Öğretmenlikten Bıktım Dedirten Şeyler

Arsız çocuğu başka kim terbiye edebilir? Dayak konusunda elimiz kolumuz bağlı. Dayak olayı meslekten ihraç sebebi. "Yapma yavrum, dersi dinle çocuğum, siz akıllı çocuklarsınız, hadi şimdi oyun oynayalım, hadi resim yapalım, şimdi de çizgi film izleyelim" vb. sözlerin hiç biri kâr etmiyor. Oyun oynamaya başlıyorsunuz beş dakika sonra "Ben sıkıldım, başka oyun oynayalım" serzenişleri. Bu tür sorunları çözen arkadaşlarımız varsa ve bunu nasıl başardıklarını anlatırlarsa müteşekkir oluruz.

Bazı konularda eleştiri getirince meslektaşlarımızdan tepki alıyoruz. Sorun sanılandan çok daha büyük. Eğitim sistemi bu şekilde devam edemez. Bunu çözmek devletin görevidir. Oy kaygısıyla vatandaşa dokunmazsan bunun bedeli ileride çok ağır olur.

Bir de konuyu çabuk anlayanların 2.  ve 3. tekrarlar icin anladık tamaaam demeleri.
İnsanı bıkıyor:

"Anlamayan veya dinlemeyen arkadaşların için tekrar ediyorum, bu sınıfta sadece siz yoksunuz." demekten.

Bir de konuyu çabuk anlayanların 2.  ve 3. tekrarlar icin anladık tamaaam demeleri.
İnsanı bıkıyor:

"Anlamayan veya dinlemeyen arkadaşların için tekrar ediyorum, bu sınıfta sadece siz yoksunuz." demekten.

Ah ah bırakmıyorlar geride kalanlara açıklama yapalım .5 dakikaya etkinliği bitirip dikkat dağıtıyorlar.Çok tükendim bu yıl hem bu konulardan hem disiplinsizlikten hem gereksiz işlerle meşgul olmaktan zihnen yoruldum.

Arsız çocuğu başka kim terbiye edebilir? Dayak konusunda elimiz kolumuz bağlı. Dayak olayı meslekten ihraç sebebi. "Yapma yavrum, dersi dinle çocuğum, siz akıllı çocuklarsınız, hadi şimdi oyun oynayalım, hadi resim yapalım, şimdi de çizgi film izleyelim" vb. sözlerin hiç biri kâr etmiyor. Oyun oynamaya başlıyorsunuz beş dakika sonra "Ben sıkıldım, başka oyun oynayalım" serzenişleri. Bu tür sorunları çözen arkadaşlarımız varsa ve bunu nasıl başardıklarını anlatırlarsa müteşekkir oluruz.

Bazı konularda eleştiri getirince meslektaşlarımızdan tepki alıyoruz. Sorun sanılandan çok daha büyük. Eğitim sistemi bu şekilde devam edemez. Bunu çözmek devletin görevidir. Oy kaygısıyla vatandaşa dokunmazsan bunun bedeli ileride çok ağır olur.

Bunları dile getirince bir mükemmel grup var.Onlara göre disiplini sağlayamayan öğretmen oluyorsunuz hemen.Kendileri mükemmel çünkü.Dalga geçilen öğretmenlerin yorumlarında hemen bitiyorlar.

Merhaba arkadaslar,
Su an sinifim 2. Sinif. Gecen sene pandemiden dolayi oyun ve fiziki etkinlik dersini fazla yapamadik. Bu sene her oyun ve f. Etkinlik dersinde temel isinma ve esneme hareketleri, cesitli parkurlarla desteklenmis guc ve dayaniklilik hareketleri ki cogunu biz uydurduk ve yeni yeni seyler ekleyerek gelistiriyoruz...
Sonra ya mendil kapmaca ya da ortada kalmaca oyunu oynuyoruz.
Butun okul bizlere hayran hayran bakiyor. Cocuklar oyun oynamanin mutluligunu yasayip bircok kazanimi elde ediyorlar.
Kisacasi bu derste olan butun kazanim ve davranislari hem spor yaparak hrm de eglenerek kazaniyorlar.
Nacizane tavsiyem kesinlikle oyun ve fiziki etkinlik dersini boş gecmeyin. Cocuklara ve egitim ortamina cok faydasi var.
Cocuklar oyun istiyor, ogrenmek istiyor, basarmak istiyor( Hababam sinifina atifta bulundum:
Hepinize basarilar saygilar.

Bunları dile getirince bir mükemmel grup var.Onlara göre disiplini sağlayamayan öğretmen oluyorsunuz hemen.Kendileri mükemmel çünkü.Dalga geçilen öğretmenlerin yorumlarında hemen bitiyorlar.

Disiplini sağlayamıyorsak devletimiz bizi eğitime tabi tutsun. Disiplin nasıl sağlanır, öğretsin. Eksiklerimin tamamlanmasından gocunmam. Olmadı öğretmenlikten alsın düz memur yapsın. Öğretmenliği beceremiyorsak becerebileceğimiz bir iş versin. Tamamen umutsuz vaka isek sabun fabrikasına göndersin. Geleceğimizin teminatı çocuklarımız bizim gibi beceriksizlerin elinde heder olmasın.

Arsız çocuğu başka kim terbiye edebilir? Dayak konusunda elimiz kolumuz bağlı. Dayak olayı meslekten ihraç sebebi. "Yapma yavrum, dersi dinle çocuğum, siz akıllı çocuklarsınız, hadi şimdi oyun oynayalım, hadi resim yapalım, şimdi de çizgi film izleyelim" vb. sözlerin hiç biri kâr etmiyor. Oyun oynamaya başlıyorsunuz beş dakika sonra "Ben sıkıldım, başka oyun oynayalım" serzenişleri. Bu tür sorunları çözen arkadaşlarımız varsa ve bunu nasıl başardıklarını anlatırlarsa müteşekkir oluruz.

