Zümrem evet gösteriş var ama hakkaten yapan öğretmenler de var arkadaş anlattı Bergama da yan köyde okul kapanıyor 7 tane 1.sınıf öğrencisi arkadaşıma düşüyor ikinci dönem galiba arkadaşım şimdi oldu ben napacağım filan diyor çocukları bir alıyor ki 7'side 130-140 kelime okuyor arkadaşım hemen öğretmeni buluyor soruyor yaptık bir şeyler deyip geçiştiriyor.Vardır bence onun da bir püf noktası.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Köyde, kaynak kitap, akıllı tahta yok,duvarlarda 1 tane renkli,-renksiz afiş yok, projeksiyon yok,internet yok, çalışmayan fotokopi, ilgisiz aile, akraba evliliği çocuk vb...
Düşünün artık ; defter, kalem, silgilerini bile hediye verirken.
8 tane 1. sınıf öğrencisi vardır. Diğerleri 2-3 ve 4. sınıf öğrencileri ile toplam 22 idi.
(Köyün avantajı; 1. sınıf öğrencimiz azdı. Birde ders zili bir şey yoktu. Yani bir dersi 120 dakikadan fazla kesintisiz de yapardım. Öğrendiğini hissetmediğim öğrenciyi, evine yollamazdım. Zaten ana babası, tarla da onların da işine geliyordu. )
Hepsi de okumaya geçti. Gayet te akıcı okudular.
Okuduğu kelime sayılarına takılmayın, okuduğunu bakmadan anlatmaya çalışın derim.
Yukarıdaki öğretmenin , yaptık bir şeyler diye işi geçiştiriyor olmasının tek bir sebebi vardır. Sesleri erken vermiştir. Bu da plana uymadığını gösteriyor. Fakat; öğretmen işinde kendinden eminse, yıllardır köyde kalıp, 17 kez 1. sınıf okutmuşsa, yaşadığı sabıra hayran kalmak, sadece elini öpüp, saygı duymak gerekir.
O zamanlardan hatıra kalan, bir kaç defter sayfası merak ettiğiniz yöntemin sırrıdır. Yöntemi öğrenciye aktarmak ise tecrübe ister.