Öğretmene Tam Gün
SHOWHABER adlı internet sitesi "Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet ÇUBUKÇU’ya mektup." başlığıyla bir haber yayınladı. İŞTE O HABER...
Sayın Bakanımıza Mektup
Değerli okurlarımız, bilindiği üzere Sağlık Bakanımız Sayın Recep AKDAĞ’ın kişisel gayretleri öncülüğünde sağlık sektöründe önemli radikal yasal düzenlemeler yapıldı ve uygulamaya geçecek. Bu uygulama basında yer aldığı adı ile “TAM GÜN” yasası.
Bu yasa çerçevesinde, sağlık sektöründe çalışan doktorlarımız, ya özel muayenehanelerinde, ya özel sağlık kuruluşlarında yada kamu hastanelerinde görevlerini yerine getirebilecekler. Yani, hem kamu hastanesinde, hem özel muayenehanelerinde, hem de özel hastanelerde çalışamayacaklar. Bunlardan bir tanesini tercih edip sadece bir yerde hizmet verebilecekler.
Bu uygulama, sağlık sektöründe hizmet veren doktorlarımızca pek doğru bulunmasa da, ben, son derece yerinde bir uygulama olarak değerlendiriyorum.
Bu aşamada konuyu başka bir yöne çekmek istiyorum. Şöyleki,
Eğitim alanında da benzer bir çalışma yapılarak, kamuda görevli eğitimcilerimizin, öğretmenlerimizin de, ya kamuda ki görevlerini tercih etmeleri, yada özel eğitim kurumlarını tercih ederek bunlardan bir tanesinde görevlerini yerine getirmeleri sağlanmalıdır.
Sağlık sektöründe olduğu gibi, eğitimcilerin büyük bir bölümü de, hem kamuda, hem özel eğitim kurumlarında, özel dershanelerde ve özel dersler vererek hizmet vermektedirler.
Bu açıdan eğitim alanına baktığımızda da, hem aileler, hem öğrenciler maddi ve manevi olarak zorlanmaktadırlar.
Örneğin, ilköğretim ve/veya orta öğretim öğrencilerimize baktığımızda; Öğrencilerimiz rutin olarak kamu ve/veya özel eğitim kurumlarında ilgili eğitimlerini almaktadırlar. Bunlara ek olarak, öğrencinin durumuna göre, özel ders alarak veya özel dershanelere giderek açıklarını gidermeye çalışıyorlar. Durum böyle olunca, öğrenci, ailesinin sosyo ekonomik durumuna göre her hangi bir yerden özel ders veya dershane desteği alarak eğitimine devam ediyor. Buda, gerek velilerimizi, gerekse öğrencileri ek bir strese sokuyor.
Şöyleki; bir öğrencinin günlük yaşamına baktığımızda, sabah erkenden öğleye kadar, veya öğlen saatlerinden akşam saatlerine kadar veya tam gün okulda eğitimini alıyor. Arta kalan boş vakitlerinde ise ya özel ders alıyor, ya etüde kalıyor, yada her ikisini de yapıyor ve hafta sonlarında ise özel dershanelere giderek sürekli takviye ders alarak yaşamına devam ediyor. Bu durumun, hem aileleri, hem de öğrencileri bir şekilde toplumdan uzaklaştırdığı ve anti sosyal bir yaşama ittiği düşüncesindeyim.
Oysaki, yukarıda bahsettiğim gibi bir yasal düzenleme yapılarak ve uygulamaya konularak, ilk ve orta öğretimde eğitim alan öğrencilerimizin devam ettikleri kamu yada özel eğitim kurumlarında ek özel ders ve/veya özel dershanelere gitmelerine gerek kalmadan günün belirli saatlerindeki eğitimlerini alsalar, ve kalan vakitlerinde de ödevlerini tamamlayıp aile ve arkadaşları ile vakit geçirmelerine imkan kalabilse, gençliğin daha verimli olacağı kanaatindeyim.
Sonuçta, öğrencilerimize eğitim veren öğretmenlerimiz yine aynı kişiler, kamuda, özel eğitim kurumları ve dershanelerde ve boş vakitlerinde özel ders olarak da olsa eğitimi veren kişiler yine bizim öğretmenlerimiz.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu’ ya nacizane çağrımız var.
...::: SHOWHABER :::...
