Ödev Yapmayan Öğrenciler

Çevrimdışı hlsckr

  • Aktif Üye
  • **
  • 64
  • 32
  • 64
  • 32
# 24 Eki 2009 01:36:37
walla çocuklar bi şekilde ödevlerini yapıyorlar ama çoğu istemeden yapıyorlar fazla verim olmuyo genellikle sadece yazması gelişiyo diye düşünyrm..

Çevrimdışı hemaw

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.400
  • 19.127
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 4.400
  • 19.127
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2009 02:31:12
ben ödevlerde günün en iyisini seçiyorum. beş defa günü en iyisi seçilenin evine teşekkür mektubu gönderiyorum. her ders için iki ayrı öğrenci görevlendirdim. dersten önce ödev kontrol kağıdına işaret koyuyorlar.   her hafta düzenli ödev yapan öğrenciye aferin kartları veriyorum. bu uygulamaya yeni başladık.yine de sabit iki üç öğrencim var. bakalım onlar üzerinde etkisi olacak mı?mevcut 43 o kadar da olsun diyorum. çünkü birşey değişmiyor. mazeretler aynı. unuttum-gezmeye gittik-defterimi bulamadım- uyumuşum-yaptım ama evde kaldı gibi.

Çevrimdışı ozpar

  • Üye
  • *
  • 26
  • 17
  • 26
  • 17
# 24 Eki 2009 08:28:56
benim sınıfımda da sayıları çok olmasada ödev yapmayan öğrencilerim var.ödevleri hergün ben kontrol ediyorum yapmayanlar hazırladığım tabloda artı alıyor,yapmayanlarda eksi alıyor.cuma günü en çok artısı olan öğrencilere renkli kartonlardan yıldızlar yaptım onları veriyorum.yıldız çizip kesmekten bıktım ama şimdilik faydasını görüyorum.ödev yapmayan öğrenciler yıldız alamadığı için biraz gayrete geldiler.tabi hazırladığım yıldızları dağıtmak konusunda hiç cimri davranmıyorum.dönem sonunda da elinde en fazla yıldızı olan öğrenciye karneyle birlikte bir teşekkür belgesi vereceğim.

Çevrimdışı hakkı yenmiş

  • Uzman Üye
  • *****
  • 915
  • 669
  • 915
  • 669
# 05 Şub 2010 18:55:33
ödevi kontrol edebiliyorsak vereceğiz.
çok fazla ödevin faydası yok bence.
az ve öz olmalı.
ödev yapmayanlar çok değişmiyor.

Çevrimdışı sanalizasyon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Şub 2010 18:58:14
sınıf kurallarıyla ilgi bir çalışma yaptım arkadaşlar paylaşmak istedim okuyup yorum yazarsanız mutlu olurum...

senenin ilk günü öğrencilerle birlikte sınıf kurallarını belirleyip bir kartona yazdık. altına suluboyayla parmaklar basıldı.

sonra her sınıf kuralı için değer biçtik. mesela ödevini yapmak bir pul...
pul dediğimiz sayma pulları, çaycı markaları ya da kendi belirleyeceğiniz bir nesne olabilir.

yazdığımız değerlere göre öğrenciler pul kazandı yada yapmadılarsa kaybetti. sonra ucuz oyuncakçı ve kitapçılardan ödül toplayıp yanlarına değerler yazdım. mesela oyuncak araba 10 pul. hikaye kitabı 5 pul gibi...
(köy çocukları olduklarıiçin ucuz bile olsa cezbedici oldu)

muhtarla konuşup yıl sonunda en çok pul toplayana bisiklet ödülü koyduk.

sonuç şimdilik süper...

hatta geçen kaymakam okula ziyarete geldi uygulamayı anlattım. mp3 çalar sözü aldım...

Çevrimdışı sanalizasyon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.265
  • 17.223
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Şub 2010 18:59:15
yukarıda yazılanları daha önce başka bir konuda yazmıştım ama ödevlerde de çok faydasını gördüm... saygılarımla

Çevrimdışı zeynomer

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.619
  • 3.472
  • 3.619
  • 3.472
# 05 Şub 2010 19:03:13
ödevi çocuk yapmak isterse yapıyor ,yapmayana sen istediğin kadar ödev ver.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.792
  • 227.334
  • 28.792
  • 227.334
# 05 Şub 2010 20:22:12
Kesinlikle öğrencinin kendisiyle ilgili.O gün konuyu anlayan öğrenci ödevi isteyerek yapıyor.Anlaşılır,kısa ,öz olunca çok istekli oluyorlar.Biraz da rekabet olmalı.Grup,ilgi kümeleri,vs.Hatta birkaç velim bazı konuları çocuklarından öğrendiklerini itiraf bile ediyor.ödevde belirsizlik olunca  daha ilgisiz kalıyorlar.Kaynak, izlenen yol,değerlendirme net olmalı.Çocuk neyi,nasıl ,nerede yapabileceğini bilmeli.Yoksa yarın sabaha ya karnı ağrır,ya başı döner,ya yalancıktan öksürür, gelmemek için inatlaşır.

