İlkokul 1-2. Ve 3. Sınıflara Da Din Kültürü Dersi Okutulması, Düşünceleriniz.

Din dersi her sınıf düzeyinde verilebilir ama zorunlu tutulması bence asıl problem.
Birçok aile çocuğunun belli bir yaşın altında din eğitimi almasını istemiyor bu ailelere istemediği bir dersi zorlamak doğru değil.
Birçok aile de en erken yaşta din eğitimine başlanmasını istiyor onların isteklerinin dikkate alınıyor olması onlar açısından iyi.

Din eğitiminde her ailenin bakışı farklı.Öğretmenle algı farklılıklarının olması da işi çetrefilli yapıyor.Din eğitimini verecek öğretmen ile ailenin uyumu önemli.

Bari 1. Sinif derslerinede din kulturu ogrt. Girsn☺

İslam ülkelerinin hepsinde din eğitimi ana sınıfta başlıyor ama halleri ortada. Bence anne karnında başlasın daha verimli olur. Millet kuyruklu yıldıza uzay aracı gönderiyor biz din dersinin peşindeyiz.Bu neyin kafası ya. Din dersini aileler vermeli. Okulda da zorunlu olmamalı ve seçmeli olmalı. Ben çocuğumun din eğitimini okulda almasını istemiyorum.

Din uzaya çıkma demiyor ki . Son zamanlarda bir de bu çıktı. Bütün tembelliğinizin , başarısızlığınızın nedenini dine veya dindarlara bağlayıp sıyrılıyorsunuz. Uzaya çıkmak isteyenin paçasından sarılmıyorki din.

komik   

oğlumun  (güya )  seçmeli olan dersleri seçmememize rağmen din ,Kur'an ve peygamberimizin hayatı dersleri ile tamamlandı  sorun şu,  camiilerde hocalık yapan kıymetli hocaları hiçbir pedagojik formasyon almadan alel acele okullara atadılar  Onlar da karşılarındakinin çocuk olduğunu unutarak  korku edebiyatıyla din dersi veriyor(hepsi değildir tabiki)  çocuklarda baskı oluşturma amacı gördüm  minicik birlere de bu yapılırsa     Dersi ilkokula koymasınlar bence

Dini öğrenmenin zamanı ve yeri yoktur.. ben ilkokulda din dersi olmasından memnun olurum..ama zorunlu olursa mutlaka rahatsız olan kardeşlerimiz olacaktır. seçmeli olabilir. her bireye saygı duymalıyız her birey de diğer bireye aynı davranmalı..

Çok gülünç düşünceler var burda :-) ne diyelim Allah hidayet versin hepimize

Öğretmen ve birer ebeveyn olarak çocuklarımıza; milli, ahlaki ve dini değerleri vermiyorsak gerçekten kendimizi sorgulamalıyız. EVET ÇOK DOĞRU.

Ama şu konuda haksızlık yapılıyor düşüncesindeyim:

"Zorunlu tutulmuş bir ders"...
Zorunlu tutulmuş diğer dersler hiç mevzu bahis olmaz . Ama her ne hikmetse söz konusu Din Eğitimi olunca; din eğitimi ailede başlar,herkes evinde versin. Kendini daha da geliştirmek istiyorsa Kur'an Kursları'na göndersin.

Kusura bakmayın arkadaşlar, her türlü eğitim önce ailede başlar, sadece din ve ahlâk eğitimi değil.

Bir öğrenci nasıl matematik, sosyal, fen derslerinde okul dışı takviye kursa ihtiyaç duyuyorsa, din eğitiminde de okul dışı Kur'an Kurslarına gidebilir. Bunda hemfikirim. Ama din eğitimi okulda olmamalı, herkes evinde versin düşüncesine şiddetle katılmıyorum.

Lütfen Din ve Ahlâk Eğitimini ötelemeyin, ötekileştirmeyin... Diğer dersler kadar olmasa da, bu eğitimde de sadece aile yeterli kalmaz. Hepimiz biliyoruz çocuğun gözündeki ilkokul öğretmeninin ne kadar değerli olduğunu... Anne-baba hep söyler çocuğuna her sabah süt içmesini ama ille de öğretmen söylemeli ki ; çocuk içsin!

