Matematik Nasıl Katledilir?

Güncellenen öğretim programı seminerlerinde slayt ın bir yerindeki uluslararası eğitim değerlendirmesinde Türkçe alanında kendi ana dilinde okuma  anlama sorularındaki başarıda ,diğer ülkeler arasında sonlarda yer bulduğumuzdan hareket edersek gerçekten de okuduğunu anlamayan bir nesil yetişiyor... Bu çözüldüğü taktirde matematik dahil her alanda gereken başarı sağlanır ...Tekrar ediyorum okuduğunu anlamayan bir nesil yetişiyor
ilkokulun temeli 1. sınıfta geçmişte uygulanmış olan  ve şimdi uygulanan işlek, anlayarak okuma   metotlarının geri dönüt istatistiği çıkartılmalı ve anlamlı ve anlayarak okumaya yönelik bir yol izlenmeli 
Sorunun temelinde dikkatten kaçan  atlanan bir durum var : Yetişkinler , biz öğretmenler ve devamında da doğal olarak çocuklar  (meslektaşlarımın hepsi değil ama çoğu ,  direk yorum saldırısı olmasın )  okumuyoruz arkadaşlar ...Önce okuduğunu anlama anladığını ifade edebilme  sonra matematik

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim;

Alternatif öğrenme metodlarını araştırıyorsanız montessoriyle de ilgilenmenizi öneririm.
Montessori hayatımıza girdiğinden beri Matematik bizim için çok kolaylaştı.

Sitede [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenimin desteği ile 120'ye yakın montessori etkinliğini arşivledik.
Yeterince ilgi gördü mü derseniz,hayır görmedi.
Sebebi ise kısır döngüde oluşumuz.
Çünkü öğretmenlerimiz de bu kısır döngüde yetişiyor.Ezberci eğitimin yetiştirdiği eğitimciler de aynı yöntemle devam ediyor.Ki zaten sistem de buna zorluyor.

Örneğin kızım 2. sınıfa başladı ve şu an çarpma işlemlerini gayet rahat yapıyor. (Henüz çarpma işlemine geçmediler.)
Yaparak-yaşayarak-dokunarak öğrenmek hem kalıcı hem de eğlenceli olduğu için Matematik bir işkence olmaktan çıkıyor.

İşte çarpım tablosu,basamak tablosu ve kesirler ile ilgili birkaç örnek;

Bizde matematik konusuna bir ön yargı var maalesef .. Toplumda bu bilgileri nerde kullanacağız, pazarda integral ne işinimize yarayacak, 4 işlemi bilsek yeter mantığı var.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]   öğretmenim bulduğunuz yöntemi bizimle paylaşır mısınız?

Ben de olaya farklı bir bakışla yaklaşayım. Matematik öğrenimindeki zorluklardan biri de "İnsan sevmediği dersi öğretemez" bence. Sınıf öğretmenlerimizim çoğu matematiğe soğuk bakıyor,zor geliyor, bu durumu sözlü olarak ifade etmese bile öğrenciye yansıyor.

Budan 5-6 sene önce kpss sınavına girecek olan bir öğretmen adayı arkadaşıma matematik dersi vermiştim.  O kadar basit işlemleri algılamakta güçlük çekiyorduki.Çözdüğümüz bir sorudaki bir kelimeyi değiştirsem sonraki soruda takılıp kalıyordu.

Anlamadığın birşeyi anlatmaya çalışmak, gerçekten zor.

(Tabiki tek etmen biz değiliz, etmenlerden birisi de yazdıklarım. )

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim;

Alternatif öğrenme metodlarını araştırıyorsanız montessoriyle de ilgilenmenizi öneririm.
Montessori hayatımıza girdiğinden beri Matematik bizim için çok kolaylaştı.

Sitede [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenimin desteği ile 120'ye yakın montessori etkinliğini arşivledik.
Yeterince ilgi gördü mü derseniz,hayır görmedi.
Sebebi ise kısır döngüde oluşumuz.
Çünkü öğretmenlerimiz de bu kısır döngüde yetişiyor.Ezberci eğitimin yetiştirdiği eğitimciler de aynı yöntemle devam ediyor.Ki zaten sistem de buna zorluyor.

