İlkokuma Yazma Günlüğü

geçen yıl  ara sınıf almıştım.(5. sınıf)ama  ömrümde ben böyle öğrenciler görmedim.saygıszlık,terbiyesizlik, yaramazlık ....ne ararsan vardı.okuldaki tüm öğretmenler daha şimdiden pes etti.sınıf öğretmeniniz kimdi diye soruyorlar.sınıfta öğretmen bile ağlatmışlar.cuma günü canımı çok sıkan bir şey oldu ben dersteyken sınıf kapısı en az üç kez yumruklandı. koridora baktığımda kapıya vuranlar kaçıp gitmişlerdi.eski öğrencilerimden şüpheleniyorum yine .daha önce de karşıma alıp bir iki tanesi ile konuştum.anlamış göründüler.ama değişmemişler.ailenin terbiye verdiği yok zaten.derdimi eğitimhaneye anlatıyorum.dünden beri çok gerginim.hala da sinirim geçmedi.sizce ben bu öğrencilere ne yapayım???
 

bu yılki sınıf öğretmenleri daha fazla dayanamadı bıraktı sınıfı.böyle giderse öğretmen bile bıçaklarlar.yeri geldi bunların kaynak kitap parasını bile ben verdim.sorunlu öğrencilerin evlerine gittim .bu öğrencileri düzeltmek için yapmadığım şey kalmadı.5. sınıfa gelmiş bırakın bölmeyi daha çıkarmayı bile bilmeyen öğrenciye branş derslerinde oturmam gereken  saatlerde ben aylarca  ders verdim.bu öğrencinin  karşılığına bak.9 tane birinci sınıfız hiçbir öğretmen böyle bir şey yaşamıyor ben hariç.ortaokula geçtiler kurtuldum sandım.meğer kurtulamamışım.yemin ediyorum kapıyı yumrukladıkları an elime geçirseydim çok kötü dövecektim artık.öğleden sonra sırf bunu yapmak için eve bir iki saat geç gidiyorlar.cuma günü bir türlü derse konsantre olamadım.

Öğretmenimin yeri gelipte bir tokat attığı öğrencilerden değil defalarca tokat yemiş öğrencilerden biri olarak anlatıyorum.Bizler dayak yiyen çocuklar olarak öğretmen olduk,kimimiz doktor,kimimiz mühendis.Öğretmenimiz rahmetli oldu ama her zaman onu bizi nasıl sevdiğiyle andık bazende yediğimiz dayakları da anlatır birbirimizle şakalaşırdık.Biz öğretmenimizi çok severdeik o da bizi çok severdi.Her zaman sizler devlette üst kademelere geleceksiniz derdi.Ama yeri geldiğinde dayağıda sevgiyide esirgemezdi.Bugün şunu söylüyorum.Yemiş olduğum o birkaç tokat olmasa bugün ben öğretmen olamazdım.
 Lütfen yeri ve zamanı geldiğinde çocuğunuzu bir tokata hasret bırakmayın derim.
 Yazıklar olsun diyorum iki tokat için öğretmeni süründürecek olanlara .Yok psikolok böyle dedileride bırakalım.Gidin bakın o psikoloklara düzgün bir aile yaşantıları bile yok.

olamaz öğretmenim herkes işini yapacak benim oğlum 5 buçuk yaşında  kronik ürtiker rahatsızlığı var ve stres ve kaygı en büyük tetikleyicisi (bilgi formunda belirtildi) VE 2 haftadır sürekli tırnaklarını kemiriyor ve defteri kitabı benim kafama fırlatıp okula gitmeyeceğim diyor her okul çıkışında gelip kardeşine saldırıyor bunlar benim gözlemlerimden bazıları dahasıda var bu öğretmene benim ısrarım üzerine vermiştik eşim razı olmadığı halde aile huzursuzluğumda cabası tabii hani siz 1 tokat dediniz ya !!!
Dışardan herşey toz pembe değil mi

olamaz öğretmenim herkes işini yapacak benim oğlum 5 buçuk yaşında  kronik ürtiker rahatsızlığı var ve stres ve kaygı en büyük tetikleyicisi (bilgi formunda belirtildi) VE 2 haftadır sürekli tırnaklarını kemiriyor ve defteri kitabı benim kafama fırlatıp okula gitmeyeceğim diyor her okul çıkışında gelip kardeşine saldırıyor bunlar benim gözlemlerimden bazıları dahasıda var bu öğretmene benim ısrarım üzerine vermiştik eşim razı olmadığı halde aile huzursuzluğumda cabası tabii hani siz 1 tokat dediniz ya !!!
Dışardan herşey toz pembe değil mi

