Meslek hayatımın 10.yılındayım.Nacizane tesbitimi sizinle paylaşmak istiyorum. Tembel demek daha doğru olsada yinede salak kelimesini affınıza sığınarak kullanıyorum.Salak öğrencilerin velileri kendi çocuğunun eksikliğini öğretmeni iyi değil diyerek örtmek istiyor. Dedikodusunu pompalıyor. hattı zatında kendileride çocukları gibiler,bakıyorsunuz kelimenin tam anlamıyla cahiller. Fakat çalışkan veya zeki çocukların velileride doğal olarak öğretmenimiz çok iyi diyorlar. İşte böyle kavram kargaşası içinde kervan yürümeye devam ediyor.Ne dersiniz?
geçen sayın bakanımız öğretmenler gününde hediye almanın yasak olduğunu dedi.Bir bakanın çıkıp hediyenin şöylesini alın-böylesini alın gibi bir açıklama yapması talihsizlik olsa gerek. Gündeminde eğitim ve eğitim sorunları olması gerekirken, medyaya çık böyle bir açıklama yap.İşte öğretmenin yiten saygınlığı..balık baştan kokar..
herkesi profesyonelliğe davet ediyorum ...işini iyi yapan bir öğretmen saygınlığından bişey kaybetmez....
Bodrumda müdür ile İngilizce öğretmeninin uygunsuz görüntüleri ve 18bin ytllik yolsuzluğunun ardından iddialar araştırılarak müfettişler tarafından raporla doğrulandı.Ancak bu mesleğimizi karalayanlara görevden men değil şanlıurfa gibi zaten öğretmen yoksunluğu yaşayan yerlere sürgün gönderildi. Siz bu işi nasıl değerlendirirsiniz ?Öğretmenlik mesleğine zarar verenler böyle bir yerden alınıp başka yere mi sürülmeliler?Öğretmene muhtaç bu çocuklarımız böyle layık olmayan sürgün öğretmenlerin(!) eline mi bırakılmalılar?Bu Öğretmenler (!)Görevden men edilmedikçe nasıl mesleğin itibarını halkın gözünde koruyabileceğiz?Neden doğruluğu raporlanmış böyle edepsizlere sürgün cezası verilerek hatalarına başka yerde devam etme fırsatı veriliyor...Söyler misiniz?
İyi akşamlar arkadaşlar.Öğretmenler saygı görüyorlar, ama gerektiği kadar mı, o tartışılır. Beni üzen şey, bizim okulda hangi şartlarda, nasıl özveriyle çalıştığımızı göremedikleri için, bazen en yakınlarımızın bile, oturduğumuz yerden para kazandığımızı düşünmeleri. Bir aile toplantısında bile 2-3 çocuk bir araya geldiğinde, onlara tahammül edemezlerken, bizim 30-40 çocuğu eğitmeye çalışmamızı görmezden gelmeleri. Saygıda belki sorun yok ama yapılan özverili çalışmaların takdir edilmediği kanaatindeyim.Bir sorunumuz da öğretmenin tüm davranışlarının mercek altında olması ve ipini koparanın (lütfen tabirimi bağışlayın) öğretmeni çeşitli makamlara şikayet etme çabası. Tabii bunun için medyanın verdiği yoğun desteği (!) unutmamak gerek. Birçok meslektaşımız bu sebeple ya mahkemelik oldu ya da soruşturma geçiriyor. Çalışmayan bir öğrenciyi sınıfta bırakamıyorsun, kızamıyorsun bile. Gözünün üstünde kaşın var desen, veli soluğu valilikte alıyor, şikayet dilekçesi yazmak için. Geçen gün müdürüm "Arkadaşlar inanın soruşturmalarda görev almaktan kendi işimi yapamaz oldum." diye dert yanıyordu. İnsanların haklarını aramaları çok güzel de, biz hakkımızı nerde arayacağız onu söyleyen yok. Bazı şeylerin çivisini bu kadar çıkarmanın gereği yok diye düşünüyorum.Saygılarımla...
Şu an 1.599 kişi ve 61 üye var.