İlkokuma Yazma Günlüğü ( 2009-2010 )

öğrencilerimin içinde çok güzel Türkçe bilenler olduğu gibi hiç  bilmeyenler de var... beni asıl zorlayan da bu oluyor zaten. bazıları arada bir geliyo Türkçe fazla anlamadıkları için anlatımlar havada kalıyor çoğu kez...

sudee öğretmenim. doğru diyorsunuzda .. müfettişler bu yıl 1. sınıfların toplantısında E sesinin kesin olarak Ela da verilmsi gerektiğini L sesinin isim olan Lale de verilmesini söylediler. 3 saat boyunca bize bunları anlattılar. Ayrıca eve ne şekilde olursa olsun ödev verilmemesi ve velilerden bu konuda yardım istenmemesini söylediler. yine ilk ses olan e sesini ve diğer sesleri sadece bir yada iki saır yazılması gerektiği konusunda bol bol nasihatte bulundular. biz ne kadar yazdıralım desek te ödev verelim desek te karşı çıktılar. iki satırda e sesini çocuk nasıl kavrar ki?? müfettişin dediğini denedik ama malesef ertesi gün e sesini sorduğumda cevap alamadım. o yüzden en iyi yöntem kendi yöntemim deyip devam ettim. şu anda el ele deyiz ve yazıyorlar ama bol yazmayla tabi. sıkmadan oyun şeklinde ödül vererek

hocam 2 satırla güzel yazmaları imkansız bence...ben bugün e sesine geçtim..çizgi çalışmalarında e ye benzer çalışmalar çok yaptık..ama bugün e yi görünce sanki uzaydan gelmiş gibi saçma sapan şekiller yaptılar..sinir oldum..bugün 2 sayfa ödev verdim..yarında defterlerine devam edeceğim.

en zor öğretim yanlışı düzeltmektir arkadaşlar.sizlerden ricam eve ödev verirken (az da olsa veriyorum,tamamen ödevsiz gitmelerini istemiyorum),bildikleri ,öğrettiklerimiz çalışmalardan olmalı.
 ben yeni el,ele,el ele çalışmaları yaptım.yarın ne düzeydeler kontrol edeceğim. le sesine hazırlar ise vereceğim.büyük l sesi için a sesini vermeyi bekliyorum.ancak çizgi çalışması şeklinde birkaç satır yazdırdım..
hepimize kolay gelsin...

 Ben de büyük E yi Ela da verme taraftarıyım daha önce 1.sınıf okuttuğumda da aynı şekilde vermiştim öğrenci küçüğün ne zaman ,büyüğün ne zaman kullanılacağının farkına şimdiden varsın. Kalıcılık tabiki zamanla olacaktır.

Malibukont Öğretmenim, müfettişler ve talim terbiye kurulu ve hatta mili eğitim sistemimizin çalışanları bundan 5-6 yıl önce cümle yönteminin yararlarını savunup, yere göğe sığdıramazlarken, ertesi yıl tam tersi bir yöntemi baş tacı yaptıkları için " kesinlikle yapılmalı / yapılmamalı " şeklinde öne sürülen fikirlere her zaman şüpheyle bakıp; ana rotadan ve mantıktan ayrılmadan, kendi yöntemlerim ve gözlemlerimle bana sunulanı uygulamaya ve mükemmele ulaşmaya çalışıyorum her zaman    

Bi önceki sayfadaki yazdıklarım da tamamen benim gözlemlerime dayalı vardığım, kendi uygulamalarım; o yüzden en sonuna ekledim, yoğurt yiyiş farkı diye zaten  

Bu arada, sizin yukarıda yazdığınız ve müfettişlerin söyledikleri çoğu şeye ben de katılıyorum:

* Sesin yazılış şekli ve doğru yazım pekişmeden eve ödev kesinlikle verilmemeli. Evde yanlış yönde öğrenilen bi harfi okulda çok uzun uğraşlar sonucu belki düzeltebiliriz; onu da o kadar öğrencinin içinde farkedebilirsek ...