Bence haklısınız öğretmenim sebep her ne olursa olsun hiç bir öğretmenin çocuğu dövme hakkı yoktur. Hatta hiç bir meslek grubunun vatandaşa şiddet uygulamaya hakkı yoktur. Cezanın bir amacı olmalı dövünce çocuk bir daha ayran dökmeyecek mi? Diyelim döktü o zaman ne yapacak?

herkese selamlar ...
valla örtüye meyve suyu döken mi ararsın, ayran döken mi arasın hepsi var ben de kızıyorum... geçen bi kız öğrencim ağlıyor annesi de dışardaymış.. meğer su dökmüş öğretmenim bana kızar diye ağlıyormuş. üzüldüm bende demekki bazen sinirlerimizi ayarlayamıyoruz

Hocam öğrencilerin yaptığı çalışmalardan örnek seçip dosyanıza koyuyorsunuz değil mi? Ben de öyle yapıyorum...Tarih atmadım çalışmalara ama atmak gerekir aslında...

 Ben tarih attım hepsine öğretmenim. Her aileden birer tane dosya istedim. Uyum döneminde dosyaladıklarımdan sonra harflere gemeden araya bir kağıt koyup ilkokuma yazma dönemi diye belirteceğim. Aslında ben hepsini dosyalardım ama eve de götürüp aldıkları yıldızları göstermek istiyor kuzucuklar. Bu dosyalama esnasında eski öğrencilerimin çok yardımını alıyorum. Dyelim ki masaya bırakmışım etkinlikleri hepsinin üstünde isim ve tarih yazılı eski öğrencilerim bir geliyorum ki teneffüste dosyalamışlar hepsini. Ama laf aramızda benim kuzucuklar eski öğrencilerimi çok kıskanıyorlar. Her gün
  -Gelmesin onlar. Siz bizim öğretmenimzisiniz, paylaşmayız onlarla diye sitem ediyorlar. Hatta cuma günü
- Öğretmenimiz artık sizi sevmiyormuş. Gelmeyin boşuna demişler. Bir girdim ki sınıfa benim büyükler
-Öğretmenim artık bizi sevmiyor musunuz. Ayak bağı oluyor muyuz diye söyleniyorlar.
 Dışarı çıktık
- Siz benim bu okuldaki ilk göz ağrımsınız, asla sevmemezlik edemem;deyinnce
 -Oh, dediler. Öğretmenim bizi çok mutlu ettiniz. Arkalarından bakakaldım öyle. Her neyse konuyu çok dağıttım. Velhasıl kelam ilerde çok işinize yarayacak bu dosyalamalar. Tarihi atın muhakkak. Bir de ben evde yapılan etkinlikleri dosyalamıyorum. Aileler yapmış olabilir düşüncesiyle.
  Yardımcı olabildiysem ne mutlu. Kolay gele öğretmenim.

Nöbet günü yemeğinizi bitirin yoksa kızarım demiştim.ve bitirmeden gidenleri geri çevirmiştim.Ertesi günü koridardo bir ağlama sesi.ne olmuş?
-Hacile hoca kızmış.
-Kime,neden?
-Bilmiyoruz ondan korktuğu için yemek almıyormuş...
Ya Rabbim ,gülsem mi,ağlasam mı?...
Büyükler zaten meseleyi biliyor.
Gittim çocuğun yanına ne oldu diye.Herkes bize bakıyor.Okşadım,konuştum,yok,yok.
Öğretmeni dedi zaten aileden sorunlu.Üvey baba varmış.
Artık sevip okşuyorum bana yaklaşıyor.İnşallah güvenini kazanmışımdır.
Nöbet günü özellikle yemek sırasında sesi yükseltmeden de olmuyor ki....