Örneğin kızım 2. sınıfa başladı ve şu an çarpma işlemlerini gayet rahat yapıyor. (Henüz çarpma işlemine geçmediler.)
Yaparak-yaşayarak-dokunarak öğrenmek hem kalıcı hem de eğlenceli olduğu için Matematik bir işkence olmaktan çıkıyor.

İşte çarpım tablosu,basamak tablosu ve kesirler ile ilgili birkaç örnek;

hocam bu arşivlediğiniz çalışmalara nasıl ulaşabiliriz

hocam bu arşivlediğiniz çalışmalara nasıl ulaşabiliriz

Öğretmenim dosyalarımdan ulaşabilirsiniz.
"Evdeki malzemeler ile montessori "açıklamalı dosyalarda etkinlikler tüm detaylarıyla mevcut.

Bu da montessori çarpım tablası.
İşlevini ve nasıl kullanıldığını merak eden arkadaşlar ile şu başlıkta konuşabiliriz.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Bu başlık sayesinde dikkatleri çekeriz belki

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerimize olsun.

Birilerine ulaşabilmenin yöntemlerinin bir kısmı genelde bilinmekle birlikte uygulanmamaktadır.
Öncelikle bilindiği halde sık sık yapılan bu başvuru hatalarını hatırlatmak istiyorum.

• Şikayet içerikli / olumsuzluklara VURGU yapan bir başvuruyu hemen hemen hiç kimse kale almaz. Başvurunuz gereği şikayet edecek olsanız bile öncelikle olumluluklara işaret eden cümleler kullanmanız gerekir.
• Benzer şekilde durum tesbiti içerikli başvurularda kale alınmaz. Başvurulan kişi veya kurum zaten durum hakkında bilgi sahibidir. Başkasının bu konuda hatırlatmalar yapmasına ihtiyaçları yoktur.
• Çözüm önerisi içermeyen başvurular kale alınmaz.
• İlgi çekici başlık veya girişi olmayan başvurular kale alınmaz.
• Başvurularda, varsa daha önce başka kurum ve kişilere yapılmış başvuru ve cevaplarını içeren bilgilere yer verilmelidir.
• ...

Başvurularda istenilen etkinin oluşması için bu kurallara uymak çoğu zaman yeterli olmaz.
Başvurunun ve / veya başvuru içeriğinin SIRADIŞI olması gerekir.
Sıradışı kavramı için Melih Arat beyin "Sıradışı Yaşam Becerileri" isimli eserini tavsiye ederim.
( [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
linkindeki video kitap içeriği hakkında bir fikir verebilir.

Unutulmamalıdır ki, ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz de önemlidir.
Doğru şeyleri, yanlış yöntemlerle söylediğinizde sonuç alamamanız doğaldır.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim;

Alternatif öğrenme metodlarını araştırıyorsanız montessoriyle de ilgilenmenizi öneririm.
Montessori hayatımıza girdiğinden beri Matematik bizim için çok kolaylaştı.

Sitede [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenimin desteği ile 120'ye yakın montessori etkinliğini arşivledik.
Yeterince ilgi gördü mü derseniz,hayır görmedi.
Sebebi ise kısır döngüde oluşumuz.
Çünkü öğretmenlerimiz de bu kısır döngüde yetişiyor.Ezberci eğitimin yetiştirdiği eğitimciler de aynı yöntemle devam ediyor.Ki zaten sistem de buna zorluyor.

Örneğin kızım 2. sınıfa başladı ve şu an çarpma işlemlerini gayet rahat yapıyor. (Henüz çarpma işlemine geçmediler.)
Yaparak-yaşayarak-dokunarak öğrenmek hem kalıcı hem de eğlenceli olduğu için Matematik bir işkence olmaktan çıkıyor.

İşte çarpım tablosu,basamak tablosu ve kesirler ile ilgili birkaç örnek;

Hocam ilk defa görüyorum bu çalışmaları...
Montessori başlığını çok gördüm ama hiç ilgimi çekmemişti.
Neler kaçırmışız.
İyi ki eğitimhaneyi takip ediyorum dediğim anlardan biri daha...
Tşkler öğretmenim...
Bu konuyu da ilgiyle takip ediyorum.

