Günaydın hocam. hocam sayfalara yazdığımı buldum ekliyorum, umarım işinize yarar.
Hocam öncelikle seri okumadan bir öğrencinin okuduğunu anlayamayacığını, anlamadığı bir şeyede cevap veremeyeceğini, mutlaka evde verilen okuma ile ilgili çalışmayı bol bol okutmaları gerektiğini söyleyiniz. ders kitaplarından konuları nasıl işleyeceğinizi anlatınız. Türkçe metinlerin bir gün okuma, bir gün anlatma, iki günde metnin etkinliklerini işleyeceğinizi anlatınız. cuma günü hızlı okuma, dikte çalışması yaptıracağınızı anlatınız. bu yüzden verilen ödevleri evde mutlaka yaptırmaları gerektiğini söyleyiniz. okuma yazmanın sadece öğretmenin görevi olmadığı, veli ve öğrencininde bu işin içinde olduğunu söyleyiniz. yani başarı bekliyorlarsa mutlaka veli desteğinin şart olduğunu aksi taktirde ben dersi anlatırım anlayan anlar diye söyleyiniz. tabi velinin birazda kendisinde olacak. ilgili veli zaten problem çıkarmaz, diğerlerine de taviz vermeyiniz, sınırlarınızı çiziniz.
Hocam Veli Çocuğuna Söz Geçiremiyorsa Siz Ne Yapacaksınız. Veli İşin Kolayına Kaçıyor. Ben Oku Diyorumda Çocuğum Okumuyor. Bu Bütün İlgisiz Velilerin sorumluluktan Kaçmak İçin Başvurdukları Bir Yöntemdir. Okutmak İsteyen Veli Mutlaka Bir Yolunu Bulur. Bu Öğrencilerin Psikolojileride Nedense Ders Yapacakları Zaman Bozuluyor. Yaramazlık Yaparken Psikolojileri Gayet İyi. Ben Olsam Bu Şekilde Konuşan Veliye Taviz Vermem. Sen Yaptıramıyorsan Bendende Fazla Bir Şey Bekleme Derim. Sınıfta Dersi Anlatırım Çıkarım. Gerisi Sizin Ve Öğrencinin Problemi Derim.
sayın hocam duygu ve düşüncelerime tercüman olmuş,
ben de almışım gazı, pazartesi toplantı var, canlarına okuycam:)))
yeter ama 1.dönemden beri belli bir "habis kitle"nin ne çocuklarına ne de sınıfa bir faydası var, ne defter kalem silgi üçlüsünden haberleri var, bir de çocukların bu sıkıntılı durumundan bizi sorumlu tutacaklar...Toplantıda da "şimdiye kadar kendi çocuğuna hiçbir faydasını göremediğim velileri 23 Nisan'da da görmek istemiyorum"diycem,istedikleri yere kadar gidip şikayetlensinler,peh!