* Veliyi ve öğrenciyi yorup, bıktıracak " Acaba, öğretmen ben miyim? " sorusunu veli zihninde oluşturmaya sebebiyet verecek sayfalar dolusu ödev hele kesinlikle verilmemeli...

* Çok yazı yazmak demek, çok iyi öğrenmek, öğretmek değildir. Hatasız yazmalarını isteyeceğiniz ve öncesinde bol bol okuma, okutturma yaptırdığınız, oyunlaştırdığınız 2'şer satırlık yazı inanın okuma ve yazma becerisi kazanmak için kafi. Fazla yazı yazmak, bıkkınlık ve beraberinde baştan savma, savruk yazı karakterinin yerleşmesine sebep olacaktır.

* Diğer önemli nokta: Yazı becerisi sadece çalışma kağıtları veya deftere yazı yazmakla kazanılmaz. Yazı alanlarını çeşitli tutarsanız, hem yazma becerisi gelişir, hem kavrama içselleşir, hem de sıkılma durumları yaşanmaz ( Tahtayı siz değil, öğrencileriniz kullansın. Fasulyeler, küçük renkli taşlar kullansınlar hece oluştururken. Kum havuzunda parmaklar harf yarışı yapsın; başlar aynı anda dönmeye başlasın harfin kıvrımlarını yaparken   Gözleri kapalı olarak yazsınlar arkadaşının avucunun içine veya tahtaya.... Örnekler çoğaltılabilir....    )

* Sesi hatırlamaları için illa sayfalar dolusu o harfi yazmaları gerekmiyor. Her fırsat bulduğunuzda harf kartını kaldırıp, sorun hangi harf olduğunu. Veya oyunlarınızı harf öğretimine uyarlayın. Dışarı çıkan öğrenci kayıp eşyayı değil de, eksik olan sesi bulsun vb...

Gördüğünüz gibi aslında herkes kendi doğrusunu bulmuş bir şekilde Öğretmenim; size de kolaylıklar diliyorum  

Ev ödevleri bazen yanlışlıklara neden olabiliyor ama gerçekten ilgili veliler de var bazen büyük destek te sağlayabiliyorlar en başta veli toplantısında velileri bilgilendirmek hataların azaltılmasını sağlayabiliyor

hocam kesinlikle haklısınız.ama bazen yardımı abartıp bizzat ödevi kendisi yapan velilerde var malesef

ben bunu veliden ziyade abi ve ablalarda bazen yaşıyorum verdiğim ödev bazen öğrenciden çok onların ilgisini çekiyor

2-3 satır yazdırma fikri mantıklı.yarın deneyeceğim.geri kalan zamanlarında tombala oynatmayı düşünüyorum.böylece kartlardanharf hece ve kelimeleri pekiştirirler.

Ben az da olsa ev ödevi verilmesi taraftarıyım.Çocuk eve gidince sanki format atılmış gibi geliyor ertesi gün okula.Hiç olmazsa evde az da olsa tekrar yaparsa belki resetle kurtarabiliriz işi. Ki bulunduğum yer itibariyle bir iki tane de olsa ilgili veli çıkıyo.

hocam benim birleştirilmiş sınıf bazen 5. sınıflardan 1.sınıflarla birebir çalışmalarını söylüyorum.bu arda bende diğer sınıflarla ilgileniyorum.tabi bu duurum çok takrar eden bir şey değil.saygı değer meslektaşlarım sizce bu doğru mu?

Ben hem okul çalışmalarında hem ev çalışmalarında kesinlikle az satır yazdırma yöntemini uyguluyorum  .Faydalarını da görüyorum .Mesela Bana en güzel e ni yapar mısın? dediğimde yapıyorlar sonra da hadi bu e ler yalnız kalmasın satırımızda deyip satırı tamamlattım. Gayet güzel yaptılar. Çok olunca değişik bahnelerle kaytarmaya çalışıyorlar.Bu gün l yi verdim ve çok mutlu oldum Hepsi harika yazdılar .Sesi tanıma çalışmasında örnekler verdiler. Çok hoşuma gitti. Sıkmadan öğretmeye çalışmanın faydaları oldu diye düşündüm.
  Bu arada sude hocam ben de hem büyük harfi hem de küçük harfi veriyorum ve zorlanmıyorlar.