Zorunlu tutulmuş bir dersten birşey beklemeyeceksek; Madem öyle, zorunlu Tutulmuş Hayat Bilgisi dersinden de birşey beklemeyelim o zaman. trafik kurallarını anne-baba öğretebilir mesela...El - yüz yıkama, diş fırçalama anne-baba öğretebilir...Arkadaşlık ilişkileri anne-baba öğretebilir...v.s

Özetle; Her eğitim ailede başlar tabiki. Lakin biliyoruz ki; belli bir aşamadan sonra bilirkişi desteği elzemdir.

hay ağzına sağlık değerli Öğretmen im.

ben din dersinin verilmesine değil de, hangi içerikle kim tarafından verileceğine takılıyorum.
80den beri verilen kültürel din ve bilgisel ahlak dersi zorunlu olarak bütün bireylere verildi. bu bilgi ve kültürün topluma ne faydası oldu?
her alanın kendine özgü bilimsel formasyonu vardır. Din dersi içeriği dikkatle seçilip, verecek öğretmen ilahiyatçı olsa bile yaş gurubu dikkate alınarak özel bir pedagojik formasyon programına alınmalıdır. çocuklarla iletişimde yetenekli, kendisini küçük çocuklara sevdirmeyi beceren öğretmenler bu işte gönüllü olmalı, sert mizaçlı öğretmenler bu işe heveslenmemeli...
bunun gibi pek çok öneri sunabilirsiniz. ama bakanlığın yapacağı şey, seneye apar topar hazırlanacak bir programla, 1 .sınıf hatta okul öncesi öğrencilerine din dersi verilmeye başlanır. karşımıza çıkan aksaklıklar yolda düzeltilir. bir kaç nesil kırılır dökülür. ortaya çıkan sınırlı başarının reklamı yapılır.
hayırlı olsun bu işte böylece olup biter.

illaki çocukları sevmeli ama ona kalırsa felsefici getirip sınıf öğretmeni yaptıranlar malesef bunları hiç düşünmedi bağıra çağıra hatta döverek ders yaptığını sanan ilkokul öğretmenlerini de çocukları sevenlerden seçilse bu kısmın din dersiyle ilgisi yok malesef

  Zorunlu tutulmuş bir ders ....
  Birde  " Dinde zorlama yoktur " derler.  

  Zorunlu tutulmuş bir ders ....
  Birde  " Dinde zorlama yoktur " derler. 

Bi zahmet okuyun hocam;
Hasta bir yakınınız var ve ilaç içmesi gerekiyor. İlaç acı olduğu için içmekten hoşlanmayan yakınınıza nasıl muamele edersiniz? Güzellikle içirmeye çalıştınız olmadı, biraz uğraştınız istemedi. Ama içmesi gerekiyor. Ne yaparsınız? İlacın içilmesi gerektiğini anlatır, icabında kızar, sinirlenirsiniz ama illaki bir şekilde içirirsiniz. Size tavır takınacağını düşünmezsiniz bile, tavır takınacak olsa bile umrunuzda olmayacaktır. Neden? Çünkü herşey onun iyiliği için…

   Eşiniz eline aldığı zehirli suyu içmek üzere gördünüz. “İçme” dediniz, dinletemediniz, “yapma” dediniz dinletemediniz. “Hele bir içsin bakalım ne olacak” mı dersiniz, yoksa üzerine atılarak zorla o suyu dökmeye mi çalışırsınız?
   Bir polis amiri bile intihar etmek isteyen piskopatın üzerine giderek kendine zarar vermesini engellemeye çalışır. Hatta bu uğurda canını verir.

   Peki, canından olmasın diye bu çabayı gösteriyorsak, ahiretinden, cennetinden, Allah’ın rızasından olmasın diye neden gayret göstermiyoruz, kendimizi sevdiklerimiz için neden perişan etmiyoruz?

   Sulandırma projesine dahil olan bir tabir: “İslam’da zorlama yoktur ve dinde zrolama yoktur”

   Bir erkek ile kadın evleneceği zaman, adam kadının başını örtmesini isterse, bir baba çocuğunun namaz kılmasını, bir anne kızının kapanmasını istediği zaman hemen devreye bu kalıplaşmış cümle sokuluverir: “Ne yani zorla mı yaptıracaksın, İslam da zorlama yoktur ki” deyiverirler.

   Televizyonlarda, radyolarda muhakkak duyarsınız bu zırıltıyı.

   Peki, işin aslı nedir? İslam’da zorlama yok mudur?

   İslam’da zorlama yoktur diyenler şu ayetten yola çıkarlar: “Dinde zorlama yoktur! Doğruluk sapıklıktan kesin olarak ayrılmıştır. Artık her kim Tağut’a küfredip Allah’a iman ederse, işte o, en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah, işiten ve bilendir. (Bakara 256)

   Ayeti Kerimenin başında “dinde zorlama yoktur” buyrulmuş ise de, sonundan anlaşılacağı üzere bu zorlama “İslama girmek” hususundadır. Yani kalpten tasdik olmayınca iman kabul olmayacağından  bir insan zorla müslüman yapılamaz, Müslüman olmaya zorlanamaz.

Yaşadığımız en belirgin örnek Kurban Bayramı için yaşandı. Hayvanlara zarar vermemeliyiz, onlarda bizim gibi canlı ve yaşam hakları var diye hayvan sevgisini öğrettiğim kızıma Kurban Bayramında kurban kesmenin ne olduğunu anlatamadım. Kabul etmedi edemedi. kalbi kabul etmedi ve mantığı almadı.