Çevrimdışı Girgin

  • Uzman Üye
  • *****
  • 595
  • 3.228
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 595
  • 3.228
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 05 Şub 2010 23:28:16

     "Öğretmenin 55 Altın Kuralı" adlı kitapta bu konu işlenmiş. Ben bu kitapta anlatılan etkinlikleri yaptım ve çok başarılı oldum. Öğrenciler kendi arkadaşlarını kontrol eder oldu. Bu kuralı uygularken kesinlikle taviz vermeyin. İddia ediyorum kesinlikle başarıya ulaşacaksınız. İlk işiniz kuralları anlatın ve çizelgeyi görünen yere asın. Bu iyi bir tekniktir.

      Şimdi ben kitabın o bölümünü aynen aşağıya alacağım. Kitapta bunun gibi 55 kuralın öğretmen tarafından nasıl uygulandığı  anlatılıyor. (Sınıf arkadaşını kutlamak, soru sormak, düzenli olmak, teşekkür etmek, sınıf kurallarına uymak gibi) Amerika'da yılın öğretmeni seçilen bir öğretmenin sınıf içinde uyguladığı yöntemleri öğreniyoruz bu kitapta. Kitabın yazarı "Ron Clark" arkadaş yayınlarından. Şimdi kitabın 16 kuralını (Ev ödevlerinizi her gün tamamlamalısınız) aşağıda veriyorum:

   KURAL 16

   Ayrıcalıksız her öğrenci, her gün tüm ödevlerini yapmalıdır.
   Yetişkin olarak bizler, son teslim tarihlerine, süre bitimlerine ve bir şeyleri zamanında yetiştirmeye çalışmanın yarattığı baskıya alışığız. Faturalarımızı belirli bir tarihten önce ödememiz, ödevleri vermemiz, görevlerimizi çabuk ve verimli biçimde tamamlamamız gerekir. Öğrencilerimle görevleri ve onlardan neler beklediğim hakkında konuşurken, ödevlerin öğrenciliğin bir parçası olduğu açısından yaklaşırım konuya. Onların erken yaşta tam zamanında ve becerikli olmayı öğrenmelerini istiyorum.
    Bunu başarmamın bir yolu, öğrencilerin hepsinden her gün ödevlerini eksiksiz yapmalarını beklemek. Bu neredeyse olanaksız bir görev, değil mi? Aslında değil. Doğru ele alınırsa, sınıftaki her çocuğun tüm ödevlerini tamamlaması ve zamanında teslim etmesi sağlanabilir, ama biraz çaba gerektirir. Bunu gerçekleştirmek için üç şey yaparım;
    Birincisi,   geç çıkma.  Çocuk ev ödevini yapmazsa ona bir geç çıkma kağıdı verilir ve ertesi gün, fazladan çalışması için okuldan sonra bir saat geç çıkması beklenir. Bu etkilidir, ama yalnızca cezalandırarak sonuç almayı bekleyemezsiniz. Tek yaptığınız cezalandırmaksa, iyi sonuç alamazsınız.
    İkincisi,   bir ev ödevi çetelesi tutarım, Sınıfın dışına, sınıftaki tüm öğrencilerin kaç gün üst üste ev ödevlerinin tümünü yaptığını gösteren dev bir çizelge asarım. Bu, aşağıdaki gibi basit bir çizelgedir:

