit bir düşünce ile bu savaş küçümsenemez.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Kısa yazınca meramımı anlatamıyorum

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkinde 2. dünya savaşının sonunu getirmek için Japonya'ya atılan son atom bombasının hikayesi mevcuttur.
Hikayeden bazı cümleler aktarmak istiyorum :

---

Hedef Kokura kentiydi.
178 bin nüfuslu şehir, ABD ordusunun komutanları tarafından 'Japonya'nın en büyük silah depolarından birisi' olarak tanımlanıyordu.
...
Bockscar sabah 10.45'te Kokura'ya ulaştığında kentteki askeri yapıların üzerinde büyük bir sis bulutu olduğunu gördü.
Nedeni hâlâ belli olmayan bu sis bulutu Kokura'daki hedeflerin vurulmasını neredeyse imkansız hale getiriyordu.
...
Şehir üzerinde yaklaşık 45 dakika kalan mürettebat ikincil hedefe yönelmeye karar verdi: Nagasaki.
Nagasaki Nisan 1945'te hazırlanan planlar kapsamında 17 olası atom bombası hedefinden birisi olarak listeye alınmış olsa da Mayıs ayında şehir listeden çıkarılmıştı.
Her ne kadar Nagasaki'de büyük bir liman ve Japon donanması için torpidolar imal eden tesisler olsa da kentte aynı zamanda ABD'li savaş esirlerinin tutulduğu bir kamp da yer alıyordu.
...
24 Temmuz 1945'te hazırlanan görev emrinde olası hedefler şöyle sıralanmıştı:
Hiroşima
Kokura
Niigata
ABD ulusal arşivindeki belgelere bakılırsa bu metne birileri el yazısıyla bir ekleme yaparak 've Nagasaki' yazmış. Ancak bu eklemeyi kimin, neden yaptığı hâlâ bilinmiyor.
...

---

Doğrulanmamış (bazı romanlara konu olan) bilgilere göre 3. bir atom bombası teknik sebeplerle veya pilotların vicdanlarının sesini dinlemeleri sebebiyle Pasifik okyanusuna düşmüştür / bırakılmıştır ve halen okyanusun derinliklerindedir.

Mesajda linki yer alan videoyu tam izlemedim ama anladığım kadarıyla otomatik olarak harekete geçen veya ülkelerden birinden fırlatıldı diye diğer ülkelerinde fırlatmaya başladığı bir nükleer savaş senaryosu.
Senaryoya göre örneğin, Kore bir füze fırlatacak, ABD karşılık olarak ona fırlatacak. Karşılıklı füze fırlatmalar neticesinde ülkeler yok olacak.
Karşılıklı birer, ikişer nükleer bombanın kullanıldığı bir savaş yaşanabilir, fakat ülkelerin yok olmasına sebep olacak bir nükleer savaş mümkün değildir.

Nükleer bombaların etki alanları ABARTILIYOR.
Bununla ilgili bilgileri [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] linkinde paylaşmıştım.

"Kainatın sahibinin bu senaryonun gerçekleşmesini engellemeye gücü yeter."
ifadesi bu açıklamalarım çerçevesinde değerlendirilmelidir.

Dikkat :
1. Nedeni belli olmayan sis bulutu
2. Kimin yazdığı bilinmeyen Nagasaki kelimesi
3. Hedefe değil, okyanusa bırakılan bomba 
kainatın sahibinin olaylara müdahale yöntemidir.
Biz farkında olmasak da hayatımızda ÇOK SAYIDA bu tür müdahaleler vardır.

sınıflarımızı veliler yönetecek biz  kukla rolünde olacağız

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Velilerin daha çok gayret gösterip, öğretmenlerden daha ETKİLİ hale geleceğini mi söylemek istiyorsunuz?

"Elysium(Yeni Cennet)" filmi gelecekte ne olacağının fragmanı gibi. Geleceğin en önemli kavramı da "nanoteknoloji" olacak. Henüz yaygın değil. Tıpkı 1970 lerde bilgisayarın parmakla sayılacak kadar olduğu gibi.

Türkiye'den sonra Almanya'da 2021’de "Başkanlık sistemi" ne geçmiş olacak

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

24.9.2017 tarihinde Almanya Genel seçimi yapıldı.

