Değerli öğretmenlerim, yanlış anlaşılmamak ricası ile bunları yazıyorum...
İlkokulda ortalama 30 kişilik bir sınıfta matematik dersini hakkıyla öğrenen öğrenci sayısı ortalama 5'i buluyor.
Biraz daha fazla çırpınırsak, kendimizi paralarsak bu sayı en fazla 10 kişiye ulaşıyor.
Bu 10 öğrenci bize yetiyor! ve biz buna başarı diyoruz.
Geri kalan yüzde 60-70'lik öğrencilere ise çoğunlukla "matematik zekası yok" deyip işin içinden çıkıyoruz.
Peki gerçek öyle mi?
Ülkemiz için gerçek böyle olsa bile ne yazık ki gerçek bu değil.
Bunu size ileri seviye matematiğe ömrünü vermiş, 15 yıllık sınıf öğretmeni ve "ödevmatik" programının yapımcısı olarak söylüyorum.
Biz ülke olarak bir yerlerde hata yapıyoruz.
Hata yapıldığını söyleyince kabak biraz öğretmenlerin başına patlıyor ama hatanın büyüğü açıkçası öğretmenlerde de değil.
Birazcık sistem ve birazcık basit kaynaklarla inanınız matematik başarısı 30 kişilik sınıfta bırakın 5-10'u 20'lere 25'lere çıkarmak işten bile değil.
Matematik ile ilgili her gün yeni şeyler fark ediyorum. Fark ettikçe üzülüyorum, içim içimi yiyor.
Sesimi duyuramıyorum...
EBA, CİMER hatta ve hatta AKİM (Ak Parti İletişim Merkezi). Nereye yazdıysam kimseye ulaşamadım.
Kendi halimde çırpınıyorum, en büyük korkum ise bunları duyuramadan, kafanın içindekiler ile toprak olmak!
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.
Mesajınızdaki "
kafanın içindekiler" tabiri dikkatimi çekti.
Mesajınızdan kafanızın içindekiler hakkında bir ip ucu çıkaramadım.
Ülke olarak hata yaptığımız konular olduğu görüşünüze katılıyorum.
Büyük hatalarımızdan biri ise
hatanın başkasında olduğunu düşünüp, ÇÖZÜMÜ başka yerde aramak oluyor.Bir olumsuzluğu TEK sebebe bağlamak doğru olmadığı gibi,
ÇÖZÜMÜN TEK olduğunu düşünmekte yaptığımız hatalardan biridir.
Hatanın çoğunluğunun bizden kaynaklanmadığı durumlarda bile ÇÖZÜMLER üretmemiz mümkündür.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum :
- Yanlış sorular sorarak, doğru cevaba ulaşamazsınız.Yanlış sorular :
- Matematik nasıl öğretilir? / öğretilmelidir? / öğretmeliyim?
- Öğrencinin ders çalışmasını, öğrenmek için gayret etmesini nasıl sağlayabilirim?
- Öğrencinin sınıfta oturup ders dinlemesini nasıl sağlayabilirim?
- Öğretimde velinin desteğini nasıl sağlayabilirim?
El insaf yahu... 2017 yılındayız...
Bu çağda ders mi çalışılır?
Sınıfta oturup öğretmen mi dinlenir?
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, ciğerparemiz, biricik evladımızı
öğrenme zahmetlerine sokmak için biz velilerden de destek olmamızı bekliyorlar.
Bu kadar da yüzsüzlük olmaz ki...
Başta öğretim ile ilgili kararlar alan kurumlar olmak üzere, öğrenciler ve veliler dahi olmak üzere
hiç kimsenin, öğretmenlerden öğrencilere matematik ÖĞRETMELERİ isteği / beklentisi yoktur. Öğretmenlerin matematik nasıl öğretilmelidir? / öğretmeliyim? sorularının cevabını bulmaya çalışmaları boşa zaman harcamaktır.
Başta öğretim ile ilgili kararlar alan kurumlar olmak üzere, öğrenciler ve veliler dahi olmak üzere
herkesin öğretmenlerden beklentisi öğrencilerin kafasını açıp, matematik ile ilgili bilmesi gerekenleri içine yerleştirmeleridir.Diğer bir deyişle doğru soru şu şekilde olmalıdır :
- Matematik bilgileri öğrencilerin kafasının içine nasıl yerleştirilir?Zihniyet değişikliği yapılıp, doğru soru sorulabilirse, ÇÖZÜM için kapı aralanmış olur.
İnşaAllah yarın birilerine ulaşabilmenin yöntemleri konusundaki düşüncelerimi paylaşacağım.