Benim çoğu öğrencim matematik dersini severdi çünkü bende matematik derslerini anlatmayı çok severim.
Ama başarı seviyemiz normal düzeylerdeydi ama yine de severdik😄

Hocam ilk defa görüyorum bu çalışmaları...
Montessori başlığını çok gördüm ama hiç ilgimi çekmemişti.
Neler kaçırmışız.
İyi ki eğitimhaneyi takip ediyorum dediğim anlardan biri daha...
Tşkler öğretmenim...
Bu konuyu da ilgiyle takip ediyorum.

Benim çoğu öğrencim matematik dersini severdi çünkü bende matematik derslerini anlatmayı çok severim.
Ama başarı seviyemiz normal düzeylerdeydi ama yine de severdik😄

O zaman aramıza hoşgeldiniz öğretmenim 

Ben sınıf öğretmeniyim eşim Matematik öğretmeni beni hep şu konuda eleştiriyor matematik dersini yetiştiremediğiniz de diğer derslerde rahat rahat takviye yapıp her konuyu geniş geniş işliyorsunuz üstüne basıla basıla devalarca tekrar yapıyorsunuz öğrenciye üşenmeden 4-5 defa tekrar yapıyorsunuz az da sen zorlan sen de uğraş mantığını kavratmıyorsunuz ortaokula geldiğinde bizim ders kırpma şansımız olmadığından en fazla 2 defa tekrar yapabiliyoruz ve tekrarlarla öğrenen çocuk tıkanıp kalıyor ve böylelikle matematik korkusunu ortaokulda oluşturmuş oluyoruz diyor:((Gerçektende öyle gibi şimdi matematik dersini sevmeyen öğrencim yok tekrarlarımda ne 4-5i bazı zamanlar 20'i buluyor..

Örnek Uygulama -2:

(Gözden kaçmaması için söylüyorum, örnek uygulama -1'i önceki sayfada son mesajda görebilirsiniz.)

Bu yıl 4. sınıf okutuyorum. Normalde okulun açıldığı ilk hafta ders yapmam, ödev vermem. Yine de haftanın son günleri yüzeysel derse başladım.

Konumuz: 4-5-6 basamaklı sayıları okuyup yazabilme. 4-5-6 basamaklı sayıları okuma, yazmaya göre daha kolay. Öğrencilerin en çok zorlandıkları ise bu sayıları yazma.

Normalde sayıları yazma için günlerce uğraşırız, uğraşlarımızın sonunda bu konuyu hakkıyla öğrenen öğrenci sayısı %50'yi zor geçer. Sayı okumayı daha önce az çok vermiştim. Sayı yazma öğretimi için derse başlarken önce afalladım, sonra dersin başında "sistematik öğretim" aklıma geldi. Ders süresince belirli bir sistematik ile gittim. Dersin sonunda sınıfta öğrenemeyen (daha doğrusu sorduğum sorulardan bazılarını yanlış yapan) öğrenci sayısı 3-4 civarında oldu. Yani başarı oranı %85 üstü.

Şartları tekrar yazayım:

Önceki gün 4-5-6 basamaklı sayıları okumayı kabaca vermiştim.
Sayıları yazmaya sadece 1 ders saati ayırdım.
Öğrenci sayısı 35.
Bu öğrenciler seçme değil, kenar mahalle çocukları.
Dersin sonunda sorduğum soruların tamamını doğru yapan öğrenci oranı: %85

4. Sınıf Öğretmenlerinden bir rica:

Yukarıda yaptığım gibi 1 ders saatinde 4-5-6 basamaklı sayıları yazmayı öğretiniz. Dersin sonunda ise aşağıya yazacağım soruları öğrencilerin tamamına sorunuz. Bakalım sizde hepsini doğru yapan öğrenci oranı kaç çıkacak?

Dersin sonunda soracağınız sorular:

dört yüz yirmi sekiz bin yedi yüz kırk iki,
yetmiş bin yetmiş,
bin sekiz,
yüz bin on

Matematik tamamıyla soyuttur.Bu soyutluğu somut hale getirmek gerekir.
Önemli olan matematiğin mekanizmasını ve matematik kavramlarını öğrenmektir.

Montessori materyallerinde yanlış sonuç kendini hemen belli eder.Çocuk hata kontrolünü kendi kendine yapar.

