Çok yorucu bir seçim görevi oldu. Akşam 21.30 da gelmeme rağmen 285 seçmenin bütün mühürleri tek tek elimden geçti. Mühür basarken kendimi tam bir devlet memuru gibi hissettim.
Ellerim koptu.
Ama başta sandık başkanım olmak üzere mükemmel bir ekip çalışması ile bulunduğumuz yerdeki on sandıktan ilk sayan da biz olduk. Tabii bir an önce bitsin diye benim bu konudaki aşırı desteğimi ve motivasyonu mu göz ardı edersem, kendime büyük bir haksızlık yapmış olurum.
Eee birinci sınıf öğretmeni olmamızın verdiği hız ve fark her yerde belli oluyor, değil mi zümrem?