 İrem özge hocam keşke hayvan sevgisini anlatırken bazı hayvanların etinin yendiğini de açıklasaydınız.şimdi bu çocuk et de yemez. kasaptan aldığımız etler de bir zamanlar hayvandı .din akıl ve mantıkla çelişmez

Bi zahmet okuyun hocam; Hasta bir yakınınız var ve ilaç içmesi gerekiyor. İlaç acı olduğu için içmekten hoşlanmayan yakınınıza nasıl muamele edersiniz? Güzellikle içirmeye çalıştınız olmadı, biraz uğraştınız istemedi. Ama içmesi gerekiyor. Ne yaparsınız? İlacın içilmesi gerektiğini anlatır, icabında kızar, sinirlenirsiniz ama illaki bir şekilde içirirsiniz. Size tavır takınacağını düşünmezsiniz bile, tavır takınacak olsa bile umrunuzda olmayacaktır. Neden? Çünkü herşey onun iyiliği için…

   Eşiniz eline aldığı zehirli suyu içmek üzere gördünüz. “İçme” dediniz, dinletemediniz, “yapma” dediniz dinletemediniz. “Hele bir içsin bakalım ne olacak” mı dersiniz, yoksa üzerine atılarak zorla o suyu dökmeye mi çalışırsınız?
   Bir polis amiri bile intihar etmek isteyen piskopatın üzerine giderek kendine zarar vermesini engellemeye çalışır. Hatta bu uğurda canını verir.

   Peki, canından olmasın diye bu çabayı gösteriyorsak, ahiretinden, cennetinden, Allah’ın rızasından olmasın diye neden gayret göstermiyoruz, kendimizi sevdiklerimiz için neden perişan etmiyoruz?

   Sulandırma projesine dahil olan bir tabir: “İslam’da zorlama yoktur ve dinde zrolama yoktur”

   Bir erkek ile kadın evleneceği zaman, adam kadının başını örtmesini isterse, bir baba çocuğunun namaz kılmasını, bir anne kızının kapanmasını istediği zaman hemen devreye bu kalıplaşmış cümle sokuluverir: “Ne yani zorla mı yaptıracaksın, İslam da zorlama yoktur ki” deyiverirler.

   Televizyonlarda, radyolarda muhakkak duyarsınız bu zırıltıyı.

   Peki, işin aslı nedir? İslam’da zorlama yok mudur?

   İslam’da zorlama yoktur diyenler şu ayetten yola çıkarlar: “Dinde zorlama yoktur! Doğruluk sapıklıktan kesin olarak ayrılmıştır. Artık her kim Tağut’a küfredip Allah’a iman ederse, işte o, en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah, işiten ve bilendir. (Bakara 256)

   Ayeti Kerimenin başında “dinde zorlama yoktur” buyrulmuş ise de, sonundan anlaşılacağı üzere bu zorlama “İslama girmek” hususundadır. Yani kalpten tasdik olmayınca iman kabul olmayacağından  bir insan zorla müslüman yapılamaz, Müslüman olmaya zorlanamaz.

Iyi işte Hocam, sizde Dininizin emrini yerine getirip, İslam dinini kabul etmeyen kişilerin çocuklarına zorla din dersi vermeyin görüşünü gülünç olarak karşılamayın.

Yaşadığımız en belirgin örnek Kurban Bayramı için yaşandı. Hayvanlara zarar vermemeliyiz, onlarda bizim gibi canlı ve yaşam hakları var diye hayvan sevgisini öğrettiğim kızıma Kurban Bayramında kurban kesmenin ne olduğunu anlatamadım. Kabul etmedi edemedi. kalbi kabul etmedi ve mantığı almadı.

 İrem özge hocam keşke hayvan sevgisini anlatırken bazı hayvanların etinin yendiğini de açıklasaydınız.şimdi bu çocuk et de yemez. kasaptan aldığımız etler de bir zamanlar hayvandı .din akıl ve mantıkla çelişmez

Değerli öğretmenim ben öğretmen değilim. Sadece anne olarak yorumladım konuyu. Öncelikle belirtmek isterim ki öğretmenlik gibi son derece saygı duyduğum bir mesleğe ait bir sıfat ile hitap etmeyesiniz.
Kızım elbette ki bazı hayvanların etinin yendiğini biliyor. (7 yaşında) ama mantığının kabul etmediği durum o hayvanı bizim kesecek olmamız. Küçük yüreği bunu kabullenemiyor. elbette din ve mantık çelişmez ama bahse konu kişi bir çocuk. Kaldı ki bu eğitim benim kızımdan daha küçük yaşta ki çocuklara verilecek. Bu yaş çocuklarının nasıl mantık kurduklarını sanırım sizler daha iyi bilirsiniz. Bıraksınlar zamanı geldiğinde ebeveynler gerekeni istedikleri gibi ve kadar anlatsın çocuklarına. Üzgünüm ama daha Milli eğitimin bile üstesinden gelemezken ben kızıma dini eğitimin devlet eliyle verilmesine karşıyım.