Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

.

Acılarımı dinledim karanlıkta sessizce
Ağlamaktan ah-ı enin etmekten biçare
Faili kim  bilmem ama mazlumu ben acizce
Bırak beni dedi dövün benimle çaresizce

SEN  MİYDİN

Sen miydin içimde yanan bu alev
Bu ateş, hem bu sönmüş köz sen miydin
Karşında hem bir cüceyim hem de bir dev
Ruhumu delen bir çift göz sen miydin

Düne ait ne varsa hepsini yak
Çekme gözlerini gözlerime bak
Bir su misali parmaklarımdan ak
İçimi serinleten buz sen miydin

Cehennem ismi taktım yokluğuna
Hasretim gözlerine dudağına
Bir türkü fısıldadım kulağına
Yüreğimi titreten saz sen miydin

Senden geliyor kokusu güllerin
İçimde bir yara işliyor derin
Senden gelir tadı balın,şekerin
Yemeğime kattığım tuz sen miydin

Seninle yaşasak aşkı cefayı
Beraber sürelim keyfi sefayı
Aşk şarabı ile bulsak kafayı
Aklım başımdan alan kız sen miydin

Elimi tutarsan düşmem sandım
Kanayan yaralarımı öpersen hemen iyileşir...
Nereden bilebilirdim gözlerinin ardına sakladığını
Ellerinin sıcaklığının yakıcılığını
Kayboldum yalnızlığında...

                              (Ayığım sarhoş et beni)

Uzun olur dertlilerin gecesi,
Hüzün doludur her bir hecesi.
Gülerken hasretten ağlamak var ya
İnsanlıktan gerisi sadece angarya.

Ancak merhametten siper olur,
Birlik beraberlikte nice dertler kovulur.
Durma yarınlar elem çağırmakta,
Ancak imanla,cesaretle dağılmakta.

Yedi düvel olmuş zincir kuyruğu,
Yolumuzu gösteren Hak'kın buyruğu.
Bize vatan olan olmasın ele toprak,
Yazalım şanlı tarihi yaprak yaprak.

Hainler oldukça şehidimiz bitmeyecek
Annenin göz yaşını yine evlat silecek.
Böyle gitmez hayat,çaba gerek aşk gerek
Yaşanır alemde Hakkı,batılı bilerek.

Nerden bileyim....
Hasretin bu kadar koyu olacağını
Kimsesizliğine çarpacağımı
Sık sık kirpiklerimin tozunu alacağımı
Bir gün bırakıp gideceğini...
Her gün yokluğuna şiirler yazacağımı


Ama merak etme...
Bir varmıyım....
Bir yokmuyum diye....
Seninde bırakıp gidenlerin çok olsun.....!

Eskiye dalıyor gözüm,
Gönlümde açtığın yara,
Bu gün günlerden o gün,
Sanki döndün karşımdasın.
Bak güneş batıyor yine,
Bir gün daha yakınım sana.
Bu yağmurlar seni anlatır bana.
Aklıma düştü yüzün ,
Gülmek gibi ayrılışın,
Biliyorum mühebbet yanlızlğım

Şiire benzer gayretlerin
Önüne taş koyan
Nice duvar ustaları var...

Şiire benzer gayretlerin
Önüne taş koyan
Nice duvar ustaları var...

Siz yazınız öğretmenim,
Okuyup anlayan da var...

.

Şiire benzer gayretlerin
Önüne taş koyan
Nice duvar ustaları var...

Önce samimi inancımı belirtmeliyim;şiir hem yazılabilir,hem de yapılabilir bir şeydir.Hiç birirmiz anamızın karnından dört dörtlük olarak doğmadık ki...beğenip beğenmemek size kalmış bişey... sizin, daha saygın  ve daha hoşgörülü  olmanızı beklerdim...

Kısacası;

"Kişi noksanın bilmek gibi irfan olmaz"

Siz yazınız öğretmenim,
Okuyup anlayan da var...

Teşekkürler hocam desteğiniz için...

Önce samimi inancımı belirtmeliyim;şiir hem yazılabilir,hem de yapılabilir bir şeydir.Hiç birirmiz anamızın karnından dört dörtlük olarak doğmadık ki...beğenip beğenmemek size kalmış bişey... sizin, daha saygın  ve daha hoşgörülü  olmanızı beklerdim...

Kısacası;

"Kişi noksanın bilmek gibi irfan olmaz"

Derdim beğenme, beğenilme değil ve olmadı.

Bu konuda derdim bana kalsın!

Katkınız için teşekkürler...

"Şurası yatak odamız olacaktı,
Şurası çocuğumuzun odası,
Pencerelerde pembe panjurlar
Gül, karanfil akşam sefası.."

Filmlerde ki gibi,
değilde..
"Sen ne zaman eski sen olacaksın?"
Acı-tatlı baş belası..

Derdim beğenme, beğenilme değil ve olmadı.

Bu konuda derdim bana kalsın!

Katkınız için teşekkürler...

Duvarlar ne kadar yüksek olursa, onları aşmak isteyenler de o kadar çoğalır.....