Hiç Yazılmayan Hasret Mektubum

Derinlerimde bir yara;ellerimin uzanamadığı,nefesimin dahi yetemediği kadar derinlerde...
Derinlerimde bir yara;külün altına gizlenen köz misali içimi yakıp kavuran...
Derinlerimde bir yara;dur durak bilmeden geçen zamana inat an be an sızım sızım sızlayan...
Derinlerimde bir yara;kanayan,kanayan,kanayan bir türlü kabuk bağlamayan...
Derinlerimde bir yara;ahh! İyi ki var,iyi ki doğmuş,iyi ki hayatta.Sahi,ya hiç tanımasaydım,ya hiç görmeseydim,ya hiç bilmeseydim,ya doğmasaydı...
Doğum günün kutlu olsun
Hasretine nefeslerimin yetişemediği yaram
Doğum günün kutlu olsun
Bütün karanlıklara inat yüreğimde yeşerenim
Doğum günün kutlu olsun
Her dem nabzımda iki hece atanım
Doğum günün kutlu olsun
Varlığı nefeslerime eş olanım
Doğum günün kutlu olsun
Yüreğime her mevsim baharı yaşatanım
Doğum günün kutlu olsun
Bütün imkansızlıklara inat;yüreğimde umudu yaşatanım
Doğum günün kutlu olsun
Yıllardır bir bedende çift yürek atanım
Doğum günün kutlu olsun
İç çekişlerimde saklanan cam kırıkları gibi boğazıma düğümlenen yãr
Doğum günün kutlu olsun
Her dem yüreğimde kımıl kımıl olanım
Doğum günün kutlu olsun
Batan güneşe son vedam,doğan güne gün aydınlığım
Doğum günün kutlu olsun
Sesi bir ömür yüreğimde yankılanacak olanım
Doğum günün kutlu olsun
Varlığıyla varlığımı anlamlandıranım
Doğum günün kutlu olsun
Kelimelerimin uğruna biçare kaldığı yarımım
Doğum günün kutlu olsun
Yürek sızım,
Yürek yaram,
Yaşama sevincim
Doğum günün kutlu olsun
İmtihanım
Doğum günün kutlu olsun
Derinlerimden ansızın dile gelen tek hecem ah!
Doğum günün kutlu olsun
Çaresizliğim
Doğum günün kutlu olsun
Sesine,nefesine,kokuna,gülüşüne,o kocaman ışıl ışıl nemli gözlerine kaç zamandır hasret kalakaldığım
Doğum günün kutlu olsun
Sensiz tek başıma koca bir şehrin enkazı altında kalakaldığım yãr
Doğum günün kutlu olsun
Onca uzaklığa inat kalbimde uyuyanım
Doğum günün kutlu olsun
Oralı ...
Doğum günün kutlu olsun
Oralı ...

Doğum günün kutlu olsun;senin sesinden,senin dilinden,

sevgili

sevgili

sevgili... ahh!

  Ve takvim bilmem ne...Bil ki yār;sensiz merhaba diyebildiğim tek bir sabahım olmadı hãla,bildim ki olmayacak da.

Bak yine uyandım nefes aldığın şehrin sabahına,bak yine aynı şehirde geceye gözlerimizi kapadık.Aynı şehirde,aynı zaman diliminde ayrı yaşamları yaşamak;derin çok derin sızılar barındıran saniyelik bir iç huzur...
Oysa ne kadar yakınız ve arada uçurumlar;insanlar,evler aramızda duvarlar gibi Ah...

Bir şehir düşle yalnız iki hece,hasret...
Kaldırımlarında onun görünmez ayak izleri...Köşebaşlarını tutan hayali...Ne yana gitsen sadece ona,hep ona çıkan bir şehir...
Bir okul düşle,
İsmi,cismi,şekli sanki sadece onun o kocaman ışıl ışıl nemli gözleriyle,varlığıyla,sesiyle,gülüşüyle inşa edilmiş bir okul...Sınıfları,duvarları,merdiven korkulukları dahi aksini derinlerime yansıtan,kokusu benliğimi çepeçevre saran,külün altına gizlenen köz misali içimi yakıp kavuran bir okul ...Ah!

Ne zaman sözde aklıma uyup kızsam ona,çok sürmez yüreğim paspas misali ayakları dibine serer ruhumu,bedenimi.Beher gün kanar,acıya boğar derinlerimi.Aklın da ötesinde nasıl bir bağlanıştır bu.On yıllar geçti sızısı da anısı da dün gibi.Ölsem olmuyor,vazgeçsem ölümden öte ah.

