Hukuk bilmediğiniz belli. Hukuk der ki:Müddei iddiasını ispatla mükelleftir Ortaya İlksan'nın batık bir kurum diye bir iddia atılıyor ben de soruyorum ki bu iddianızın arkasındaki bilgiler nelerdir?
Arkadaş soruma cevap vermediği için boş boş konuşuyor dedim. Siz de olayı öyle bir yana çekiyorsunuz ki konuyu saptırıyorsunuz.
Sanki ben İlksan'ın batık bir kurum olmadığı iddiasını atmışım, şimdi de İlksan'nın batık bir kurum olmadığı ispatını istiyorsunuz.
Aynı şuna benziyor, birine hırsız diyorsunuz, suçlanan, ben hırsız değilim diyor. Hırsız değilsen, hırsız olmadığı ispatla diyorsanız. Bunun elle tutulur bir tarafı yok.
Soruduğunuz soruların bazı kısımları internet sitesinde bulunmakta. Bulunmayan kısımları ise bilgi edinme hakkı kapsamında İlksan'dan isteyebilirsiniz. İlksan yöneticileri, temsilcileri hakkında hukuğa aykırı davranışlarda bulunduğunu düşünüyorsanız veya bilgileriniz varsa savcıya gidip "görevini kötüye kullanmaktan" suç duyurusunda bulunabilirsiniz.
Hukuktan ne anladığınız belli...
ispat istiyorsunuz ama görmek istemiyorsunuz. lütfen aşağıdaki yazıyı sonuna kadar okuyun. Batık mı değil mi anlarsınız ( herhalde )
Kaynakça en alttadır ( okumak isterseniz )
Aşağıdaki araştırma dosyası, memurlar.net için özel olarak hazırlanmıştır.
İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İlksan), 23 Ağustos 2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Üçüncü Dönem Toplu Sözleşmesindeki bir madde ile 72 yıllık serüveninde en kritik dönemece girmiş bulunmaktadır:[1]
"Madde 9- Mevcut üyeler dahil olmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarına atananlardan 13/1/1943 tarihli ve 4357 sayılı Kanunun 11'inci maddesi kapsamında bulunanlar bakımından İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (İLKSAN) üyeliği ihtiyaridir."
2012 yılında kabul edilen İkinci Toplu Sözleşmede, 2012 yılından sonra göreve başlayan ilkokul öğretmenleri için isteğe bağlı hale getirilen İlksan üyeliği,[2] bu son düzenleme ile toplamda 265.455 İlksan üyesi için zorunlu olmaktan çıkmış, isteğe bağlı hale gelmiştir. Normlar hiyerarşisine göre toplu sözleşmelerin kanun hükmünde olduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Sandıktaki üyelikten ayrılmak ve birikimlerini geri almak isteyen üyelerin yapması gereken tek şey; toplu sözleşmenin yürürlüğe gireceği 1 Ocak 2016 tarihi itibariyle İlksan Genel Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurmaktır.
