Arkadaşlar ben biraz özetleyeyim.
Öncelikle bu yazıya eğer fizikçi, kimyacı, mühendis gibi arkadaşlar rastlarsa kullandığım dile eleştiri yağdırmasınlar. Sonuçta hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin anlayabileceği dilde anlatmaya çalışacağım.
Klasik bilgi: ısı ve sıcaklık farklıdır.
Zor soru: aralarında ne fark var?
Öncelikle öğretmenlere:
Madde atom ve molekül denen parçacıklardan oluşur. Bunlar durmaz sürekli titreşim yaparlar. (Yay, gerilmiş lastiğin çekilip bırakıldığında titreştiği gibi.) Bu titreşimin boyutu (Mühendisler için: genliği) o atomların enerjisi ile doğru orantılıdır. Enerjisi yüksek atomların oluşturduğu maddeyi biz sıcak olarak algılarız. Yani bir madde ne kadar sıcaksa atomların titreşmesi o kadar fazla olur. (Mühendisler için: bahsedilen frekans değil genliktir.)
İki maddeye aynı miktar ısı ENERJİSİ verildiğinde bu enerjiyi tüm parçacıklara eşit dağıldığını kabul edersek, madde miktarı fazla olanda daha çok atom bulunduğu ve bu atomlara paylaşım sırasında daha az enerji düşeceği için atomların aldığı enerjiye bağlı olan titreşimi az olacak ve sıcaklık da o ölçüde fazla yüksek olmayacak.
Biraz karıştığının farkındayım.
Şimdi öğrencilere:
(Biraz köy öğrencilerini düşünerek anlatacağım. Artık siz bu bilgiyi genelleştirirsiniz.)
Ön bilgi: termometre ile ölçtüğümüz veya bedenimizle, elimizle hissettiğimiz sıcaklıktır. Isıyı ise ancak deney yaparak bulabiliriz.
1- İki tüp düşünelim. Her ikisine de aynı miktar su bulunan çaydanlık bırakalım. 10 dakika sonra her iki suyun sıcaklığı ve aldığı ısı aynı olacaktır. (Bundan doğal ne var diyeceksiniz.
)
2- Yine iki tüp düşünelim. Çaydanlıklardan birinde az diğerinde çok su olsun. İkisi de aynı zaman ocakta kalsın. Mesela 10 dakika. Her ikisinin aldığı ISI AYNIdır. Çünkü tüplerin verdiği enerji aynıdır. Sıcaklıklar ise farklı olacaktır. Az olan su diğeriyle aynı enerjiyi almasına rağmen atom başına düşen enerji fazla olacağından bu daha fazla SICAK olacaktır.
3-İki çaydanlıkta aynı miktarda su olsun. Biri 10 dk. Diğeri 5 dk. Kalsın. 10 dk. Kalan daha uzun kaldığı için daha fazla ısı almış ve sıcaklığı daha fazla artmış olur.
4- İki odamız olsun. Bu iki odada aynı özellikte sobalarımız olsun. Her sobaya eşit miktarda odun attığımızı düşünelim. (Ör. 10 odun.) Aynı süre sonra odalara verilen ISI miktarı aynıdır. Ancak küçük odadaki hava daha az olduğu için daha fazla SICAK olur.
Sonuç olarak sıcaklık bir ölçüdür. Termometre ile ölçülür veya elimizle hissederiz. Isı ise bir enerjidir. Birimi kalori olsa da joule gibi bir enerji birimine basit bir çarpma ile dönüştürülebilir. (Emin değilim ama 4,18 gibi bir çarpandı.) Hatta bu kalori elektrik enerjisi cinsine bile çevrilir. ( Kw-h gibi.) nasıl olsa kalori bir enerji birimi.
Peki ısıyı nasıl ölçeriz? Bunu yanlış hatırlamıyorsam bir madde önce sıcaklığı ölçülür. Ardından suya atılır. Suyun termometre ile sıcaklık değişimi bulunur. O maddelere özgü özısı dedikleri birkaç çarpanla ısı miktarı hesaplanır. (Bunu tam hatırlamıyorum. Hey gidi gençlik hey
bu yazıyı yazdığımda yaşlandığımı hissettim.)
Birkaç eleştiri:
5. sınıf kitabında şuna benzer bir ifade var:
“Isıtılan maddelerin ısısı artar. “ bu anlama gelen cümle hangi sayfadaydı şimdi bulamadım ama okuduğumda çok gülmüştüm. Bu cümleyi “Abdest almak kan dolaşımını hızlandırır.” Sözünü süzüp çıkaran, medyada günlerce konuşan saygıdeğer Prof’a havale etmek lazım.
Umarım işinizi görmüştür. Saygılarımla…..