Dün velimin birisi geldi. Öğretmenim size teşekkür ederim benim çocuğumu çok iyi çözmüşsünüz dedi. Ne oldu ki dedim. Dün Onur geldi öğretmenim beni öptü dedi. Onur çok mutlu olmuş sürekli anlattı dedi. Geçen sene bu öğrencim 1. sınıfa gitmiş ama adapte olamadığı için veli geri almış. Çocuklar sevildiklerini hissetmeli. Öpmek, saçlarını okşamak, yanaklarını sıkmak, sarılmak onların sevildiğini hissettiriyor. Öğrencilerle göz hizasında konuşmak da önemli. Sandalyede otururken karşıma alıp gözünün içine bakarak konuşuyorum.

hocam harika bir is yaptiginzi her zaman diyorum bizler egitirken ögreniyoruz bazen onlarin seviyesin einmek bazen onlarin cocuk oldugunu düsünmek cocuklarimiz oldugunu düsünür hatirlarsak olay kolayy gibii  tskk size

olamaz öğretmenim herkes işini yapacak benim oğlum 5 buçuk yaşında  kronik ürtiker rahatsızlığı var ve stres ve kaygı en büyük tetikleyicisi (bilgi formunda belirtildi) VE 2 haftadır sürekli tırnaklarını kemiriyor ve defteri kitabı benim kafama fırlatıp okula gitmeyeceğim diyor her okul çıkışında gelip kardeşine saldırıyor bunlar benim gözlemlerimden bazıları dahasıda var bu öğretmene benim ısrarım üzerine vermiştik eşim razı olmadığı halde aile huzursuzluğumda cabası tabii hani siz 1 tokat dediniz ya !!!
Dışardan herşey toz pembe değil mi

eskiden kronik ürtiker mi oluyordu çocuklarda.biz dayak yiyerek büyüdük.bizim neslimizle şimdiki dayak yemeyen nesli bir karşılaştır hocam.çocuğun üstüne ne kadar düşersen ne kadar koruyucu olursan o kadar ters tepiyor.bu çocuk sonra tırnakta kemirir başka şey de.sen en ufak bir şeyde savcılığa gidersen başka hastalıklara da hazırlıklı ol.eskiden çocuklar böylemiydi yaa ne güzel oturur dersini dinlerdi ne hastalık ne başka şey...

Dün velimin birisi geldi. Öğretmenim size teşekkür ederim benim çocuğumu çok iyi çözmüşsünüz dedi. Ne oldu ki dedim. Dün Onur geldi öğretmenim beni öptü dedi. Onur çok mutlu olmuş sürekli anlattı dedi. Geçen sene bu öğrencim 1. sınıfa gitmiş ama adapte olamadığı için veli geri almış. Çocuklar sevildiklerini hissetmeli. Öpmek, saçlarını okşamak, yanaklarını sıkmak, sarılmak onların sevildiğini hissettiriyor. Öğrencilerle göz hizasında konuşmak da önemli. Sandalyede otururken karşıma alıp gözünün içine bakarak konuşuyorum.

çok güzel tavsiyeler hocam...bunların hepsini uyguluyorum ben de ve her dediğine katılıyorum

ben okulumda çoğu öğrenci tarafından çok sevilen bir öğretmenim.öğrencilerimle yeri geldiğinde top oynarım,birlikte gider maç izlerim,ip atlarım...oyun hamurunla yaptıkları pastaları hiç usanmadan sabırla yiyormuş gibi yaparım.teker teker hepsini sever okşar öperim.gözlerine baka baka konuşurum.yeri gelir cebimde para olmaz başkasından borç alıp onlara hediyeler test kitapları alırım.gezi parası olmayana parasını ben veririm.öğle aralarında ek ders yaparım onlara örnek olmak için kitap okurum.tenefüslerde onlarla zaman geçirmek için öğretmenler odasına girmem bahçede gezerim.mesela bu sene 7.saatlerimi boş olduğu için eski öğrencilerime(7.sınıflara)ücretsiz kurs veriyorum....AMA YERİ GELDİĞİNDE HAKEDEN ÖĞRENCİYE TOKAT ATMAKTAN DA ÇEKİNMİYORUM.İSTERSE DÜŞÜNCESİZ VELİ GİTSİN SAVCIYA,MESLEĞİMDEN OLAYIM HİÇ KORKMUYORUM.O TOKAT ÇOCUĞUN İYİLİĞİ İÇİN ATILIYOR.MESELA BU SENE 1.SINIFTAKİ ÖĞRENCİM İLK 2 HAFTA BÜTÜN OKULA KAN KUSTURDU.ORTA OKULLARI BİLE DÖVMEYE ÇALIŞIYORDU.SADECE 1 TOKAT GEÇTİĞİMİZ HAFTAYI İYİ GEÇİRMEMİZİ SAĞLADI VE ÇOCUK KİTAP BAŞINDAN KALKMIYOR