Önceki seçimlerde tek parti hükumeti  kurulamadığı için 2 büyük parti koalisyonu oluşturulmuştu.
Bu seçimlerde her iki partide de oy kaybı yaşandı.

Seçim sonrası koalisyonun 2. ortağı olan parti yeni dönemde kurulacak hükumette yer almayacaklarını açıkladı.
Bu durumda en büyük oy oranına sahip partinin en az üç partili bir koalisyon oluşturması gerekiyor.

Koalisyonda yer alabilecek partiler ise diğer küçük ortağın olduğu bir hükumet modelinde yer almak istemiyor.

Bu durum size bir şeyler hatırlatıyor mu?

2002 seçimleri öncesinde Türkiye'de de aynı problemler yaşanıyordu.

Haziran 2015 seçimleri geçmiş yılları hatırlatınca çözüm olarak "Başkanlık sistemi" benimsendi.

Almanya'nın da çözümü başkanlık sisteminde bulması kaçınılmaz bir sonuçtur.

Almanya seçim sonuçları belli olduktan sonra gazetelerde yer alan haberlerden seçtiklerim :

İki dönemdir devam eden "büyük koalisyon"un Sosyal Demokratlar'ın oy kaybı yaşamasının en büyük nedeni olduğunu iddia eden Schulz artık hükumette yer almayacaklarını duyurdu. Bu durumda iktidarı bırakmak istemeyen Başbakan Angela Merkel'in önünde sadece bir seçenek kalıyor.

Almanya seçimlerinde Merkel'in hüsranla karışık zaferi: Jamaika koalisyonu geliyor

"Kardeş partiler" Hristiyan Demokrat Birlik ile Bayern eyaletinde büyük oy kaybı yaşayan Hristiyan Sosyal Birlik, bir dönem sonra yeniden meclise giren Hür Demokratlar FDP ile Cem Özdemir'in eş başkanlığını yaptığı Yeşiller'le koalisyon kuracak.

Almanya'nın muhafazakar gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung, "Jamaika" koalisyonuna 2 yıllık ömür biçti. Almanya'daki seçim uzmanları, Hristiyan Birlik partileri ile Yeşiller ve Hür Demokratlar'ın özellikle enerji, ekonomi ve sosyal devlet konularında anlaşmalarının zor olacağını bu nedenle yeni bir seçimin bile gündemle olduğunu savunuyor.

Başbakan Angela Merkel, katıldığı bir televizyon programında, yeni hükumetin Aralık ortalarına kadar kurulabileceğini söyledi.

Matematiksel olarak hükumeti kurmak için CDU/CSU-FDP-Yeşiller veya CDU/CSU-SPD ile iki ihtimal bulunduğuna işaret eden Merkel, SPD Genel Başkanı Martin Schulz’un koalisyon kurmak için görüşmeye hazır olmadığını ilettiğini vurguladı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, azınlık hükümeti kurulmasına ise karşı çıktı.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

İstanbul HALKI 28 Ekim 2017 tarihinde (bu hafta perşembe günü) 2023 yılına kadar İstanbul'u yönetecek belediye başkanını seçecek.

Yukarıdaki cümleyi okuyanlar büyük bir ihtimalle saçmaladığımı düşünecektir.
Çünkü 28 Ekim 2017 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde MECLİS ÜYELERİ 2019 yılı MART ayına kadar görev yapacak GEÇİCİ belediye başkanını seçecekler.
Bu durum sadece resmiyette böyledir.

İstanbul halkının 2019 yılında belediye başkanı adayı olacak kişi / kişileri tanımaya ihtiyacı vardır.
AK partinin 2019 yılında belediye başkanı adayı yapacağı kişinin performasını görmeye ihtiyacı vardır.
3 dönem kuralı nedeniyle özellikle büyükşehirlerdeki mevcut adayların, yeniden aday gösterilmesi düşünülmediği için, yeni adayların halka tanıtılması / benimsetilmesi akıllıca bir yöntemdir.

Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde, 35 şehirde 6 bin 500 binanın yıkımı yapılacak.
Yıkımlara 5 Ekim'de İstanbul'da başlanacak.
İstanbul'un yeni belediye başkanının ilk faaliyeti yıkımları başlatmak olacak ve Mart 2019 tarihinde yapılacak mahalli seçimler arefesinde  konut teslimlerini yapmaya başlayacak.
Yüksek ihtimal 26 Şubat 2018’de İstanbul 3. Havalimanı  açılışını yapacak.
2018 yılı içinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü tren geçişi açılışını yapacak.
Belediye başkanlığından önce başlatılıp 2019 mahalli seçimlerinden önce bitirilmesi planlanmış küçüklü büyüklü bir çok açılışta bulunarak, bu projeleri başlatan kişi olduğu ALGISI oluşacaktır.
İstanbul HALKI bu kadar çok ve büyük projeler gerçekleştirmiş birini belediye başkanı seçmeyipte 2019 Ocak ayında TANIŞACAKLARI birini mi belediye başkanı seçecek?

23 Nisan 2018 tarihinden önce yeni Ankara Büyükşehir belediye başkanının da kim olacağını öğrenmiş olacağımızı tahmin ediyorum.
Yeni belediye başkanımızın ilk faaliyeti 23 Nisan 2018 tarihinde ANKAPARK'ı açmak olacaktır.

Kadir Topbaş ve Melih Gökçek'in 15 Temmuz 2016 darbe girişimini bastırmakta önemli rolleri olduğuna inanıyorum.
Kasım 2019 tarihinde ikisini de TBMM'inde görürsem hiç şaşırmam.

2018 yılı kehanetlerim

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Her yıl sonu yaklaştığında, yeni yılda olacaklar ile ilgili kehanetlerin yazılı basında ve internet yer alması gelenekselleşmiştir.

Biz de bu geleneğe uyalım:

Amerika

İnternet ortamında yayınlanan kehanetlerden en İLGİNCİ 2018 yılında Amerika'nın Güney-Kuzey   olarak (yeniden) ikiye ayrılması senaryosu.
ABD'de bu konuda zaman zaman tartışmalar yaşandığına dair bilgiler olmasına rağmen zayıf ihtimal olarak görüyorum.
Bununla birlikte, Donald Trump'ın istifa etmesini, suikaste uğramasını ihtimal dahilinde görüyorum.
"Batan gemiyi önce fareler terk eder" tesbitini dikkate alarak,  Kaliforniya  gibi zengin eyaletlerden bir veya bir kaçının ABD'den ayrılmak için girişim başlatması da mümkündür.

Almanya

4.9.2017 tarihinde Almanya Genel seçimi yapıldı.
Ana muhalefet partisi, iktidar partisi ile koalisyon yapmayacağını açıklamış olmasına rağmen, erken seçim kararının ağırlık kazanması üzerine, koalisyon görüşmelerine başlamıştır.
Büyük bir ihtimalle, seçim sistemini değiştirmek ve en en geç 2 yıl içinde tekrar seçime gitme şartıyla bir anlaşmaya varılacaktır.
Almanya'nın yeni seçim sisteminin Cumhurbaşkanlığı sistemimize benzeyeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok.

İsrail

İsrail muhtemelen kurulduğundan beri koalisyon hükumetleri ile yönetilen bir ülkedir.
Bildiğim kadarıyla hiç bir zaman tek parti hükumeti kurulamadı.
Son seçimler Mart 2015'de yapıldı ve bildiğim kadarıyla Mart 2019'da seçim yapacaklar.
ABD'nin Kudüs'ün başkent ilanı,  Mart 2019 seçimlerinden tek parti iktidarı çıkarmaya yönelik bir hamleydi.
Bu hamle başarısız oldu. Bu hamlenin devamının gelmesini zayıf ihtimal olarak görüyorum.
İsrail'in Mart 2019 seçimlerinde tek parti iktidarı sağlaması ihtimali zayıf.
Bununla birlikte, İran-Türkiye yakınlaşmasını kendisi için büyük tehdit olarak görecektir.
İsrail bu yakınlaşmayı engellemek / geciktirmek için taraflardan biri ile iletişimi sürdürmek ZORUNDA.
İsrail'in İran ile iletişim kurabilmesi imkansıza yakın bir durumdur.
Türkiye, İsrail'in TEK alternatifidir. İsrail 2018'de Türkiye ile iletişim güçlendirmek için girişimlerde bulunacaktır.