  Ben yeryüzünde kimseyi böylesine sevmedim. . .

Ne yapmak istediğimi biliyorum ama ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum bundan dolayı da ayrı kalınmaz ki nâzendem.
Olmaz diyorsun ama olmayanı olamayanı oldurur Allah. Seni sevmenin ne demek olduğunu sen nereden bileceksin. Hasretinden bunalmanın yorulmanın sana kanma isteğinin ne demek olduğunu nereden bileceksin. Sesini duyduğum an kalbimin çarpıntısı hiç durmazdı. O günleri çok özledim. Sevmenin dozunu artırınca normal hayat tatsız tuzsuz kalıyor. Sen içtiğim çaydan önce yediğim tatlı gibisin. Senden sonra hiçbir şeyin tadı yok ve olmayacak sevdiğim. Umudum yok diyemem umutsuz yaşayamam. Bu sıkıcı dünyama renk verdiğin günler için sana minnettarım. Hoşçakal demek benim için ne kadar zor bilemezsin ama senin de duygularından emin olman lâzım biliyorum. İkimiz için de hayırlısını diliyorum. Hoşgeldin ve hoşbuldumunu güneşin doğması gibi bekliyorum.

İnsan sever evet;yaşamı boyunca sever.Doğayı,bulutu,çiçeği,hayvanı,insanı,birçok şeyi sever insan...

Lakin;bir de sevdaya düşer insan,bilir misin yár,yaşar mısın? İnsan ahir ömründe bir kez ve sadece tek bir kişiye düşermiş sevdaya yár,külün altına gizlenen köz misali taşırmış derinlerinde onu ,kimse görmez,kimse bilmez,kimse sezmez,o derin en derinlerde sızım sızım sızlar dururmuş, yaşar,büyür,senle yaşlanırmış.Suyuna,yemeğine,havana,yaşamına ortak olurmuş.

Hissedermişsin o hep oradadır, gün gelir saçlarına beyaz olur düşer,her kış başlangıcında kar olur düşer,her bahar da yağmur olur düşer,her sonbahar da solgun bi yaprak olur düşer,yıl bitiminde takvim olur düşer derinlerine,hep en derinlerine düşer.Dedim ya yár,bilirsin yeri oradır,derinlerin en derinlerindir.Kendinin dahi uzanamayacağı derinlerin.

Bazen,ansızın,istemdışı taşar,Ah! olur dökülür dilinden bir anda,işte o an derin bir nefesle tekrar çekersin içine onu ,yine derinlerine,en derinlerine hapsedersin.

O nedenle olsa gerek yár, Neşet Leyla'sını sadece sevmemiştir sevdasına düşmüştür,Karakoç Mihriban'ını sadece sevmemiştir sevdasına düşmüştür. Ferhat Şirin'ini sadece sevmemiştir sevdasına düşmüştür.Sevdalarına düşmese nasıl şiir olurdu,türkü olurdu,destan olurdu diye düşünür dururum yár.

 İşte öyle hasretine nefeslerimin yetmediği yár,işte öyle her sabah yaşamdan önce aklıma gelenim,işte öyle sızım,işte öyle yáram,işte öyle Tutim,Ah!...

Sahi ne çok olmuş sana içimi dökmeyeli,sızıyla harflere dokunmayalı.Kaç yıl geçti ,daha kaç yıl geçecek kimbilir...

 Varsın bu cümleler de hiç yazılmayan bir mektup olarak kalsın burada,sahi senin de derinlerinde sakladığın var mıdır ... Senin de Ah! İle ağzından ansızın düşen var mıdır... Senin de saçlarına beyaz olup düştüm mü ... 😔

 Ben seni SADECE sevmemişim ki yár sadece sevmemişim. . .

Vurgun yemiş misali gönlüm tutuldu aşka
Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın

Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem

Zannetme bir gün geri dönmek değil niyetim ah
Hasrete teslim oldum asla gelmeyeceğim
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın

Bugun sen doluyum sevgili,hergun oldugundan daha fazla sen...6 ay oldu sen sonsuzluga bir kelebek misali uçup gideli..gelmeyecegini bile bile her an seni diliyorum yaradandan..Gel ey sevgili,yaralı ama sevgi dolu gözlerinle,kuş misali cıvıldayan sesinle,sarıldığında verdigin güvenle gel sevgili..rüyalarıma gel,yine konuşalım saatlerce ordan burdan,anlatacak o kadar çok şey birikti ki yokluğunda yarim..rüzgarla gel,doğan güneşle gel,geceyi aydınlatan ay la gel,bir çocuğun gülümsemesiyle gel,yeter ki gel....