Ben az da olsa ev ödevi verilmesi taraftarıyım.Çocuk eve gidince sanki format atılmış gibi geliyor ertesi gün okula.Hiç olmazsa evde az da olsa tekrar yaparsa belki resetle kurtarabiliriz işi. Ki bulunduğum yer itibariyle bir iki tane de olsa ilgili veli çıkıyo.

Öğretmenim, eve ödev konusunda " Yazma ödevi " verilmemesi gerektiğini kast ediyoruz hepimiz sanırım    Yoksa eve okuma ödevi verilebilir; yavaş yavaş verilMELİdir de  


Yazma işlemi sınıfta yapılmalı. Bu da daha önce dediğim gibi çalışma sayfasına veya deftere yazı yazmakla sınırlı tutulmamalı; etkinlik alanı ve çeşidi arttırılmalı  

Mesela ben yarın uygulamayı düşündüğüm küçük etkinlik örneklerimi paylaşayım sizlerle; belki kullanmak isteyen olabilir:  

 HARF AVI  

Tahtaya yazdığım harfler, şekiller, sayılar ve nesneler arasından söylediğim harf ve heceleri en kısa zamanda bulmalarını içeren ikili yarış yaptıracağım ...  


 TAHTAYA EN HIZLI VE DOĞRU BEN YAZARIM  

Tahtaya iki öğrenci çıkacak ve söylediğim harfi, rakamı veya heceyi doğru aralığa, hatasız ve eksiksiz yazan kişi grubuna 10 puan kazandıracak. En çok puan toplayan grup elemanlarına yıldız verilecek  


 L KAÇIYOR, E KOVALIYOR  

E sesinin kartını taşıyan öğrenci sesi söyleyerek " l " kartlarını taşıyan öğrencilerden birini yakalamaya çalışacak. Koşarken " eeeeeee " diye kartındaki harfi seslendirecek. " l " kartını taşıyan yakalandığında sesi söyleyecek. E sesini taşıyan kişi, e'yi uzatıp, sonuna ' l ' sesini hemen koyup el diyecek ve tahtaya koşup, doğru aralığa " el " yazacak. Bu işlemi doğru yapan kişiler yıldızını kapacak  

Bu arada, renkli kartonlardan büyük çiçekler oluşturup, ortasına öğrencilerimin fotoğraflarını yapıştırdım ve tahtanın üzerine astım çiçekleri. Olumlu davranış gösteren, yukardaki etkinlikleri düzgün yapanların yıldız çıkarmasını çiçeğin yaprağına yapıştırıyorum. Yanlış davranış gösterirse, sınıf kurallarına uymazsa ( parmak kaldırmadan konuşmak gibi... ) yıldızını geri alıyorum    Cuma günü en çok yıldız toplayan öğrencilerime küçük hediyeler veriyorum    Sınıf disiplini konularında da sıkıntı yaşamıyorum böylece

Resimlerini çektiğimde eklerim  

Geçtiğimiz hafta Yalova çınarcıkta hizmetiçi Eğitim Seminerine Katıldım. Kurs Birleştirilmiş Sınıflar Eğitimiydi. Müfettişinden eğitimcisine bir çok kişinin bize orda söyledikleri çocuklara 1.. sınıfta okuma yazmaya geçecekler gözüyle bakmayın demek oldu. bu durumu bende anlamadım bir türlü. müfettişi gelir birşey ister. kaymakam ayrı bir şey. milli eğitim apayrı şeyler ister bakanlık zaten belli kazanımda kazanım diyor. acaba bizler ne yapacaz.. herkes her telden konuşuyor. neyse yinede herkesin bildiği yöntem en iyi yol...