Öğretmenlik Mesleğinin Saygınlığı

bence her meslekte olduğu gibi öğretmenlik camiasında da öğretmenliğe yakışmayan davranışları sergileyen arkadaşlarımız var.Acı olan şu ki;birimizin yaptığı davranıştan tüm öğretmenleri sorumlu tutmak.Yine öğretmenler arasında birlik ve beraberliği sağlayamamak.
Falanca yerde yapılan davranış beni kapsar mı?Örneğin:Dayak.
Yada öğretmen öğrencisi ile duygusal ilişki içine giriyorsa.
İşte tüm bu olaylar medya ve toplum yapısından dolayı beni kapsıyor.
Tabii ki bende saygı duyulan bir öğretmen olmak istiyorum.Küçük beldelerde bunu sağlayabilirsin belki.İnsanlarrın içine girip kaynaşarak.Ya büyük şehirlerde.
Öğretmenler odasında bile kaynaşamıyorsunuz.Hatta öğretmen arkadaşınız aynı okulda herkesin gözü önünde seni öldürebiliyor.
Önceden öğretmenlerin kılık kıyafetleri düzgünmüş.Öğretmenlerin maaşları o topluma göre iyiymiş.Şimdi!
Geçenlerde sevk eylemi oldu.Ek dersler için.Minibüs şoförü "şu öğretmenlerde doymak bilmiyor yine eylem yapıp çocukları sokağa döktüler" diye anlatıyor.Seni de yetiştiren,başımızdakileride yetiştiren biziz ama saygıyı göstermelikte olsa sadece 24Kasım da görüyoruz.

Bence göreve yeni başlamak yada yıllarca bu mesleği yapıyor olmak Fırtına öğretmenimin düşündüğü gibi düşünmeye sebep olmamalı.Yeniyim bu meslekte ama biliyorum ki insanların bana saygı duymasını sağlayacak kişi yalnızca benim. Önyargı varsa eğer onuda yıkacak olan benim. Çevremdeki esnaf halk köylü beni görünce gözleri gülüyor. Ne ikram edeceklerini şaşırıyorlar.Öğretmenim ve önce kişiliğime sonra mesleğime saygı duyulmasını isterim.Bunuda yine özverim ve tatlı dilim ile sağlarım diye düşünüyorum.

Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz....KONFÜÇYÜS

Çok güzel yazmışsınız ama büyük kentlerde öğretmenlik yapan biri olarak,bizleri farklı olarak göreni hiç görmedim.

arkadaşlar elbette öğretmenlerin hataları saygınlığını kaybetmede etkendir.ama lütfen kendimize  bu kadar haksızlık etmeyelim.Diğer kurumlara bakın ne dolaplar dönüyor.Örnek gata gibi askeri hastanede hastalar için hayati önem taşıyan bir cihazın çalıştığı kalem pil için ödenek yok diye hasta yakınından talep ediyorlar.Sizin maaşınız 900 ytl iken orda stajer hemşire 1400 ytl maaş alıyordu.Ve bu insanlar kalem pil parasını bulamıyor.Allah aşkına söyleyin siz devletinizden milletinizden 5 milyonluk pilimi esirgersiniz.yada öğretmenler odasında erkek öğretmenin masasına oturmuş bayan öğretmenler mi görürsünüz.bunlar bu kurumlarda son derece sıradan.Altı ay hastanede kalınca kendi mesleğimizin ne kadar soylu olduğunu gördüm.:::.yada bankada çalışanların sigaralarına kadar gelen hediyeleri kabul etmelerini  dersiniz.Polislerin evli bayan arkadaşının ardından kurduğu fantazilerini arkadaşlarına anlatmasını mı dersiniz.Biraz çevreyi incelerseniz genel anlamda temiz insanlardan oluşan bir kurum olduğumuzun farkına varırsınız.Bu değer kaybetme gayet bilinçli bir politikadır.Özellikle darbe dönemlerinde öğretmenler siyasette çok aktifti.80 darbesi bunu öğretmenlere itibar kaybettirerek ödettirdi.

tüm kurumlarda aynı sorun var bence. Ama nedense öğretmenler göze batıyor her zaman.

