Öğretmenlere De Tam Gün Yasası!!!

Böyle bir uygulama Almanya'da uzun yıllardır uygulanıyor.

Okulun ihityaçları, velilerden alınıyor. Öğretmenin maaşını da veliler ödüyor. Yöneticiyi yerel yönetim atıyor. Öğretmenleri yerel yöneticiler seçiyor. Vs.,vs.

Böyle bir çalışmaının en büyük amacı, eğitimi paralı hale getirip, "devletin üzerindeki büyük bir kamburu" kaldırmak...

Demokrasisi bile yerleşmemiş bir Türkiye'de bunların hiç birini yapmak imkansız.

Ve şiddetle karşı çıkıyorum...

benim yazılarımı okuyan benim dindar olduğumu anlar. ben ihl mezunuyum. benim dindarlığım kendi kendime.

hiç bir zaman cemaatlerle işim olmadı.
hiçbir zaman da bulaşmadım.

asla bulaşmam da.
ben her zaman bu vatanın savunucusuyum.
ben her zaman bu bayrağın savunucusuyum.
ben her zaman bir ve beraber olmanın savunucusuyum.

İyi kötü okullarda bakıcılık yapıyorduk zaten bu işi resmiyete dökmek istiyorlar herhalde. Özellikle köylerde çalışan öğretmenler.Bir bakıcılığımız eksikti o da olsunda tam olsun.

ben gerçekten ürperiyorum bu zekanın karşısında şimdiye dek hiçbir parti bu kadar ayrıntılı bir kadrolaşma yapmayı aklına bile getirmemişti.
tamam her parti adamlarını müdür vs. yaptı ama bunlar kapıcısından tut ki   nerdeyse hademesine  kadar kendi adamlarını yerleştiriyorlar pes diyorum ve dehşetle izliyorum olanları
her taraftan kuşattılar her şeyi istedikleri kıvama getirdiler ve öyle sistemli planlı ve amaçlı yapıyorlar ki  
devletim milletim için korkuyorum doğrusu
nereye gidiyoruz

her şeyin temeli eğitim olduğu için......
bir de eğitim-öğretimin kalitesini arttırmak için demezler mi!
o siyasi partiden olmayan ölsün mantığı işte

artık her şey yalan olmuş eğitim gitti öğretim yazdık her yere artık o da kalmadı ama giden daha ne ki artık milli eğitimde yazamayız çünküğ milli değil maalesef

Almanya ile Türkiye'yi bir mi tutuyorlar yani. Hayret bir şey... onlarda var, biz de yapalım hem de biz kazançlı çıkalım.

 Ya bir  bunu  yapmamışlardı helal  olsun  diyorum başka bir  diyemiyorum bırakın öğretmenleri allah allahhhhhhhhhhh

Eğitim sistemimiz  dünya ülkelerine nazaran çok ilkel..Doğal olarakta başarı sıralamasında  çok gerideyiz...Önce sistem değişmeli,en önemlisi zihniyet değişmeli..Yetiştirmek istediğimiz insan profilinde sorun var,yapılan değişim ve dönüşümler yüzeysel ve makyaj niteliğinde.Nitelikte,özde değişim yok..değişen okul boyaları,kitap kapakları vs.

Türkiye'nin öğretmen eğitiminde de öğretmen olduktan sonra hizmetiçi seminer süreci çok hantal..Kaç öğretmen öğretmen olduktan sonra kişisel ve mesleki anlamda bireysel gelişimi için çaba harcıyor.kaç kişi düzenli kitap okuyor.Yapılan araştırmalarda gazete bile okumadığımız ortada..

Öğretmenlerin performanslarını belirleyecek bir sistem yok.Kadro anlayışına karşıyım,haketmeyen çalışmamalı..Avrupa'da öğretmenlerin sözleşmeleri yıllık çalışma performanslarına göre değerlendiriliyor..şu seminer döneminde yapılan işler öğretmen profilini yansıtıyor zaten.Kes,kopyala,yapıştır.Özgün bir katkı yok,üretim yok..Öğretmen kalitesi maalesef hiç yükselmiyor.sitede en fazla ilgi gören kısım ödevler ve çalışma sayfaları.Çünkü öğretmen hazır oluyor,isim değiştirip öğrencisine veriyor.kendisinden bir şey katmıyor,materyali geliştirmiyor.doğal olarakta gelişimine hiç bir katkı sağlamıyor,mesleki anlamda bir ilerleme sağlayamıyor.Üreten değil tüketen bir öğretmen profili oluştu...Çünkü öğretmeni zorlayacak,çalıştıracak bir mekanizma yok..O yüzden öğretmen tam gün değilde,24 saat okulda kalsa  dahi değişen bir şey olmayacak..muhabbetini kahve yerine okulda devam ettirecek,örgüsünü de evde değil okulda örecek..

Türkiye'de öğretmen olmakta,öğretmen olduktan sonra da öğretmen olarak kalabilmenin koşulları eğitim niteliğini arttıracak şekilde ağırlaştırılmalı.Şu anki mevcut uygulamalarla ne muassır medeniyetler seviyesine yükselebiliriz,ne de nitelikli insanlar yetiştirebiliriz.Kendimizi kandırmaktan öteye gitmez hiç bir şey..