Sonuç
hem Otoriter Hem Sevecen Öğretmen Bu İki Kavramı Dengelerse Hem Saygı Duyulur Hem Çok Sevilir.örneğin Benim Eski Öğrencilerim Bana Hergün En Azından 4-5 Mektup Yazar.şimdiki 1.sınıf Öğrencilerim İse Öğretmenler Odasına Gitmeyim Diye Yalvarıyorlar Ve Şağur Şuğur Öpüyorlar.tatil Olsun İstemiyorlar

merhaba arkadaşlar.aranıza yeni katıldım.fikirlerinize ihtiyacım var.hazırlık ve uyum sürecini aynen uyguluyor musunuz?benim için zor oluyor da.üstelik yıllık planları da cıkartmadım.çünkü planlar sene başını baz almış.halbuki uyum sürecinden sonra uygulanması gerekmiyo mu?yanıtlarınızı bekliyorum.

merhaba arkadaşlar.aranıza yeni katıldım.fikirlerinize ihtiyacım var.hazırlık ve uyum sürecini aynen uyguluyor musunuz?benim için zor oluyor da.üstelik yıllık planları da cıkartmadım.çünkü planlar sene başını baz almış.halbuki uyum sürecinden sonra uygulanması gerekmiyo mu?yanıtlarınızı bekliyorum.

ben aynen uyguluyorum hocam.bu seneye uygun planlarda sitemizde mevcut.dosyalardan bulabilirsiniz

 Ben tarih attım hepsine öğretmenim. Her aileden birer tane dosya istedim. Uyum döneminde dosyaladıklarımdan sonra harflere gemeden araya bir kağıt koyup ilkokuma yazma dönemi diye belirteceğim. Aslında ben hepsini dosyalardım ama eve de götürüp aldıkları yıldızları göstermek istiyor kuzucuklar. Bu dosyalama esnasında eski öğrencilerimin çok yardımını alıyorum. Dyelim ki masaya bırakmışım etkinlikleri hepsinin üstünde isim ve tarih yazılı eski öğrencilerim bir geliyorum ki teneffüste dosyalamışlar hepsini. Ama laf aramızda benim kuzucuklar eski öğrencilerimi çok kıskanıyorlar. Her gün
  -Gelmesin onlar. Siz bizim öğretmenimzisiniz, paylaşmayız onlarla diye sitem ediyorlar. Hatta cuma günü
- Öğretmenimiz artık sizi sevmiyormuş. Gelmeyin boşuna demişler. Bir girdim ki sınıfa benim büyükler
-Öğretmenim artık bizi sevmiyor musunuz. Ayak bağı oluyor muyuz diye söyleniyorlar.
 Dışarı çıktık
- Siz benim bu okuldaki ilk göz ağrımsınız, asla sevmemezlik edemem;deyinnce
 -Oh, dediler. Öğretmenim bizi çok mutlu ettiniz. Arkalarından bakakaldım öyle. Her neyse konuyu çok dağıttım. Velhasıl kelam ilerde çok işinize yarayacak bu dosyalamalar. Tarihi atın muhakkak. Bir de ben evde yapılan etkinlikleri dosyalamıyorum. Aileler yapmış olabilir düşüncesiyle.
  Yardımcı olabildiysem ne mutlu. Kolay gele öğretmenim.

Hepsinin ürün dosyası var çantalarında..Çalışmalarını,ödevlerini,boyamalarını o dosyalarda biriktiriyorlar...Bayağ alıştılar,dosyalar çok düzenli tutuluyor...Ben kendi dosyama farklı farklı öğrencilerden etkinlik alıp örnek olması için dosyalıyorum hocam..Bundan sonra tarih de atacağım..Tşk ederim..