Hayırlı akşamlar değerli zümrem,yaşadığımız sıkıntılar da mutluluklar da ortak,bu minnaklar kah havalara uçurur,kah dertten saç yoldurur
Günlüğümüz pek sessiz.
Sanki kaldık nefessiz.
Sanmayın millet dertsiz.
Hissetmeyin çaresiz.
Paylaşalım dertleri.
Bazen de sevinçleri.
Döndüm baktım az geri.
Epeyce yol almışız.
Biraz daha yazarsam,
Sayfalar benle taşar.
Ayıp olur sanırsam.
Topik yolundan şaşar.
Kırk yılda bir yazarım.
Böylesine umutlu.
Okuma işi bitse.
Nasıl olurduk mutlu
Öğretmenim süpersiniz,şiirlerinizi ilgiyle takip ediyoruz
devamı gelsin lütfen
Ben de dikte yerine öğrencilerime kendi cümlelerini kurduruyorum.Geçen mezun ettiğim çocuklarımla da öyle yaptırmıştım,onun öncesinde dikte yapacağız diye akla karayı seçerdik.Bir derste sınırlı sayıda cümle yazardık o da zar zor ses ses bile yazamayan olurdu.Şimdi metin bile yazan var kendi başına.
Şimdi diyelim kelimemiz kek olsun,
Öncesinde somutlaştırma,kek hakkında konuşma,afiyetle kek yeme...
İki satır kek yazıyoruz.Sonra başlıyoruz.Cümleleri konuşmaya.Önce kek ile her türlü cümleyi konuşuyoruz,canlandırıyoruz."Annem kek yapar,Akşam kek yedim,Zehra kek pişir.Ali marketten kek getir."
Daha sonra yazabileceğimiz cümleleri soruyorum.Başlıyorlar düşünmeye.
Öğrendiğimiz isimler sıra ile kek alıyor,
Ela kek al.
Lale kek al. vs
İlke 3 kek al.
Anne kek al.
İlke ile Ali el ele kek al.
Ali kalk kek al.
.
.
.
Başlarda hep bolca "Ela" ve "al " "el ele" geçen cümleler geliyor.Ama daha sonra cümleler ek alıyor,uzuyor.Soru cümlesi haline geliyor.
Hem benim dediğimi yazmak yerine kendi düşündüklerini,ürettiklerini yazıyorlar.Diktede bazı çocuklara söylediğimiz cümleler çok kolay gelip hemen bitirirken,bazılarına aşırı zor gelebiliyor.Bu şekilde ise kendileri yazarken seviyelerine göre yazdıkları için mutlu oluyorlar,kendilerine güvenleri geliyor,başarısızlık hissine kapılmıyorlar.
Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır,bizimki de böyle.Sonuçta amacımız akıcı,anlamlı okuma ve yazma.
İnşallah hayırlısıyla bütün çocuklarımız bu seviyeye ulaşır.
Herkese kolaylıklar değerli zümrem:)