İlkokul ve 80 leri düşündüğümde kokulu pembe silgi gelir aklıma.... Fiş defteri ve dersin ortasında çat kapı gelen hizmetli ve fındık dağıtımı..... Kızlar muhakkak beyaz kurdela bağlardı kafasına , milli Bayram'lara özenle hazırlanıyordu ve muhakkak yeni kıyafet, ayakkabı alınırdı,küçük bir ilçede büyüdüm ama cok donanımlı bir kütüphanesi vardı, cok bilgili bir bayan kutuphane müdüresi... Sürekli kitap okurdum ve ilçede yarışmalar düzenlenirdi,eve gelince izlenen susam sokağını da unutmayalım, bizler cok güzel yaşadık çocukluğu, ilkokulu, ünite dergileri vardı bi de,okul kapısında satılan simidin tadı hiçbir yerde yoktu.....güzeldi..... Keşke buyumeseydik
Yazdıklarınızı okurken adeta çocukluğumu yaşadım öğretmenim. Beyaz kurdeleler, milli bayramlar, dağıtılan fındıklar
Bunlara ek olarak,tahta zeminin tatil dönüşlerindeki o keskin kokusu hatırımda. Birşey sürüyorlardı.
Okula yürüyerek gidip gelirdik sokak aralarından. Tül perdelerin ardından susam sokağını görürdüm hep, adımlarımı hızlandırırdım ki eve varıp izleyebileyim. Ama günde iki kez yayınlanırdı, sabahçılar izlesin diye akşamüstü, öğlenciler izlesin diye sabah
hakikaten çocukluğumuzu dolu dolu yaşadık. Ciğerlerimize oksijen çeke çeke yaşadık, evlere tıkılıp kalmadık.