bayram ve de piknik günlerindeki heyecan
sokakta gördüğümüzde bile kaçacak delik aradığımız dev gibi bir öğretmen
parlak renkli ışıl ışıl kurşun kalemler
arkasındaki numara ne kadar büyükse o kadar keskin olduğuna inanılan kalemtıraş
boyna asılan ve boşalsa bile çıkarılmayan suluk
takım çantası büyüklüğüne içi bir aileyi doyuracak kadar dolu beslenme çantası
zengin aile çocuklarının okul eşyalarına duyulan hayranlık
siyah önlük
son dersin son 5 dakikasında montları giyip sırtında çanta zilin çalmasını beklemek
annemiz misafirliğe gittiyse komşuda yenen pasta börekten sonra hemen ödev yapmaya başlamak
matematik ödevlerini annesi öğretmen olan sınıf arkadaşının evinde yapmak
okul çıkışında çantayı bi kenara atıp hemen oyuna koşmak
tenefüslerde voltran'ı, ninja kaplumbağaları, thunder cats'leri, kara şimşek'i konuşmak
okulun sertleşmiş toprak bahçesine sek sek çizip, zil çalınca sınıfa giderken oyunda aldığımız ev sayısını bağıra bağıra söylemek.. " 3 eve 2 eevv"
kantinden tombi almak
okul önündeki satıcıdan lokma tatlısı almak
wc'deki musluklara ağzı dayayıp su içmek
saati soran arkadaşa eti kemik geçiyor demek
küçük poşetlerde kırtasiyede satılan kolonyacıkları derste patlatarak öğretmenin gazabına uğramak
elden ele dolaşan hatıra defterleri
koca koca fiş cümleleri ve onları bağıra bağıra kesen öğretmen
sınıfın en güzel kızına duyulan platonik aşk
istiklal marşı ve andımızı milim kımıldamadan ve boğazımız yırtılırcasına söylemek
Teneffüslerde, aldım çantamı kolumaaa, çıktım Dallas yoluna, ben Babi´yi beklerken, Ceyar girdi koluma şarkısını söyleyerek dans etmek
karlı günlerde hücrelerimize kadar sırılsıklam ıslanıp kalorifer peteklerine sarılmak, sonrasında 1 hafta okula gelememek
derse ziyarete gelen babamızın sayesinde 1 günlük sınıf ağalığı
öğretmenden yenen dayaklara rağmen öğretmeni deli gibi sevmek
Evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu
yaşayabilmiş bir öğrenci nesli olmuş olmak....