İlkokuldan Akılda Kalanlar

Kütüphaneye sık giderdik. Yetişkin ve çocuk bolumu ayrı olurdu. Yetiskin bolumune girmeyi cok isterdik.  Çocuk bölümünde gülmek tutardi bazen , cocukluk iste. Gorevli uyarirdi utanir susardik. Bazen yalnizca odev yapmaya bile giderdik..kitap kokusu huzur verirdi.

Grup yarışmaları,leblebi tozu ,piknikler ve provalarda çalışıp çalışıp bayramda çalması nasip olmayan bando takımı...

Okulun önünde satılan renk renk haşlanmış yumurtalar,haşlanmış baharatlı külaha konulan nohutları, halka tatlıları unutmayacağım.Şimdi dükkanda bile o tatlının lezzeti yok.

   kalın, karton/mukavva gibi, kapsız/kılıfsız, elde yazılmış.... büyüklerine karşı saygı, beslenme alışkanlığı, kurallara uyma gibi davranış bölümü olan karneler...

   kalın, karton/mukavva gibi, kapsız/kılıfsız, elde yazılmış.... büyüklerine karşı saygı, beslenme alışkanlığı, kurallara uyma gibi davranış bölümü olan karneler...

Ve ben o karneyi kaybedip de 15 gün boyunca arayış içerisinde olduğumu anımsadım sayenizde... :'(Nihayet son gün bulmuştum ve imzalatıp geri götürmüştüm.."o zamanlar karne bu kadar bol degildi tabii ki"

Okulun önünde satılan renk renk haşlanmış yumurtalar,haşlanmış baharatlı külaha konulan nohutları, halka tatlıları unutmayacağım.Şimdi dükkanda bile o tatlının lezzeti yok.

sizde var mıydı bilmiyorum. Ekmek arası lahana turşusu.  Geçmişimin ince ayrintilarindan... okul önlerindeki satıcı teyzeler. Ve çarpım tablosu kabusum. ..

Karşıdan karşıya geçme eziyeti (İstanbul), okula giderken..
. 80li yılların İstanbul 'u...

   öğretmenimizin tayininin çıktığını duyduğumda, dünyanın sonu gelmiş sanmıştım veya ona benzer bi'duygu..

Kütüphaneye sık giderdik. Yetişkin ve çocuk bolumu ayrı olurdu. Yetiskin bolumune girmeyi cok isterdik.  Çocuk bölümünde gülmek tutardi bazen , cocukluk iste. Gorevli uyarirdi utanir susardik. Bazen yalnizca odev yapmaya bile giderdik..kitap kokusu huzur verirdi.

Yıpranmış olsa da tekrar tekrar okuduğumuz, kalın ciltli; üyelik kartlarının kitabın kapağındaki cebe konduğu çocukluğumun kütüphaneleri geldi aklıma. Güzeldi. 

Güzün , teneffüs aralarında okul karşısındaki alıççıya koşuşumuz, küçük külahlara konan kekremsi alıçlarımızı yiye yiye okula yürümemiz..

Öğretmenimizin sürekli sizi 5. Sınıfta bırakacağım demesi ve 5.  sınıf olduğumuzda okulun ilk günü müdürün başka bir öğretmenle sınıfa girmesi o gün arkadaşlarımın anlayışlarını hiç unutamıyorum yıllar sonra öğrendiğimde öğretmenimin bizi bırakma sebebi kanser olmasıymış

Ilimizin futbol takımına yardım toplamak için dağıtılan saman kağıdından zarflar ve tatlı yapışkanları.

Okuma Fişį  defteri

 
    erkeklerin naylon, uçlarında ay & yıldız olan... bizim kolalı dantel yakalarımız...

    erkeklerin naylon, uçlarında ay & yıldız olan... bizim kolalı dantel yakalarımız...

Çoğunlukla annelerimizin ördüğü...