Üyelerin birikmiş aidatlarını alıp alamayacakları veya ne şekilde alacakları şimdilik net değildir. Çünkü İlksan; üyelerin Sandıktan ayrılması halinde Sandığın ödeme güçlüğü çekeceğini, bu yükün altından kalkmalarının imkansız olduğunu ve bu kararın uygulanabilirliğinin ancak devletten büyük ölçüde finansal kaynak aktarımının sağlanması halinde mümkün olabileceğini; ayrıca toplu sözleşmenin ilgili maddesinin 4357 sayılı Yasaya[3] aykırı olduğunu ve bu usulle kanun maddesinin yürürlükten kaldırılamayacağını, bu sebeple toplu sözleşmenin yoklukla malul olduğunu ileri sürerek iptali için yargı yoluna gittiğini ve yargılamanın sonucunu bekleyeceğini kamuoyuna deklare etmiştir.[4]
Aynı İlksan, İkinci Toplu Sözleşme ile hüküm altına alınan "2012 yılından sonra göreve başlayan ilkokul öğretmenleri için üyeliğin ihtiyari hale getirilmesi" hususunu yargıya taşımamış ve 18 Ekim 2012 tarihinde: Sandığın bugün kapanması halinde tüm üyelerin parasını ödeyecek güçte olduğunu, üyelerin tamamının üyelikten ayrılması durumunda, nakit değerlerinin ve gayrimenkullerinin satışından elde edilecek gelir ile bunun karşılanmasının mümkün olduğunu, Yönetim Kurulu Başkanı'nın ağzından ilan etmişti.[5]
RAKAMLARIN SÖYLEDİĞİ
2014 yılı İlksan Faaliyet Raporunda yer alan bilançoya göre sandığın dönen ve duran varlıklarının[6] toplamı 844 milyon 732 bin TL'dir.[7] Yani İlksan'ın tüm portföyünü oluşturan arsalar, araziler, binalar ve banka mevduatının toplamı 1 milyar Lirayı bulamamaktadır. Buna rağmen İlksan Genel Müdürlüğü, 1 Ocak 2016 itibariyle üyelikten ayrılmak isteyen tüm öğretmenlerin birikmiş aidatlarını ödemekle mükelleftir ve bu talebi karşılamak için önünde iki seçenek vardır.
Birinci Seçenek: Emekli Yardımı Tutarını Ödemek
10 yılını dolduran yani en az 120 ay aidat ödemiş olan üye sayısı 186.030 kişidir ve bu sayı tüm üyelerin %69,8'ini oluşturmaktadır. İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Aidat ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 10'uncu maddesine göre üyelere emekli yardımı yapılabilmesi için "Üyenin Sandığa en az 120 ay aidat ödemesi" koşulu mevcuttur.[8] Üyelikten ayrılma talebinde bulunan ve 120 ay aidat ödemesi bulunan tüm üyelere "Emekli Yardımı Tutarı" şeklinde ödeme yapılması halinde, Sandığın üyelere ödemek zorunda kalacağı toplam tutar 3 milyar 252 milyon Türk Lirasıdır.[9]
Mevcut Aidat ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliği'ne göre 120 ay aidat ödemesi olmayan üyelere emekli yardımı yapılamamaktadır. Bunun yerine "Yasal Faizli Birikmiş Aidat" ödemesi yapılabilmektedir. Bu durumdaki üye sayısı 79.425 kişidir ve ödenmesi gereken toplam meblağ 192 milyon 893 bin Türk Lirasıdır.
Yukarıda açıklanan haliyle 265.455 üyenin tamamının üyelikten ayrılması durumunda Sandığın kasasından çıkacak toplam rakam 3 milyar 444 milyon TL'dir. Buna göre İlksan'nın hali hazırdaki açığı 2 milyar 600 milyon Türk Lirasıdır ve üyelerin alacaklarının %76'sı ödenemeyecektir.
İkinci Seçenek: Yasal Faizli Birikmiş Aidatı Ödemek
Sandığın, 265.455 üyesinin tamamına emekli yardımı yerine, "Yasal Faizli Birikmiş Aidatları" ödemesi ikinci bir seçenektir. Bu durumda da Sandığın ihtiyaç duyacağı toplam meblağ 1 milyar 405 milyon Türk Lirasıdır. Ancak bu opsiyon hayata geçirilirse, üyeler ciddi oranda maddi kayba uğrayacak, İlksan mahkeme masrafları altında ezilecektir. Buna rağmen, Sandığın kaynakları bu miktarı bile karşılamaya yetmeyecek ve 561 bin Liralık açık meydana gelecektir.
İLKSAN'A VE ÜYELERE ÖNERİMİZ
10 yılını doldurmayan yani 120 ay aidat ödemesi yapmamış olan üyelere: İlksan mevzuatı ve konuyla ilgili yargı kararlarına göre "emekli yardımı" ödemesi yapılamamaktadır. Bu kapsamdaki 79.425 üyenin, "Yasal Faizli Birikmiş Aidat" üzerinden alacağı toplam miktar 192 milyon 893 bin Türk Lirası olacaktır.
