Bu günlüğün, (öğretmenler odasının) en güzel tarafı, yaşadığımız pek çok sorunda yalnız olmadığımızı görmek sanırım.
"Acaba bu sorun bir tek bende mi? Ben mi başaramıyorum?" düşüncesinden kurtuluyor insan.
Kendi adıma ben bu hafta en çok sınıf düzenini sağlamak ve öğrencileri belli basit kurallara alıştırmak konusunda zorlandım. Hala başaramadım ama umutluyum
Çizgi çalışmalarına gelince, nokta birleştirme süper, tek başına yapmada henüz problem var. Bu hafta taşırmadan, çok güzel boyama yapabilir hale geldik, parmaklarımızı biraz güçlendirdik, eh haftaya da kendi başlarına yazabilir hale gelirler umarım.
Bu hafta hiç ödev vermedim (Cuma günü hariç). Haftaya da çok fazla vermeyi düşünmüyorum. Yüklerini yavaş yavaş, hissettirmeden arttırayım diyorum. Çünkü ev ödevleri ilk etapta onlara gerçekten yük geliyor. Hatta okulda tamamlayamadığı bir çalışmayı evde tamamlayan bir öğrencim, ertesi gün daha gayretli ve istekliydi. "Evde yapmak daha sıkıcı" diyordu..
(Tabii bu öğrencinin tam bir "bezgin Bekir" tipi olduğunu söylemeliyim. Çocuğun canı hiç bir şey yapmak istemiyor. Oyun oynarken bile isteksiz, zorla katılıyor)
Eh, ilk haftamın özeti işte böyle. Yorucu, ama çoook zevkli... Hepimize Allah kolaylık versin diyorum.