İlk olarak saygı kavramını iyi tahlil etmek gerek..Öğretmenlik mesleği geçmişte herkesin saygı duyduğu bir meslekken neden şimdi sıradan bir meslek haline dönüştü.Aslında sorun bizde yani öğretmenlerde.Elimizi vicdanımıza koyup bir özeleştiri yapmalıyız.Öğretmenler bir nevi toplumun kanaat önderleri olacak konumda,toplumu yönlendirir iyi kanalize eder.Günümüzde bu görevimizi zaten çoğumuz unutmaya başladık.Çevremizdeki olumsuz örnekler bu saygının neden azalmaya başladığını da açıklamaya yeter sanırım.öğretmenler olarak okumuyor ve ararştırmıyoruz.Özellikle internet imkanından sonra hazır tüketen öğretmenler artmaya başladı.Kendini geliştirmeyen,yenilemeyen  ve yaşadığı dönemin gerisinde kalan arkadaşlarımız var.kaçımız sürekli bir eğitim dergisine çeşitli güncel dergilere sahip,kaçımız düzenli günlük mesleki gelişmeleri ve değişimleri takip edip inceliyor.çevremdeki arkadaşları gözlemliyorum okuldan çıktıkları gibi kahve ortamı hemen.Zaten bu ve benzeri meşgalelrden kendilerini yenilemeye pek vakitleri olmuyor.

Okul ile kahve arasında sıkışmış bir hayat ve gerisi vurdumduymazlık..Az bir menfaat için velisinin karşısında eğilip bükülen çeşit çeşit kılığa giren arkadaşlarda gördüm.kendi kişiliğini ayaklar altına aldıran ve her şekle girmeye müsait..

Sitedeki arkadaşları tenzih ederim ama benim genelde gördüğüm  öğretmen profili maalesef bu.

Siz söyleyin bu şartlarda ne kadar saygıyı hak ediyoruz?

ya hep büyük şehirlerden bahsediliyor neden?Küçük şehirlerdede durum aynı öğretmenin bir değeri yok ki bence bunun başlıca nedeni bizleriz niye mi çünkü bizler farkımızı gösteremiyoruz.bundan dolayı örnek olmak ve elimizden geldiğince herşeyin en iyisini yapmak gerekir.ama karşımızdakiler değerimizi anlamıyor diyerek bırakıyoruz.örneğin ben.burada kendimi eleştiriyorum ne kadar iyi birtakım işlere başvurdumsa ve yaptımsa  karşımdaki öğrenci ve veliler bunu boşver başka işin yok mu diyerek beni körelttiler.ha sadece bu değil  Milli eğitim müdürlüğü bile başka işin yok mu dedi.bende  sınıfım haricinde herhangi birşey yapmaz oldum.tabi ne kadar doğru orası bilemem....

ben köyde öğretmenlik yapıyorum.köylü çok değer veriyor öğretmene.
tabi bilinçsizce konuşmaları bazen benı deli ediyor ama yine bana  değer verildğni görmek çok hoşıma gidiyor.

değer veriyorlarda tek öğretmensen yada iki öğretmensen köyde öğretmen sayısı artarsa değer vermeleride azalıyor çalıştığım yerlerdeki gözlemlerim

köylerde öğretmen her zaman saygı görür.Ama şehirde ...

ama köyler de artık eskisi gibi diğil bence..

fırtına öğretmenimin yazdıklarını görünce utandım, hem de çok...

Bunları ben ve okulumdaki hiç bir öğretmen yapmıyor, eminim. Ama kişi kendinden bilir işi derseniz o ayrı..

Valla saygınlığın düştüğü konusunda söz sahibi olmak istemiyorum ama bu yeni yetişen nesil yani bizde biraz öyleyiz rahatız...Aslına bakarsanız geçmişin saygınlığıda öğrenciler açısından biraz da korrkudan kaynaklanmıyomuydu?

Ben herkesin düşüncesini özgürce savunmasından yanayım.Ama parasal açıdan ezildiğimizinde farkındayım.Bunda da şükür demenin ötesine geçebileceğimiz günler gelir inşallh.Ne olursa olsun birisi bana mesleğimi sorduğunda  "Öğretmenim"  demek gurur verici!!!!!:)

günümüzde saygınlığın ölçüsü para olduğu için öğretmene saygı azaldı.eskiden internet yoktu herşey öğretmene danışılırdı saygındı eskiden köylerde okuma-yazma bilen azdı öğretmen saygındı üniversite mezunu şimdiki zamana göre çok azdı ya da yoktu öğretmen saygındı eskiden iletişim ya yoktu ya da tek kanallıydı  dolayısıyla insanlar bir çok şeyden mahrumdu öğretmen saygındı çünkü eskiden herşeyi öğretmen bilirdi ama şimdi değil halkın gözünde...

biz de meslek dayanışması yok buna katılıyorum fakat bunun dışındaki maddelerde fırtına arkadaşa katılmıyorum.olmamıştır demiyorum olabilir ama genellenemez

neye ve kime saygı kaldıki ülkede

Tüm fikirlere saygılıyım.
Ancak bir konuya dikkat çekmek istiyorum; personeli en fazla kurum Milli Eğitim sanıyorum 600-700bin .Bunların içinde öğretmenler varki bunlar gerçekten güneşler.Birde öğretmencikler ...var.
öğretmenler herzaman gerekli saygıyı görüyorlar.