Bu durumdaki üyelerin alacakları miktara iki örnek: 5 yıllık bir üyenin birikmiş aidatı 2.013 TL ve alacağı yasal faizli birikmiş aidat toplamı 2.464 TL; 9 yıllık bir üyenin birikmiş aidatı 2.567 TL ve de alacağı yasal faizli birikmiş aidat toplamı 3.466 TL'ye karşılık gelmektedir.
İlksan yönetiminin potansiyel bir krize ve kul hakkı ihlallerine sebebiyet verecek en kötü kararı: İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Aidat ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 10'uncu maddesini gerekçe göstererek 120 ay aidat ödemiş olsa bile, "emekli olmadan" hiçbir üyeye "emekli yardım tutarı" oranında ödeme yapamayacağı ve tüm üyelere ancak "Yasal Faizli Birikmiş Aidat"larını ödeyebileceği yönünde karar almasıdır. Bu durumda 10 yıl ila 46 yıl arası aidat ödemiş olanların maddi kayıpları %60 ila %70 skalasında olacak ve birikimlerinin ancak üçte birine kavuşabileceklerdir. Bu üyelerin yargı yoluna başvurmaktan başka çareleri de kalmayacaktır.
Bu durumda olanların maddi kaybını dört örnekle açıklamak mümkündür: 10 yıllık bir üyenin birikmiş aidatı 2.689 TL, yasal faizli birikmiş aidatı 3.604 TL, hak ettiği emekli yardım tutarı ise 11.665 TL'dir; 20 yıllık bir üyenin birikmiş aidatı 4.192 TL, yasal faizli birikmiş aidatı 6.883 TL, hak ettiği emekli yardım tutarı ise 17.228 TL'dir; 30 yıllık bir üyenin birikmiş aidatı 4.451 TL, yasal faizli birikmiş aidatı 7.501 TL, hak ettiği emekli yardım tutarı ise 21.111 TL'dir; 39 yıllık bir üyenin birikmiş aidatı 4.567 TL, yasal faizli birikmiş aidatı 7.878 TL, hak ettiği emekli yardım tutarı ise 23.033 TL'dir.
Tavsiyemiz, İlksan'ın 120 ay aidat ödemiş tüm üyelerine "emekli yardımı" şeklinde ödeme yapmasıdır. Bu hem adalet, hem vicdan hem de yargı içtihatlarının bir gereğidir.
İLKSAN'IN SAHİBİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİDİR
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125'inci maddesinde: "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü yer almaktadır. İlksan'ın sahibi kamu idaresidir, yani devlettir. İlksan'ın tüm varlıkları, 4357 sayılı Kanun ve Sandık Ana Statüsü'nün 41'inci maddesi gereği devlet malı niteliğindedir. Anayasa Mahkemesi'nin 28 Kasım 1985 tarihli ve E. 1985/7 - K.1985/2 sayılı kararıyla da durum şüpheye yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmuştur.
İlksan yönetiminin yapması gereken; soğukkanlılıkla, itidalle ve metanetle gelinen son noktayı karşılamasıdır. Sandığın, üyelerin yargı yoluna gitmesine sebebiyet verecek bir tutumla hareket etmesi halinde, üyelerin önceki davaları kazandıkları gibi bundan sonraki davaları da kazanacakları gerçeği karşısında; kurumu ayrıca mahkeme masrafları yükünün altında bırakmak, kamu zararına sebebiyet vermek ile eşdeğer olacaktır.
Ortadaki başarısızlığın faturasını, sadece bugünkü İlksan yönetimine kesmek kısmen haksızlıktır. Bu tablodan, 72 yıllık zaman diliminde görev alan tüm Sandık yönetimlerinin ve en başta Milli Eğitim Bakanlığının müştereken ve müteselsilen, zincirleme sorumluluğu vardır.