     BU SINIFTAKİ TÜM ÖĞRENCİLER
     ÜST  ÜSTE  …………..  GÜN  EV ÖDEVLERİNİ  TAMAMLADILAR.
   Her gün çocukların hepsinin ödevlerini tamamlayıp tamamlamadığını denetledikten sonra toplamı değiştiririm. Çocuklar buna bayılırlar ve bu, çok da olumlu bir motive etme yöntemidir. Üst üste ilk on gün için öğrenciler hiç ödül almaz; ancak ilk on günden sonra, sınıfın ödevlerinin hepsini bitirmeyi sürdürdüğü her gün için, gece onlara yemek pişirir ve öğle yemeği saatinde dağıtırım. Örneğin, on birinci gün için kurabiye, on ikinci gün için çikolatalı kek yapabilirim. Belki de, "Aman tanrım, bu çılgın adam her gece çocuklara bir şeyler pişiriyor," diyorsunuzdur. Ama ben bunu şöyle yorumluyorum: Sınıfımdaki çocukların her biri, ödevlerinin hepsini doğru biçimde tamamlamaya çabalıyor. (Bu arada şunu belirtmeliyim ki, oldukça fazla ev ödevi veririm.) Tek yapmam gereken, bir kaba hazır kek karışımını boca edip pişirmek, dilimlemek ve okula getirmek. Tüm sınıftan bu kadar harika sonuçlar alırken, bunu yapmayı istemenin fazla olduğunu düşünmüyorum. Birbirini izleyen gün rekoru atmış ikiydi. O yıl çılgınlar gibi bir şeyler pişirdim. Bu, benim Harlem'deki ilk yılımdı, o çocuklar ev ödevi katılımında yüzde otuzdan yüzde yüze çıkmışlar ve yıl sonu sınavlarından tavana vuran sonuçlar almışlardı. Bunun büyük bölümünün kendi gayretleri ve evde tamamladıkları ödev konusundaki tutarlılıklarından kaynaklandığını biliyorum.
   Üçüncüsü; arkadaş baskısı kullanırım,. Tahmin edersiniz ki, öğrencilerden biri ev ödevini unutup sınıfın "Üst Üste 0 Gün"e dönmesine neden olduğunda, sınıf bu duruma çok da sevinmemişti. Aslında, zinciri bozan çocuğu azarlamama hiç gerek kalmadı. Zinciri bozmuş olmanın ağırlığını taşımak bile yeterliydi. Diğer çocukların uygulamasına izin verdiğim baskı miktarı, öğrenciye göre değişir.
   Jaron'ı ele alalım. Zinciri bozduğunda, aldırmıyor gö¬rünüyordu. Bu onun genel tavrıydı. Çok kaygısızdı ve sınıfın başarısını berbat ettiği için üzülmüyormuş gibi davranıyordu. Sınıfın ona tüm gücüyle yüklenmesine izin verdim. Gözlerini dikip ona baktıklarını gördüm, öğle yemeğinde dalaşmalarını izledim, ev ödevini hatırlatma¬larını duydum ve hiçbir şey söylemedim. Bu gerginliği kaldırabileceğini biliyordum ve sonunda yola geldi.
   Alison'ı ele alalım. Sınıfın yorumları onu rahatsız ederdi, hatta olumsuz etkilerdi. Sırf herkes onu zorladığı için ev ödevini yapmayacakmış gibi bir tavır takınırdı. Bu nedenle, ödevini tamamlamadığında sınıfa onu rahat bırakmasını söyledim, çünkü onunla uğraşmaya başlarlarsa hiç yapmayacağını biliyordum. Kendi haline bırakıldığında ödevini yapma olasılığı daha fazlaydı.
   Sınıfın en iyi ve en hazırlıklı gelen öğrencisi Abdula'yı ele alalım. Sınıf arkadaşlarının onunla ilgili düşüncelerine önem veriyordu,. beni hayal kırıklığına uğratmaktansa tırnaklarını yemeyi tercih ederdi. Sınıfın en sevimli, en çalışkan öğrencisiydi ama üst üste atmış iki günlük zinciri kıran oydu. Ödevini yapıp yapmadığını görmek için daha sırasına varmadan gözyaşlarına boğulmuştu. Bir yanlışlık olmuştu, herkesin yapabileceği bir yanlışlık. Abdula küçük kardeşlerinin okula hazırlanmasına yardım etmekten sorumluydu ve evden çıkma telaşıyla ödev kağıtlarını yatağının yanındaki masada unutmuştu. Ödevinin yanında olmadığını hemen anladım, bu nedenle sınıfın karşısına geçtim ve dedim ki, "Çocuklar, konuş¬mamız gerek. Hepimiz Abdula'nın sınıfın en gayretli, en çalışkan öğrencisi olduğunu biliyoruz. Bu sınıfın atmış iki günlük zinciri başarabilmesi için elinden gelen her şeyi  yaptı. Her ne kadar atmış iki günlük zincir bugün bozulmuş olsa da , sınıf olarak kendimizi ve Abdula’yı alkışlamamız gerektiğini düşünüyorum. Size şu kadarını söyleyeyim, bu ülkede bu yıl atmış iki gün üst üste ödevlerini tamamlamış hiçbir sınıf olmadığına iddiaya girerim; övünecek çok şeyimiz var.” Elbette Abdula’ya ceza verilmedi, gerekmiyordu çünkü. Bazı olayların ele alınışı büyük ölçüde o çocuğa bağlıdır.


     Sınıfında bu kuralı uygulayan öğretmen arkadaşlar sonucunuda burada paylaşırsa sevinirim.