Basamak okumakla ilgili az önce gönderdiğim tablo binler,on binler,yüz binler şeklinde genişletilebilir.
İhtiyacımız olan malzemeler;
-Renkli karton
-Kalem
-Poşet

0-9 arası rakamların her birinden en az 3'er tane hazırlıyoruz. (3 tane 9, 3 tane 4 v.s. şeklinde)
Sayıların basamak değerlerini gösteren kartonları görseldeki gibi yapıştırıyoruz.
Öğrencimize yazmasını istediğimiz sayıyı söylüyoruz.

Örneğin 1002...

Öğrencimiz binler basamağında 1,yüzler ve onlar basamağında 0 (sıfır) ve birler basamağında 2 rakamının olduğunu görüyor.Bu rakamları basamak tablosundaki basamakların altındaki poşetlere yerleştirerek rakamı okuyup yazıyor.
Böylece hem sayı değeri,hem basamak değerini keşfediyor. Üstelik yanlış yapma ihtimali yok.

Arkadaşlar eğer bu materyalleri yapmaya zamanım yok derseniz bir velinizden rica edip yaptırabilirsiniz.

4,5,6 basamaklı sayılarla çalışırken bahsettiğiniz tarzda sorularda yanlış anlamalar çoktu. Acaba dedim önce basamak, bölükle mi başlasaydı kitap.. Sonra kitabı bıraktım.
Merdiven çizdirdim. Kareli deftere 12x2, 10x2,...
6  basamak en küçük basamak birler, onlar,...
altına basamak sayısınca 2x2 lik kutular. Bir sayı yazdım bunu Profesör gelse okuyamaz dedim. İlgileri çekildi. Biz bunu 3'er ayıralım, bölelim dedim. Bölük askerlik ile bağlantı kurduk. (: İşe yaradı gb.
Sonuç binler--4, onbinler--5, yüzbinler--6 basamak olacak o kadar kutucuk çizip sonra sayıyı yazacaksınız dedim. Bir tık daha ilerledik.
Kitap benim kafamı da karıştırdı. Kaynak kitapla yola devam edeceğim, programda da düzenlemeye gideceğim, doğal sayılar bitince açılara geçip kafalarını dağıtmak istemiyorum..

Örnek uygulama 1:

Geçen yıl 3. sınıf okuttum. 2. dönemin başında konumuz bölme işlemi. Plana/programa göre bölme işlemine 2 hafta ayrılmış. İlk hafta işlem öğretimi, ikinci hafta ise işlemle ilgili problem çözümü. İşlem öğretimi ise 100'den küçük sayıları tek basamaklı sayılara kalanlı veya kalansız bölme ile sınırlandırılmış.

Planı ilk gördüğümde verdiğim tepki: mümkün değil, öğrenciler bu sürede öğrenemez!

Normal/klasik hepimizin yaptığı şekilde öğretmeye çalışsak bir haftanın sonunda 83/4 bölme işlemini sınıfın ancak yarısı yapabiliyor. Bunu çok iyi araştırdım. Çoğu sınıf bu şekilde.

Eğer bölme işlemi gibi temel bir işlemin öğrenme başarısı %50 civarında ise bu işte bir sorun var.

Sorun kaynağı inanın öğretmenlerin beceriksizliği(!) değil.
Öğrencilerin zeka seviyelerindeki düşüklük hiç değil.
Tamamen sistemsel sorun!

Ben de farklı bir sistematik ile gittim. Gittiğim sistematiği unutmamak için not aldım. Bir haftanın sonunda işi o kadar abarttım ki 56983/8 gibi 5 basamaklı bir sayıyı tek basamaklı bir sayıya bölmelerini istediğimde sınıfta sadece 2 kişi yapamadı. Bu öğrenciler seçme öğrenci değil kenar mahalle çocukları.

O zaman kafamda bazı şeyler belirmeye başladı.

Biz gerçekten matematik başarısını kat kat artırabiliriz. Masrafsız, sistematik....

Siz de bir Salman Khan gördüm.. (:
Aynı şeyleri o da söylüyor kitabında. Ve internet sitesinde yavaş yavaş öğreten videoları mevcut. Biz Türkiye olarak internet veri tabanımızın tam olmaması sebebiyle sizden alternatifler bekliyoruz.