Sandığın, ısrarla 1943 model bir kanunla sevk ve idare edilmesi; reel ekonomi ve aktüerya alanında yetersiz ve vizyonsuz ekiplerce sürekli yönetilmesi; tokmağın bakanlıkta, davulun Sandığın boynunda olması mevcut akıbeti hazırlamıştır.
SONUÇ
1 Ocak 2016 tarihi İlksan için sonun başlangıcıdır ve yürürlükteki paradigmanın, zihniyetin ve akıl tutulmasının sürdürülebilirliği kalmamıştır. Yıllardır zamanın ruhuna direnenlerin buna da direnmesi anlamsızdır, yararsızdır, beyhudedir. Sandık, üyelerini mağdur etmeden; adalet, hakkaniyet ve insaf ölçülerinin rehberliğinde tüm üyelerinin alacaklarını ödemelidir.
Üyelerin ayrılmaya başlamasının ardından Sandığın kaynakları, üyelerin birikimlerini karşılamaya yetmeyecek ve devreye devletin hazinesi girmek zorunda kalacaktır. 2 milyar 600 milyon TL'lik açığın, aynı zamanda kaybın hesabının verilmesi için 1 Ocak 2016 sabahı İlksan Yönetim Kurulu, yönetim sorumluluğunun bir gereği olarak; İlksan'ın mevcut kaynaklarının saptanması, muhasebe kayıtlarının güvenilirliği, geçerliliği ve doğruluğunun tespiti ile yönetim zafiyetinin olup olmadığının belirlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla Sayıştay'dan[10] özel denetim talebinde bulunmalıdır. Sosyal Güvenlik Kurumlarının dış denetiminde yetkili ve tecrübeli tek denetim birimi Sayıştay'dır. 1993 İlksan Skandalı'ndan[11] bu yana, 22 yıldır dış denetimden, bağımsız denetimden geçmemiş olan Sandık, bu vesileyle denetlenmiş olacaktır.
Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığı'ndan üyelerin oluşturacağı bir komisyon marifetiyle yol haritası ve ödeme takvimi çıkarılmalı ve tüm üyelerin alacakları son kuruşuna kadar ödenmelidir.
İlksan batığının ve iflasının birinci derecede sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır. MEB, 4357 sayılı Kanun ve Sandık Ana Statüsünün[12] kendisine verdiği yetki ve sorumluluğun şuuruyla hareket etmemiştir. Sandığın yönetim ve denetleme kurullarında çoğunluk, Milli Eğitim Bakanlığından gelen üyelere aittir.[13] Bu üyeleri bizzat Milli Eğitim Bakanları, Temsilciler Kuruluna önermektedir. Taşıdıkları resmi sıfatlar sebebiyle görevlendirilen bu bürokratların büyük çoğunluğu: Bir milyar TL'yi bulan büyüklükteki bir şirketle hayatlarında ilk defa karşılaşmak, bu iş için gerekli bilgi, beceri ve tutuma sahip olamamak, her ay aldıkları 5 bin TL'yi aşan ücretin hatırına bir sonraki dönem seçilme kaygısı ile siyasi etkilere açık olmak, yüzbinlerce üyenin menfaati yerine kendi küçük dünyalarının küçük hesapları peşine düşmek ve bunların sonucunda risk almayan idare-i maslahatçı memur zihniyetinin tutsağı olmak gibi günahlarla ve mesuliyet duygusundan uzak bir ruhla, İlksan'daki vazifelerini sürdürmekten rahatsız olmamışlardır.
İkinci derecede sorumluluk ise bir türlü profesyonelleşmeyen, özgüven fakiri İlksan Genel Müdürlüğüdür: Gelirlerinin %99'u üye aidatları ve faizden oluşan bir işletmenin kaynaklarını yatırıma ve üretime dönüştürmemek, üretimsiz yapısıyla Türkiye'nin gayrisafi yurtiçi hasılasına katkı sağlamamak, kar eden herhangi bir şirkete sahip olmamak[14], üye aidatı olarak banka hesabına yatan meblağı kar olarak muhasebeleştirmek, "ikraz" (ödünç verme) adı altında klasik bankacılık yapmak, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine uygun davranmamak, tüm ısrarlara rağmen bağımsız denetimden kaçmak, amatörlük-güvensizlik-gizlilik girdabına hapsolmak, isteğe bağlı üyeliğe dahi karşı çıkmak gibi basiretsizlikleri, duyarsızlıkları, yanlışları ve hataları saymak mümkündür.
