Hz. Mevlana sözlerinin şifa ve gıda oluşunun sırrını şu sözlerle açıklamaktadır:
“Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.”
Güzel söyle de halk, yüzyıllar boyunca okusun.
Tanrı’nın dokuduğu kumaş ne yıpranır, ne eskir.
Ben kilitten seslenen bir kapı anahtarı gibiyim sanki.
Sanır mısın ki benim sözüm sadece bir sözdür.
Ey oğul, herkesin ölümü kendi rengindendir. Düşmana düşmandır, dosta dost!
Ayna Türk’e nazaran güzel bir renktedir. Zenciye nazaran o da zencidir.
Ey can, aklını başına devşir. Ölümden korkup kaçarsın ya; doğrusu sen, kendinden korkmaktasın.
Gördüğün, ölümün yüzü değil, kendi çirkin yüzün. Canın bir ağaca benzer; ölüm onun yaprağıdır.
İyiyse de senden yetişmiş, yeşermiştir; kötüyse de. Hoş nahoş.. gönlüne gelen her şey senden, senin varlığından gelir.
Bizim sözlerimizin hepsi nakit, başkalarınınki nakildir.
Nakil, nakdin fer’idir.
Sözünü öyle bir izah et ki havas da avam da istifade etsin.
Herkesin aklının ereceği, fikrinin anlayacağı bir tarzda anlat.
.....