Geçen yıllarda; Mesleğe yeni başlayan 1. Sınıf öğretmenlerinden bir kaç anekdotu izninizle tekrar paylaşacağım;
Eylül
-Ayyyy arkadaşlar merabaaa. Hep öğretmen olmak istemiştim. Çoookk çalıştım öğretmen oldum. Bu hafta yeni başladım. Çocuklar çok şirin, tatlı. Kıyamam ben onlara.
Ekim
-Bir kaç şirin çocuk deftere yazarken, çizgileri taşırıyor. Olsun.
Ben yavaş gideceğim. İiiice öğrensinler.
Kasım,
-Yan sınıfta benimle konuşmayan yaşlı öğretmen var, çok suratsız.
Benim şirinlerim biraz zorlanıyor, ama olsun olacak.
Kasım, 2.Hafta
-Çocukları sanırım fazla şımarttım mı acaba ? Bu yan sınıftaki yaşlı öğretmenin, kapısı niye hep kapalı ? Nöbette, gizlice sınıfına girip bakıyorum. Çocuklardan hiç ses çıkmıyor, ne yapıyorlar acaba ?
Son Kasım
-Ya arkadaşlar benim sınıf kudurdu. Soğuklardan mı? Bu arada öğrencilerimden yarısı birleştiremiyor harfleri, veliler de çok ilgisiz.
Aralık 2
-Nöbette, bugün yaşlı hocanın sınıfının ucundan usulca içeriye baktım.
Öğrenciler, şiir okuyordu. Gözlerime inanamadım. Hem de yazıyorlardı.
Duvarlara asılan yazılar acaba etkili mi oluyor. Belli, çocuklar zaten seçmeydi.
Aralık 3,5
-Ya arkadaşlar bağırıyorum çağırıyorum, her şeyi denedim olmuyor . öldüm bittim ben. Yeter.
Aralık 5
-Bugün ağlayarak çıktım sınıftan. O çok sevdiğim öğrencinin anası olacak cadı, hocam yan sınıftakiler okuyormuş dedi. Dondum kaldım.
O yaşlı cadaloz, ben ise gencim, daha çok enerji doluyum, daha çok oyun oynattım. Sanırım artık oyun oynatmayacağım. Teneffüse de çıkarmayacağım.
Aralık 6 (Hafta sonu Gece)
-Sene başı size bahsettiğim, o çocuk varya , tammm bir baş belası. Onu görünce dersten çıkasım geliyor. Arkadaşlar lütfennn yardım. Valla yardım, billa yardım... İmdaaat. Cadaloz kadın. Ay imdaaattt... Yaşlı ucube... İmdatttt. Pis veli.... Ama lütfenn.... Sesimi duyun yok mu....
(Bakalım bu sene, ne malzemeler çıkacak. Okuma işinde "Dans, her zaman Kasım da başlar." Site yoğunluğundan da belli olmaya başladı. O zaman müzik!
)