Mevcut İlksan Yönetim ve Denetleme Kurulu bugüne kadar yapıp ettiklerinden, yetkileri kapsamında yapmaları gerekip de yapmadıklarından "sorumludurlar" ve ortaya çıkan sonucu üstelenmek zorundadırlar. Faturayı bakanlığa çıkarmak suretiyle hukuk nezdine hesap vermekten kurtulacakları zannına kapılmamalıdırlar, çünkü şimdiye kadar mühür kendilerinde, yetki kendilerinde, yönetme salahiyeti kendilerindeydi.
Bugün için İlksan, 46 yıllık bir üyesinden aylık yaklaşık 50 TL aidat almaktadır ve 46 yıllık kesintinin karşılığı olarak bu öğretmene ödeyeceği emekli ikramiyesi 24.371 TL'dir. Halbuki bugünkü Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) giren bir kişi 46 yılda ayda sadece 50 TL ödemesi halinde, %25'lik devlet katkı payı olmaksızın bile, elde edeceği muhtemel birikim 113 bin TL ile 160 bin TL arasıdır.[15] Bu rakamlar bile, sigortacılık alanında İlksan'ın başarısızlığının ispatı niteliğindedir. Sandığın, üyelere piyasanın çok altında birikim vermesi sorunu artık geride kalmıştır. Üyelerin kara kara düşünmesi gereken tek mesele vardır o da içerdeki paralarını nasıl geri alacakları hususudur. Çünkü Sandığın tüm malvarlığı ancak ve ancak dört üyeden birisinin alacağını karşılamaya yetmektedir.
27 Şubat 2006 tarihli "İlksan'a Zarar Kilidi" başlıklı gazete haberi: "... Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik 3 büyük eğitim sendikasının başkanını çağırarak konuyla ilgili görüşlerini aldı. Başkanlar 'İlksan kapatılsın' görüşüne destek verince, 400 trilyonluk malvarlığı ile öğretmen sandığının kapatılması için hazırlıklar başladı... Sendikacılar İlksan'ın yatırımlarının ölü olduğunu vurgularken, mevcut İlksan yönetiminin büyük kısmının üyesi de olduğu Türk-Eğitim-Sen'in Başkanı Şuayip Özcan da sandığın feshedilmesini istedi."[16]
Dokuz yıl önce üç büyük sendikanın, tasfiyesi üzerinde uzlaşmaya vardığı İlksan ile bugünkü İlksan arasında zerre miktarı fark yoktur.
21'inci yüzyıl Türkiyesi, çağdaş dünya standartlarında bir Sosyal Güvenlik Kurumu'na, modern bankacılık sistemine ve son olarak bireysel emeklilik sistemine (BES) sahiptir. Demokratik bir hukuk devletinde, rızası olup olmadığına bakılmaksızın, öğretmenlerin maaşlarından zorla kesinti yapan bir kurumun varlığı zaten tek başına problemdi. İkinci Dünya Savaşı'nın olağanüstü koşullarında temelleri atılan, ancak zamanla bir türlü normalleşemeyen ve çağın gerisinde kalan İlksan, özellikle skandalları ve öğretmenlerin itibarına ve saygınlığına düşürdüğü gölgeyle tarihin tozlu sayfaları arasında yerini alacaktır.¦
Dipnotlar
[1] Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme. 23 Ağustos 2015, T.C. Resmi Gazete, 29454.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[2] Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2014 ve 2015 Yıllarını Kapsayan 2. Dönem Toplu Sözleşme. 14 Ağustos 2013, T.C. Resmi Gazete, 28735.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[3] Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun. (4357). T. C. Resmi Gazete, 5308, 19 Ocak 1943.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[4] İlksan dava açtığını duyurdu. 28 Ağustos 2015.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[5] İlksan Başkanı Yılmaz: İlksan Bugün Kapansa Tüm Üyelerin Parasını Ödeyecek Güçte! 18 Ekim 2012. Erişim tarihi: 15 Ekim 2015; İlksan Başkanından İftiracılara Cevap. 18 Ekim 2012.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[6] Dönen Varlıklar: En fazla bir yıl içinde tahsil edilebilecek, satılabilecek, kullanılabilecek, tüketilebilecek varlıklar ile eldeki nakit ve bankadaki mevduattan oluşur. Duran Varlıklar: Bir yıldan daha uzun sürede tahsil edilebilecek, satılabilecek, kullanılabilecek ve tüketilebilecek varlıklardan oluşur.
