Mutlu Bir Evliliğin Sırrı Nedir?

Bence evlilikte son söz erkeğindir. O söz de"Tamam karıcım" dır.Şaka bir yana "olduğu gibi kabul etmek" önemli gibi geliyor bana.

ayça65 öğretmenim.gönderdiğiniz hikayeyi duygulanarak okudum.çok beğendim.teşekkürler

alttan almak,
anlayışlı olmak .

 Eslerin lugatlerindeki kelimelerin anlamlarinin birbirine yakinliginin mutlu bir evlilik icin onemli olacagini dusunuyorum. Sevgi ve hayirla kalin

 acı gündede eşine en fazla destek verecek kişi olmak...Ben bunu yaşadım ve gördüm ve eşimin beni gerçekten çok sevdiğini bir kez daha anladım..

Ne istediğini , ne beklediğini anlayıp ona göre davranabilmek galiba..

Karşılıklı anlayış, hoşgörü, üzüntüde ve sevinçte paylaşmasını bilebilme...

Kalpten dinlemek…
Evliliğinde şiddetli fırtınalar ve süregelen geçimsizlik yaşayan adam, evini terk ederek annesinin evine gelmişti.Annesi ona sarıldı ve bir öğüt verdi:
“Git, eşinin söylediklerini dinle oğlum.”
Adam annesinin öğüdünü tuttu; o akşam eve gittiğinde, eşinin söylediklerini dinlemeye başladı.
Aradan kısa bir süre geçtikten sonra, adam, yine aynı nedenle annesine geldi.Annesi bu kez oğluna şefkatle sarıldı ve onun saçlarını okşamaya başladı.Sonra da kulağına, yeni bir öğüt fısıldadı:
“Şimdi eve git ve eşinin sana söyleyemediği her sözcüğü dinle”dedi.”Çünkü sevgiye ulaşan yolun kapısının gerçek anahtarı,sevdiğini kulaklarından önce,kalbinle dinleyebilmektir.


“Sabaha karşı ve akşam vakti zevk almak ya da acı duymak için okuyabileceğin bir yazı istiyorsan, güneşin altın gibi parlayıp ayın gümüşe dönüştüreceği harflerle şunu yaz evinin duvarına:Başkasının başına gelen her şey, kendi başına da gelebilir…”                                                                                                Oscar Wilde
Şunu söylemem gerekir ki evli değilim ve şimdi evlilik hakkında bir şeyler söyleme ve ders verme hakkını görmüyorum kendimde.Yalnız şu olmalıdır her insanda; bu ister evlilik ister arkadaşlık ister kardeşler arasında olsun karşılıklı saygı.İnsanlar saygı çerçevesinde sorunları konuşmalıdır.Yüksek sesle konuşurken hatta küfre, hakarete varan sözler söylerken birkaç gün sonra aynı yastığa baş konulacağı  ve yüzyüze bakılacağı unutulmamalıdır.Ve şunu anlayamadım bir türlü.Bizler hep “seni çok seviyorum” deriz ama  seven insan sevdiğinin gözlerinden bir damla yaş akmasına  kıyamaz.Peki neden hep sevdiklerimizi üzeriz?Şükriye Tutkun'un bir şarkısı vardı.Şarkıda"gonca gülüm vardı,burcu burcu kokardı.Rengi soldu sarardı,sevip sarana kadar."Neden sevdiğimiz insanları incitiriz.Yoksa sevmek acı vermek midir?
Yukardaki söze dayanarak ben evlendiğimde bu sorunları yaşamayacağım diyemem.Çünkü başkalarının başına gelen her şey, benim başıma da gelebilir….Allah herkese anlayışlı olmayı nasipetsin.

Ve Halil Cibran'dan evlilik üzerine güzel sözler....