Türkiye

Türkiye 2018'e "erken / baskın seçim" SÖYLENTİLERİ ile giriyor.
Erken veya baskın seçime ihtimal vermiyorum  bununla birlikte 2018 Eylül'ünde "ARA SEÇİM" ihtimalini güçlü görüyorum.

---

Ara seçim TBMM milletvekili sayısında boşalma olması halinde yapılan seçimdir.

Ara seçim şartları ise şöyle;
-  Anayasa gereği her seçim döneminde bir defa yapılabilir.
- Genel seçimler yapıldıktan sonra 30 ay geçmeden ara seçime gidilemez.
Ancak, bir ilin veya seçim çevresinin TBMM’de üyesi kalmaması halinde boşalmayı takip eden 90 günden sonraki ilk Pazar günü o seçim çevresinde ara seçime gidilir.
- TBMM üyeliklerinde boşalma olması halinde ara seçime gidilir.
-  Boşalan üyeliklerin sayısı üye tam sayısının % 5'ını bulduğunda  ara seçime 3 ay içinde gidilir. (550 üyeli TBMM'de 28 milletvekilliğine denk gelmektedir.)
- Genel secime 1 yıl kala ara seçime gidilemez.

---

Bildiğim kadarıyla şu anda Meclis'te 544 milletvekili var.
2018 yılında bazı milletvekilleri hakkında mahkeme kararlarının kesinleşmesi durumunda, milletvekillikleri düşecektir.
Bazı milletvekilleri yurtdışında olmaları veya farklı sebeplerle oturumlara katılmamaktadırlar.
Bu milletvekillerinin vekilliklerinin düşmesi için meclis kararı gerekmektedir.
AKP'nin bazı milletvekillerinin (muhtelif sebeplerle) istifa etmesini istemesine kesin gözüyle bakılmaktadır.
Bu gelişmeler dikkat alındığında (Kasım 2018'den önce) bir  ARA SEÇİM yapılmasının TERCİH EDİLMESİ / ZORUNDA KALINMASI yüksek ihtimaldir.

Daha önce

---

MHP genel başkanı Devlet Bahçeli 1948 yılında Osmaniye'de doğdu. (2019 yılında 71 yaşında olacak.)
6 Temmuz 1997 tarihli 5'nci Olağanüstü Kongre sonrasında MHP Genel Başkanı görevini üstlenmiştir.
05 Kasım 2000, 12 Ekim 2003, 19 Kasım 2006, 8 Kasım 2009 ve 4 Kasım 2012 tarihlerindeki MHP Olağan Büyük Kongreleri'nde tekrar Genel Başkan seçilmiştir.

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu  17 Aralık 1948 doğumlu.(2019 yılında 71 yaşında olacak.) 22 Mayıs 2010'da CHP genel başkanı oldu.

MHP partisi 12. Olağan Büyük Kongresi'ni 18 Mart 2018 tarihinde yapacak.
CHP 35. Kurultayı   16-17 Ocak 2016 tarihinde yapıldı. Kurultaylar her iki yılda bir yapıldığı için CHP 36. kurultayı 2018 yılı içinde yapılacaktır.

---

bilgilerini paylaşmıştım.
CHP kurultayının 3-4 Şubat 2018 tarihinde yapılacağı açıklandı.
Kurultay'da CHP milletvekili Gürsel Tekin'in Genel Başkanlığa adaylığını koyacağını tahmin ediyorum.

MHP'de genel başkan değişikliği olmasa bile seçimler yaklaştıkça "Milliyetçi" söylemlerin dozu artacaktır.
Cumhurbaşkanlığı sistemi AKP'nin merkezden uzaklaşmasına imkan vermektedir.
Bu imkanı "Milliyetçi" söylemlerin artması yönünde kullanacağını tahmin ediyorum.
AKP'nin "Milliyetçi" söylemleri artırması, MHP'yi daha radikal "Milliyetçi" söylemler kullanmaya zorlayacaktır.