[7] İlksan 2014 Faaliyet Raporu, s. 57. Yedinci Dönem Üçüncü Olağan Temsilciler Kurulu Toplantısı 28-29 Nisan 2015 Antalya.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[8] İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Aidat ve Sosyal Yardımlar Yönetmeliği. Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi, Aralık 2007, 2603.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[9] Üye sayıları ve aidat miktarlarına ilişkin sunulan rakamların tümü; İlksan Genel Müdürlüğünün 2015 kayıtlarında mevcuttur.
[10] Sayıştay: Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir.
[11] 1993 İlksan Skandalı. Bu olayla İlksan, siyaset-medya-mafya şeytan üçgeninin tam ortasında kalmıştır. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in, konuyla ilgili söylediği; "Verdiysem ben verdim" sözü Türk siyasi tarihine geçmiştir. 17 yıl sonra İlksan skandalının perde arkası. 1 Ocak 2011.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015. Uğursuz arazi. 18 Ağustos 2003.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[12] İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı Ana Statüsü. Sandık Ana Statüsünü hazırlama yetkisi, yasal olarak Milli Eğitim Bakanlığındadır. Milli Eğitim Bakanlığı, 4357 sayılı Kanunun değişik 14'üncü maddesine dayanarak Sandık Ana Statüsünü hazırlamış ve 19.7.1985 tarihli ve 18816 sayılı Resmi Gazetede yayımlamıştır. Bunun Anayasaya aykırılığı ileri sürülerek iptal davası açılmış, Anayasa Mahkemesi 28.11.1985 tarihli ve 1985/22 sayılı kararıyla, Anayasaya aykırı bir durum görmeyerek davayı reddetmiştir.
[13] İlksan Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu: İlksan Yönetim Kurulu 7 kişiden oluşmaktadır. İlksan Temsilciler Kurulu, Milli Eğitim Bakanı'nın önerdiği 9 kişi arasından 4'ünü yönetim kurulu üyesi olarak seçmektedir. Denetleme Kurulu ise 3 kişiden oluşur. Yine Temsilciler Kurulu, Milli Eğitim Bakanı'nın önerdiği 4 kişi arasından 2'sini denetleme kuruluna seçer. Özetle, İlksan yönetim ve denetleme kurullarında Bakanlığın toplam 6 üyesi bulunmaktadır, bu da %60'lık bir çoğunluk anlamına gelmektedir.
[14] De-Ha A.Ş. İlksan'ın 10 Milyon TL ödenmiş sermayeli tek şirketidir. Şirket turizm sektöründe otel işletmeciliği, seyahat acenteliği ve araba alım satımı gibi alanlarda faaliyet göstermektedir. 2014 Faaliyet Raporuna göre söz konusu şirketin zararı 1 milyon 122 bin TL'dir.
[15] Bireysel Emeklilik Sisteminde Muhtemel Birikim Tablosu.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 15 Ekim 2015.
[16] İLKSAN'a zarar kilidi. 27 Şubat 2006.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] , Erişim tarihi: 16 Ekim 2015.