Siz hiç dünyaca ünlü iş adamlarının özellikle amerikan başarılı kişilerin hangi eğitim sisteminden geçtiğini hiç düşündünüz mü? Ben hiç düşünmemiştim. Büyük bir kısmının hiçbir ceza ve ödül sistemine dayanmayan bir eğitim sisteminden geçtiğini anlatan bir yazı okudum. Hayret içinde kaldım. Bizim anlayışımızla pekçok zıtlıkları içerdiğini gördüm. Hep ulufe bekleyen öz güveni yitik, denemekten korkan başarmazsa hayatının sonu olacağını düşünen nesiller yetiştiriyoruz. Oysa gerçek başarının elde ettiği birikimi ve erdemi elde etmek olduğu bizim eğitim sistemimizde yok. Aslında bir öğrenciyi ödüllendirmek bir anlamda diğerini cezalnadırmaktır. Bilinç altına sen başaramadın önermesini göndermektir. Bunu bir kaç kez tekrar halinde yaşayan bir öğrenci artık denemekten bile vaz geçecektir. Gerçek ödülün bilgi ve emek sonucunda ortaya koyduğu şey olduğu, buna ulaşmak için ahlaki ve erdemli yolu takip etmenin önemli olduğu vurgulanmalıdır. Değerlendirme sonuçları öğreciye kapalı öğretmene açık olmalıdır diye düşünüyorum.
Bu yazı çok hoşuma gitti gerçekten,ellerinize sağlık hocam.Görüş farklılıkları çok kıymetli,zenginlik benim için.Ben de kendi adıma dünyanın ve yaşamın bile bir sınav olduğu kainatta;bu yarışın dışında kalmanın kişiyi ya bahsettiğiniz gibi bağımsız bir zafere,ya da kendi düşündüğüm gibi bağımsız bir yenilgiye götüreceğine inanıyorum.Olayın benim mantığımdaki özü;yarış dediğimiz şeyi bir kemik savaşına değil,sonuncu olsa bile hakedeni alkışlayacağı ve önce kendiyle sonra kapasitesiyle yarışacağı bir maratona çevirmek.
İyi olmanın bile yetmediği,en iyilerin bayrağı kaptığı bir sistemin içinde bu yarış,ama tatlı yarış,zafer duygusu,yenilmeyi hazmetme,yenmeyi hedefleme,kendiyle yarışma;Onları daha da ileriye taşıyacak diye düşünüyorum.Kendi görüşüm bu tabi ki...