2018 yılına bilişim alanında yapılacak atakların damga vuracağına inanıyorum.
Milli arama motoru, milli e-posta uygulamaları "Milliyetçi" söylemlerin ana temaları olacaktır.
Herhangi bir işaret olmamasına rağmen, "Milli arama motoru" nun (facebook / twitter gibi) sosyal medya kullanımına imkan veren bir özelliği olacağını tahmin ediyorum.
Kamuoyu YÖNLENDİRİLMESİNDE sosyal medyanın  önemi artmaktadır.
Seçimler yaklaşırken KONTROL EDİLEBİLİR bir sosyal medya uygulaması iktidar partisinin çok işine yarayacaktır.
Facebook / twitter uygulamaları artık muhtelif yönleriyle SIKICI hale gelmiştir.
Milli bir sosyal medya uygulaması  kısa sürede BENİMSENEBİLİR.

15 Temmuz ile ilgili davaların büyük bir kısmı 2018 yılında sonuçlanacaktır.
Buna paralel olarak, OHAL uygulamasının 2018'de kaldırılacağını kahanetinde bulunmak istiyorum

ABD ile anlaşmaya varılarak, Fethullah Gülen'in öldüğünün açıklanacağını tahmin ediyorum.
Fethullah Gülen'in ileri derecede sağlık sorunları olduğun bilinmektedir.
Bununla birlikte emr-i hakkın ne zaman olacağını bilmemiz mümkün değildir.
Bununla birlikte 15 Temmuz ile ilgili davalarının sona ermesiyle  örgütün / liderinin gündemde tutulmasının bir faydası olmayacaktır.
ABD'lerinin iade etmeyeceği hemen hemen kesindir. Bu saatten sonra Türkiye'ye getirilip, yargılanması ölüyü diriltmek olur.
Fethullah Gülen, ABD nin elinde bir koz olmak vasfını da kaybettiği için, taraflar için en uygunu öldüğünü ilan etmek olacaktır.
2018 yılında ABD'de göstermelik bir cenaze merasimi yapılarak, örtbas işlemi uygulanacağı tahmin ediyorum.
Bu şekilde şiş de kebap da yanmamış olacaktır.
 
Not: Türkiye'nin İsrail ile iletişim içinde olmaması gerektiğini düşünenler için bilgilendirme:

1) Bir köpeği çok sıkıştırırsanız CAN HAVLİYLE sağa sola saldırmaya başlar. Can havliyle yapılacak bir saldırının boyutlarını hesaplamak mümkün olmaz.

2) Bir köpeğin tasmasını elinizde tutarsanız, hem size saldırmasına engel olmuş olursunuz. Hem de size saldıracaklara karşı kalkan görevi görür. İsrail ile iletişim köpeği tasmasından tutmaktır.

3) Müslümanların düşmanı İsrail değil siyonizm dir. Siyonizm, İsrail HÜKÜMETİ tarafından temsil edildiği için İsrail düşman gibi algılanmakta / algılatılmaktadır.
İsrail HALKININ büyük bir kısmı siyonist düşünce sistemini bilmemekte / benimsememektedir.
Çoğu ülke halkları gibi, İsrail halkıda  "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" anlayışındadır.
İsrail halkı, diğer ülke halkları gibi, diğer ülkelerdeki insanlarla ticaret yapmak, karşılıklı ziyaretleşmek vs. taraftarıdır. 

4) İsrail'de yapılan 2015 seçim sonuçlarına göre en yüksek oy oranına sahip, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun lideri olduğu Likud partisi yüzde 23,27 oy almıştır.
İsrail parlamentosu 120 üyeden oluşur ve Likud partisinin 29 üyesi vardır.
2015 seçimlerinde Birleşik Arap Listesi Knesset'te 14 koltuk elde ederek, Likud ve Siyonist Birlik'in ardından üçüncü parti oldu.
Bu rakamlar "Siyonizm" in İsrail'de %50-55 civarında bir oy oranı olduğunu göstermektedir.
Mart 2019 seçimlerinde bu oranın %50'nin altına düşmesi yüksek ihtimaldir.

5) Bazı ayet ve hadisler delil gösterilerek Müslümanlar ile Yahudiler arasında FİİLİ bir savaş yaşanacağı yaygın bir inanıştır.
Savaşın FİİLİ olmayabileceği yönündeki görüşler dikkate alınmamaktadır.