Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Hasret;
Üzerimize biçilmiş kaftan gibi
İçimize sıgsaydı
Onca; şiir, şarkı, türküler nasıl yazılırdı
Gönül işçisi degilimki
Öğrenemedim
Karınca, kararınca...
Onca yılın yorgunluğu omuzlarında değilde
Gönlünde olunca;
Aah etmek zor oluyor işte.

Özlem;
Aynı havayı soluduğumuz bu diyarda
Senle dolu yüreğime sığamıyorum
Kabuslar bölüyor
Uyuyamadığım uykularımı...
Özlem çepeçevre kuşatıyor
Tüm benliğimi...
Gözlerine bakamayışım da
Gördüğüm düşler de
Hayaline duyduğum hasret te
Canımı yakıyor....

Yüzün bir güneşin aydınlığında
Hayallerimin nakışı
Kaç kez sevmiyorum desem de
Adın bir susuzluk hissi gibi
Dudaklarımın haykırışı...

Irmaklar akıyor gecenin içinden
Yüreğimden denize dökülen ırmaklar
Kimbilir hangi hisleri taşır
Bende bir Eylül sabahı
Sende hangi mevsim var?
Gül yüzün bahardır bilirim
Neden saklarsın derininde kışları
Bırak yağsın karlar
Onlar ki sevgimizin pamuk şekeri
Yazına talip olsaydım sevgili
Dağlarını denizime dik eylemezdim
Kesiştikçe dağlanan canımız
Hazana kurban olmazdı
Bende bir Eylül sabahi
Sende hangi mevsim yar?

bir yıl dört mevsim diyenlere inanma can...
bir yıl altı mevsimdir aslında; sonbahar,kış,ilkbahar,yaz,nisan ve eylül...

inanırım can'a ben,
sayarım mevsimleri birden,
sonbahar, kış, ilkbahar, yaz,
eylül, nisan..
hem zaten
laledir nisan;
asil ve renkli..
laledir insan;
nazlı ve kırılgan..
can,
can,
can..

inanırım can'a ben,
sayarım mevsimleri birden,
sonbahar, kış, ilkbahar, yaz,
eylül, nisan..
hem zaten
laledir nisan;
asil ve renkli..
laledir insan;
nazlı ve kırılgan..
can,
can,
can..

şiir sayfamıza ve şiir yazmaya hoş geldin esracanım...

hem biliyor musun ki güzel insan;
senin yüreğin ''nisan''...

Eylül...
Biraz soğuk
Biraz ılık...
Bazen sabır
Bazende beklemektir.
Soğuğu
İlıgı
Sabrı
Beklemegi
Sende ve Eylül'de öğrendim
Ama en çokta Eylül'de öğrendim
Bı yanım üşürken
Bı yanımız yaprak döker di
Öbür yanım sabırla beklerdi.

Bir Eylül sabahıydı gelişin
Dalında kuruyan güllere inat
Yüreğime baharı müjdeledi
O kocaman nemli gözlerin...

 Yine bir Eylül sabahıydı
 Gidişin...

 Ağaçlar aynı gün döktü sanki bütün yapraklarını
 Ansızın rengi soldu tüm çiçeklerin
 Dağıldı bahardan kalan ne varsa
 Yüreğim o gündür baharlarına hasret...

 Yıkık virane olmuş bir şehir
 Peşin sıra ağlayan bir adam...

 Eylül hüznüm
 Eylül hasretim
 Eylül Vuslatım...

                                                           Eylül 2014

Senli şiirler yazmayacağım artık
Kalemime söz dinletebilirsem
Tüm kelimelerim anlamını sende bulurken
Kıyısına geldiğim bu uçurum da nesi
Turnam da gitmiş Mardin'e
Biz bize bir adım gelemezken
Gözlerimin içine hapsolan suretinle
Beynimi kuşatan sözlerinle
Elim bile direnemezken sana
Gelgitine kapıldıģım bu deniz de nesi

Yine gelmiş hazan mevsimi
Oysa benim yüreğim hep hazandı
Sen gittiğinden günden beri.
Yapraklar dökülür gibi
İçimdeki özlem de dökülür
Belli belirsiz aylardan beri...

elbette bir bencil ağrıdır/ağırdır iklimimiz...
çelimsiz bir hava gibi
gezinenlere görünmeyen...
gölgesiz sâikalar buluştururken gök ile yeri,
nasıl da şafak rengine boyarız tuzsuz denizi...

bu dünyanın tüm sevdasını bağışladık
içinde kimbilir kaç can alınırken...
oysa herkese mavi hikayeler getirmiştik denizlerden...
gözyaşlarına benzemesin diye
tuzlarını toplamıştık denizin, en derinlerden...

ve yeşilin bize verdiği ağaç halkalarında,
yanıp yanıp da kül olmamak için,
dağların zirvelerine; kalıcı karlara sığındık...
ılıman iklimimizi tüm dünyaya hediye edip
kendi sevgi ırmağımızı yerden göğe akıttık...

Herseyin dilediğimizce olduğu bir yıl geçirelim insallah öğretmenlerim. Yeni eğitim-öğretim yilımız uğurlu olsun.

Yüklemsiz
İstemsiz
Sessiz olur ayrılığın acısı
Neşe kaybederken
Nerden eseceği belli olmaz hüznün
Kayıp ahlarımız
Yılgın bi düşümüz
Yorgun bi içimiz
Yara bere içinde
Kuş yüreğimiz

Yanılgılar
Yangınlar içinde göğüs kafesimizde sıkışıp kalmışız..

 sevdadır kuşun kanadında asılı mai
 çırpınır  sesin şiirinin maviliğinde
 ıslak gülüşleri hüzün  çizgileridir ki
 ilkyaz özlemini seninle kondurur güle ..
 buğulu camlara çizilmiş resimler gibiyiz
 artık dışarıdan belli belirsiz silüet
içten içe canlı tutulmuş sözcüklerin devrimi hazan..
sevdadandır kuşun kanadında asi..

İçimin en derin yerine saklasam seni
Kimseler bilmese kimseler bulamasa
Hiç ayrılmasak bir daha..
Hiç gitmesen ...