Özel okulların başarıları,imkanları ortada..Eğitim özelleşmeli ve fakir öğrencilerin masrafları sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak karşılanmalı.Çok cüz-i tasarruf tedbirleri ile devlete hiç yük olmadan sorun çözülür..

kesinlikle katılıyorum. çok güzel ifade etmişsiniz.

Eğitim sistemimiz  dünya ülkelerine nazaran çok ilkel..Doğal olarakta başarı sıralamasında  çok gerideyiz...Önce sistem değişmeli,en önemlisi zihniyet değişmeli..Yetiştirmek istediğimiz insan profilinde sorun var,yapılan değişim ve dönüşümler yüzeysel ve makyaj niteliğinde.Nitelikte,özde değişim yok..değişen okul boyaları,kitap kapakları vs.

Türkiye'nin öğretmen eğitiminde de öğretmen olduktan sonra hizmetiçi seminer süreci çok hantal..Kaç öğretmen öğretmen olduktan sonra kişisel ve mesleki anlamda bireysel gelişimi için çaba harcıyor.kaç kişi düzenli kitap okuyor.Yapılan araştırmalarda gazete bile okumadığımız ortada..

Öğretmenlerin performanslarını belirleyecek bir sistem yok.Kadro anlayışına karşıyım,haketmeyen çalışmamalı..Avrupa'da öğretmenlerin sözleşmeleri yıllık çalışma performanslarına göre değerlendiriliyor..şu seminer döneminde yapılan işler öğretmen profilini yansıtıyor zaten.Kes,kopyala,yapıştır.Özgün bir katkı yok,üretim yok..Öğretmen kalitesi maalesef hiç yükselmiyor..Çünkü öğretmeni zorlayacak,çalıştıracak bir mekanizma yok..

Türkiye'de öğretmen olmakta,öğretmen olduktan sonra da öğretmen olarak kalabilmenin koşulları eğitim niteliğini arttıracak şekilde ağırlaştırılmalı.Şu anki mevcut uygulamalarla ne muassır medeniyetler seviyesine yükselebiliriz,ne de nitelikli insanlar yetiştirebiliriz.Kendimizi kandırmaktan öteye gitmez hiç bir şey..

alıntıdır.
bana ait değildir.
MEB'DEN RADİKAL KARAR

Karakter boyutu :     

11 Haziran 2009 12:03
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, okulların valilik yetkisinden alınarak belediyelere devredilmesine ilişkin Bakanlık içerisinde bir çalışma başlattı.
Bakanlık, teşkilat yapısının yeniden organize edilmesine ilişkin okullardan alternatif model isterken, okullara rapor hazırlamaları için sadece iki gün verdi.

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, göreve başlamasının ardından bakanlığın teşkilat yapısında radikal bir değişikliğe gitme kararı aldı. Çubukçu, Valiliklere bağlı olarak çalışan okulların artık belediyelere bağlı olarak çalışmasına ilişkin yeni bir teşkilat yapısı oluşturulmasını istedi. Bakanlık içerisinde yeni bir organizasyon modeli hazırlanması için talimat veren Bakan Çubukçu, söz konusu çalışmanın ise büyük gizlilik içinde yapılması emrini verdi.

-EĞİTİM HİZMETLERİ YEREL YETKİLİLERE DEVREDİLMESİ-

Bu çerçevede okullara da 29 Mayıs'ta 230/2589 sayılı bir yazı gönderen Bakanlık, Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında okullardan iki gün içerisinde bir rapor hazırlamalarını istedi. Söz konusu yazıda, söz konusu raporun “bakanlığımızın kapasitesinin artırılması ve teşkilat yapısının yeniden organize edilmesi için oluşturulacak alternatif modellerin oluşturulmasına yönelik” olması istendi. İstenilen raporda ayrıca “eğitim hizmetlerinin yerel yetkililere devredilmesi” konusunun ilk konu başlığı olması gerektiği de vurgulandı. Bakanlık, okullardan istediği raporda yer alması gereken diğer konu başlıklarını da şu şekilde bildirdi:

-Finansman ve kaynakların etkin kullanımı.

-İç kontrol ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi.

-İzleme ve değerlendirme mekanizmalarının güçlendirilmesi.

-Bakanlığımızın merkez ve taşra teşkilatları için Roller, Sorumluluklar ve Görev Kodlarının Belirlenerek İhtiyaçlara Göre Yeniden Tanımlanması.

-Eğitim olanaklarının rol ve sorumluluklarının Türkiye'deki eğitim hizmetlerinin ihtiyaçlarına göre yeniden tanımlanması.

Vatan

yav bu mektubu yazan kişi öğretmen mi? Bizim mesai saatlerimizden ona ne ki. ne karışıyor. herkes önce kendi işini yapsın. velilerde çocuğunu ister dersanaye gönderir ister göndermez herkesin seçme hakkı var diye düşünüyorum. öğretmenler bile çocuklarını dershaneye göndriyor. bence de bu adam çocuklarına bakıcı bulmak için tüm öğretmenleri yakacak.

Bakan Çubukçu, söz konusu çalışmanın ise büyük gizlilik içinde yapılması emrini verdi.

-EĞİTİM HİZMETLERİ YEREL YETKİLİLERE DEVREDİLMESİ-

Vatan

niye gizli.
hani şeffaftı.

a booooooooooooooooooo