Bi zahmet okuyun hocam; Hasta bir yakınınız var ve ilaç içmesi gerekiyor. İlaç acı olduğu için içmekten hoşlanmayan yakınınıza nasıl muamele edersiniz? Güzellikle içirmeye çalıştınız olmadı, biraz uğraştınız istemedi. Ama içmesi gerekiyor. Ne yaparsınız? İlacın içilmesi gerektiğini anlatır, icabında kızar, sinirlenirsiniz ama illaki bir şekilde içirirsiniz. Size tavır takınacağını düşünmezsiniz bile, tavır takınacak olsa bile umrunuzda olmayacaktır. Neden? Çünkü herşey onun iyiliği için
Eşiniz eline aldığı zehirli suyu içmek üzere gördünüz. İçme dediniz, dinletemediniz, yapma dediniz dinletemediniz. Hele bir içsin bakalım ne olacak mı dersiniz, yoksa üzerine atılarak zorla o suyu dökmeye mi çalışırsınız?
Bir polis amiri bile intihar etmek isteyen piskopatın üzerine giderek kendine zarar vermesini engellemeye çalışır. Hatta bu uğurda canını verir.
Peki, canından olmasın diye bu çabayı gösteriyorsak, ahiretinden, cennetinden, Allahın rızasından olmasın diye neden gayret göstermiyoruz, kendimizi sevdiklerimiz için neden perişan etmiyoruz?
Sulandırma projesine dahil olan bir tabir: İslamda zorlama yoktur ve dinde zrolama yoktur
Bir erkek ile kadın evleneceği zaman, adam kadının başını örtmesini isterse, bir baba çocuğunun namaz kılmasını, bir anne kızının kapanmasını istediği zaman hemen devreye bu kalıplaşmış cümle sokuluverir: Ne yani zorla mı yaptıracaksın, İslam da zorlama yoktur ki deyiverirler.
Televizyonlarda, radyolarda muhakkak duyarsınız bu zırıltıyı.
Peki, işin aslı nedir? İslamda zorlama yok mudur?
İslamda zorlama yoktur diyenler şu ayetten yola çıkarlar: Dinde zorlama yoktur! Doğruluk sapıklıktan kesin olarak ayrılmıştır. Artık her kim Tağuta küfredip Allaha iman ederse, işte o, en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah, işiten ve bilendir. (Bakara 256)
Ayeti Kerimenin başında dinde zorlama yoktur buyrulmuş ise de, sonundan anlaşılacağı üzere bu zorlama İslama girmek hususundadır. Yani kalpten tasdik olmayınca iman kabul olmayacağından bir insan zorla müslüman yapılamaz, Müslüman olmaya zorlanamaz.
Yazdıklarınızı gerçekten bir zahmet okudum.
Verdiğiniz örnek olayları akademik eğitimim sırasında almış bulunduğum psikoloji, sosyoloji, sosyal psikoloji, grup dinamiği ve rehberlik vb derslerde almış olduğum bilgilerden oluşan algı dayanağımdan geçirdiğimde; sizin gibi düşünmeyenler yanılgı içindedir. düzeltilmelidir, gerekirse zor da kullanılabilir. demek istediğinizi anlıyorum.
Sonra o zırıltı diye bahsettiğiniz ki çok üzücü ayetin bir bölümü unutmayın..
Tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
Abdulbaki Gölpınarlı,İmam İskender Ali Mihr, Ali Bulaç, Bayraktar Bayraklı, Diyanet İşleri Başk., Elmalılı Hamdi Yazır,Ömer Nasuhi Bilmen, Yaşar Nuri Öztürk ve birçok din alimi Bakara suresi 256. ayetin tefsirlerinde açık ve net olarak "Dinde zorlama, baskı yoktur ..........." diyecek. Siz ise vardır diyeceksiniz. Herkes haddini bilsin arkadaş. Oturduğu yerden kimse alimliğe soyunmasın...