Evlilik
Yeryüzüne birlikte geldiniz ve sonsuza dek birlikte yaşayacaksınız,
Ölümün ak kanatları günlerinizi bölene dek birlikte olacaksınız,
Tanrı'nın suskun anıları katına eriştiğinizde bile birlikte olacaksınız,
Ama bırakın da bunca beraberliğin arasında biraz boşluklar olsun,
Ve Tanrısal alemin rüzgarları esip dolanabilsin aranızda,
Birbirinizi sevin, ama sevginin üzerine bağlayıcı anlaşmalar koymayın,
Bırakın yüreklerinizin sahilleri arasında gelgit çalkalanan bir deniz olsun Sevgi
Birbirinizin kadehini onunla doldurun ama aynı kadehe eğilip içmeyin,
Ekmeğinizi bölüşün, ama aynı lokmayı dişlemeye kalkmayın,
Şarkı söyleyin, dans edin, eğlenin birlikte, ama ikinizin de birer Yalnız olduğunu unutmayın,
Çünkü lavtadan dağılan müzik aynı, ama nağmeleri çıkaran teller ayrıdır,
Yüreklerinizi birbirine bağlayın ama biri ötekinin saklayıcısı olmasın,
Çünkü ancak Hayat'ın elidir yüreklerinizi saklayacak olan,
Hep yanyana olun, ama birbirinize fazla sokulmayın,
Çünkü tapınağı taşıyan sütunlar da ayrıdır,
Çünkü bir selvi ile bir meşe birbirinin gölgesinde yetişmez....

üç maymunu oynar annem:

görme,duyma,konuşma..

Hep bir taraf için geçerli olmasın bu söylediğiniz boşnak öğretmenim.
Benim annem de biri sağır biri kör olacak der.
Başkaları da biri duymayacak,diğeri görmeyecek der.Yani iki taraftada olsun...

Bence ilk olarak hem erkek hem kadın mutlu olabilmeyi bilmeli... Aynı anne-babadan doğmuş, aynı ortamda aynı kültürde yetişmiş kardeşler arasında bile anlaşmazlıklar çıkıyorsa, birbirlerinde beğenmedikleri huylar oluyorsa; elbette evlenen veya evlenmek üzere olan çiftlerde de anlaşmazlıklar çıkacaktır. Önemli olan eşlerin birbirlerinin hatalarını, kusurlarını hoşgörüyle karşılaması, olaylara mümkün olduğunca yapıcı yaklaşmasıdır...  Hiç kimse hatasız değildir... Ayrıca herkes de az hata yapamaz (bence bu da çok önemli) dediğim gibi mutlu bir evliliğin ilacı : "HOŞGÖRÜ"

(her yerde açıklamıyordum ama neyse siz yabancı değilsiniz )

Bir ilişkide her zaman bir taraf güçlü olacak erkek kadın farketmez güçsüz olan devamlı emre amade olacak ne diyorsa yapacak gidelimse gidelim kalalımsa kalalalım diyecek bu şekilde mutluluğu bilmemde en azından huzur olacaktır. 

mutluluğun sırrı çok şey beklememek.evlilikte de,hayatta da...

evlilik öncesi uzun süre yaşanan ilişkiler evlilliğe zarar veriyor. çevremde çok örneklerini gördüm. bu ilişkide insanlar birbirlirine olbildiğince yapay davranıyor. evlendikten sonrada herkes kendi yüzünü gösteriyor ve sorunlar böylelikle başlıyor. ben 6 yıllık evliyim şükür şimdiye kadar ciddi boyutta bir kavgamız ve küzkünlüğümüz olmadı. insanların karşılıklı olarak birbirini dinlemesi ve içindekilere çok büyütmeden birbirine anlatması gerekir.böylelikle sorunlar dağ gibi büyümeden aşılabilir. ve bir taraf sürekli olarak alttan almalı ve tabiki duruma göre iki taraf aynı anda seslerini yükseltirse sorun yine azır olur. bir taraf konuşacak diğer taraf susacak. sinirler yatışınca da adam akıllı bir şekilde konuşulup halledilecek aslında yazılıp söylenecek o kadar şey ver ama kişiler arası farklılıktan dolayı her söylenen bir diğeri için doğru olmayabilir. ve son söz " aza kanaat edemeyen çoğu bulamaz"