Çevrimdışı m.gezer38

  • Uzman Üye
  • *****
  • 788
  • 3.940
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 788
  • 3.940
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 06 Şub 2010 00:00:07
Ödevleri sınıf tarafından belirlenen bir başkan kontrol eder ama ben de yapılan ödevlere göz atarım. Bazen de tamamen ben kontrol eder ve imza atarım , çiçek , kalp gibi figürler yaparım degfterlerinin kenarına. Bu öğrencilerimin çok hoşuna gider. Bazısının da yanağına kalp çizerim ki o öğrenci bütün gün okulda gururla dolaşır. Ödev başkanı ayrıca bir de çetele tutar. Ara sıra yaptığım kontrollerde en çok ödev yapmayanı belirlediğim bir kaç öğrencinin başkanı yaparım. Ödev yapmayan öğrenci , belirlenen grubun ödev yapmasından sorumlu olur. Haliyle sorumluluk alan bir öğrenci , ilk önce kendisi ödevlerini düzenli yapmaya çalışacaktır.
Yeter ki arkadaşlarım istesin , öğrenciye mutlaka ödev yaptırılar ... Bazen güdüleme , bazen de otokontrol yararlı olacaktır. Bir de öğrenci ödevi niçin yapması gerektiğini bilirse , seve seve yapacaktır. Çoğu öğrenci için ödev bir angaryadır. Gerekirse bir dersinizi ayırın ve ödev yapmanın gerekliliği üzerine sohbet edin öğrencilerinizle. Emin olun bakış açıları değişecek ve etkileneceklerdir.

Çevrimdışı edikli56

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 261
  • 55
  • 261
  • 55
# 06 Şub 2010 00:00:24
aile ile iletişime geçilse çözülür

Çevrimdışı selmus

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 72
  • 64
  • 72
  • 64
# 06 Şub 2010 01:10:09
ama kimi aileler çocukalara farklı tepkiler veriyor ve bunun sonucunda çocuklar daha da ders yapmadan uzaklaşıyor.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
aile ile iletişime geçilse çözülür

Çevrimdışı selmus

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 72
  • 64
  • 72
  • 64
# 06 Şub 2010 01:11:13
çok haklısınız hocam

Çevrimdışı kakal1933

  • Uzman Üye
  • *****
  • 465
  • 1.485
  • Müdür Yardımcısı
  • 465
  • 1.485
  • Müdür Yardımcısı
# 29 Mar 2010 22:13:00
Arkadaşlar taşıma merkezi olan bir köy okulunda 4. sınıf öğretmeniyim... Okulumuzda toplam 320 öğrenci var... Bu öğrenciler büyük bir kısmı evde aileden destek görmüyor ve verilen ödevleri yapmadan okula geliyor... Bizler de ödev yapmaları için çare üretmeye çalışıyoruz... Aklımıza gelen fikirlerden bazıları şunlar...

1. Ödevini yapmayan öğrencinin eline üzerinde "Ben ödevimi yapmadım." yazılı karton verip teneffüste herkesin görebileceği bir yerde durdurmak.

2. Okul bahçemizin bir köşesinde "ödevini yapmayan öğrenciler köşesi" oluşturmak ve teneffüslerde orada olmalarını sağlamak.

Bu önerilerin öğrencilerde psikolojik ve sosyal yönden + ları ve - leri neler olabilir acaba?

Okul öğretmenleri olarak sizlerin de değerli fikirlerini almak istedik... Özellikle böyle bir uygulama yapan veya duyan öğretmen arkadaşlardan görüşlerini bekliyoruz... Şimdiden teşekkürler...   ??? ??? ???

Çevrimdışı zulkif_11

  • Uzman Üye
  • *****
  • 417
  • 294
  • Müdür Yetkili
  • 417
  • 294
  • Müdür Yetkili
# 29 Mar 2010 22:19:11
Öğretmenim bence denemeyin sakın öncelikle çocukları kaybedersiniz diye düşünüyorum. Sonrası da meraklı bi vatandaş açınığınızı arayna bir veli sayesinde ulusal basında çarşaf çarşaf çıkarsınız gazetelere.

Çözüm için yapılabilecek pek çok şey var öncelikle ara ara verilen ödüllerle iyi davranışı pekiştirme. Özel eğitime muhtaç bir öğrencimin bu yöntemle 2 haftalığına da olsa derse çalışmasını sağladım ve olumlu adımlar attık. Ödül işe yaramazsa ceza o da ne olabilir teneffüsler i yasaklarsınız, kısa süreliğine top oynamalarını vs vs hoşlandıkları şeylerden uzaklaştırmak hatalarını anlamalarını sağlayabilir.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK