Öğretmenim benim oğlanı anlatmışsınız sanki.
Baba cezaevinde.
Anne çalışıyor.
Anneanne ilgileniyor.
Arada babaanneye gidiyor.
Orada çocuğun yanında saçmasapan muhabbetler yapıldığı için çocuğun
psikolojisi hiç iyi durumda değil.
Yüzüne bakınca çok tatlı. Ama davranışları yüzünden artık çıldırmak üzereyim.
3. ders sonunda onun yüzünden tüm enerjim bitmiş oluyor.
Sırasına doğru düzgün oturmaz. Ayakta gezinir. Masa altlarında emekler.
Başkalarının eşyasını o benim diye sahiplenir, kavga çıkarır.
Yanına otursam bire bir çok güzel yapar. Ama kalktığım an kalemi bırakır ve başkalarını rahatsız etmeye başlar.
Masası, eşyaları hep dağınık. Yeni defter 10 dk sonra karalanır parçalanır.
Günde 10 kalem veririm yok olur.
Yerlere uzanır. Yatar, yuvarlanır.
Ben ders anlatmaya çalışırken uğultu gibi sesler çıkarır sürekli.
Her yolu denedim, sevgiyle yaklaşsam da olmadı.
Görmezden gelmek için elimden geleni yapıyorum ama uğultuyu kesmesini söylediğimde dinlemiyor.
Ders anlatamadığım için kalk duvara dön, cezalısın demek zorunda kalıyorum. İşte o zaman susuyor.
O kadar üzülüyorum ki onun yüzünden anlatamam
Bir yandan çocuğun derdi büyük nasıl yardımcı olabilirim diye kıvranıyorum.
Bir yandan diğer çocukların suçu ne diye kızıyorum.
Böyle yapacaksa okulunu değiştirelim dedim annesine korksun diye.
Gitmek de istemiyor ama eğer giderse gerçekten rahatlayacağım.
Tükendim ben de..
Hocam aynı çocuktan bahsediyoruz sanki. Dediklerinizin hepsi var benim cocukta da. Baskalarinin eşyalarını alma sahiplenme vs ben de iyi yaklasmaya calistim olmadi ceza verdim olmadi. Su an okulda hicbir sey yapmiyor. Bu duruma alismasindan korkuyorum. Nasilsa ogretmen sadece kiziyor yapmasam da olur diye düşünmesinden korkuyorum