Bazı konularda eleştiri getirince meslektaşlarımızdan tepki alıyoruz. Sorun sanılandan çok daha büyük. Eğitim sistemi bu şekilde devam edemez. Bunu çözmek devletin görevidir. Oy kaygısıyla vatandaşa dokunmazsan bunun bedeli ileride çok ağır olur.

Tam katılım hocam.

Bu nesil çabuk bıkıyor. Lisede TV odası vardı. Ayda 2 kere orada belgesel izledik diye sevinirdik. Ortaokulda bir müdürümüz vardı.(34 sene önce) Okul bahçesine erken girersen dayak yersin, geç kalırsan yine dayak yersin, bahçeye giripte sıra olmadan önce bahçede kitapsız aylak  aylak dolaşırsan yine dayak yersin, hafta sonu sinema yada atari salonlarında müdüre yakalanırsan yine dayak yersin. Ortaokul başarısı %100 idi. O zaman isteyen  ingilizce, fransızca, almanca yabancı dil seçebiliyordu. Öğretmen boldu.
Bugün 7 ay içinde 4.defa okul rehber öğretmenimizi koridorda gördüm.

gürültü gürültü gürültü

Küçüklüğümde öğretmenlerimiz çok sertti korkardık onlardan.Hiçbir veli,öğretmenin sözünün üstüne söz söylemezdi.Tabii savunmuyorum.Korkuyla saygı
da sevgi de olmaz.Ama gerçek şu ki, 40 kişilik sınıfın neredeyse tamamı girdiği sınavlarda başarılı olurdu.Çocuk birilerinden biraz olsun çekinmeli.Evde,okulda ipleri tümüyle öğrencinin eline bırakmak demek,bence gayretlerin baştan boşa gitmesi demek.

Bu nesil çabuk bıkıyor. Lisede TV odası vardı. Ayda 2 kere orada belgesel izledik diye sevinirdik. Ortaokulda bir müdürümüz vardı.(34 sene önce) Okul bahçesine erken girersen dayak yersin, geç kalırsan yine dayak yersin, bahçeye giripte sıra olmadan önce bahçede kitapsız aylak  aylak dolaşırsan yine dayak yersin, hafta sonu sinema yada atari salonlarında müdüre yakalanırsan yine dayak yersin. Ortaokul başarısı %100 idi. O zaman isteyen  ingilizce, fransızca, almanca yabancı dil seçebiliyordu. Öğretmen boldu.
Bugün 7 ay içinde 4.defa okul rehber öğretmenimizi koridorda gördüm.

Müdür atari salonuna mı gelirdi? Bence o müdür öğrencileri orada yakalamayı bahane edip kendisi de atari oynama meraklısı olabilir🙂

Bu nesil çabuk bıkıyor. Lisede TV odası vardı. Ayda 2 kere orada belgesel izledik diye sevinirdik. Ortaokulda bir müdürümüz vardı.(34 sene önce) Okul bahçesine erken girersen dayak yersin, geç kalırsan yine dayak yersin, bahçeye giripte sıra olmadan önce bahçede kitapsız aylak  aylak dolaşırsan yine dayak yersin, hafta sonu sinema yada atari salonlarında müdüre yakalanırsan yine dayak yersin. Ortaokul başarısı %100 idi. O zaman isteyen  ingilizce, fransızca, almanca yabancı dil seçebiliyordu. Öğretmen boldu.
Bugün 7 ay içinde 4.defa okul rehber öğretmenimizi koridorda gördüm.

Rehber öğretmeni teneffüste hep öğretmenler odasında görüyorum ne yazık!!?
Ulan öğrenci bi teneffüste gelecek senin odana, seninle görüşmek isteyecek ve sen hep odanda yok oluyorsun, PDR boş, zerre kadar eğitime faydası yok, tek yaptığı birkaç evrak düzenlemek!!?

Eğitim-öğretim kasıtlı ve sistemli bir şekilde bu hâle getirilmek istendi ve başarıldı!!?
AB ve yandaşları desteğiyle içerideki üst yöneticilerimiz sağolsun istedikleri gibi kandirabilecekleri diplomalı fakat cahil bir nesil yetiştirmeyi başardı, başarıyor. Okullarda kural ve yaptırımların olmadığı terbiyesizliğin/ahlaksızlığın giderek yayıldığı, herkesin bilgi sahibi olsun/olmasın sınıfları geçtiği ve üni. mezunu yapıldığı bir dönemden geçiyoruz. Diplomalı çok, bilen yok...
Okullar kreşe dönmüş, biz ise modern dadılık yapıyoruz!!?
Kalite yerlerde, asıl yanlışı yöneticiler biliyor ama detaylara boğuluyoruz maalesef!!?
Allah sonumuzu hayreyleye!!?

Rehber öğretmeni teneffüste hep öğretmenler odasında görüyorum ne yazık!!?
Ulan öğrenci bi teneffüste gelecek senin odana, seninle görüşmek isteyecek ve sen hep odanda yok oluyorsun, PDR boş, zerre kadar eğitime faydası yok, tek yaptığı birkaç evrak düzenlemek!!?

Haftanın iki günü seminer,geri kalanında okulu yönetmek ve en önemlisi evrak düzenlemek.Çünkü öğrenci demek,evrak demektir.Geriye pek vakitleri kalmıyor.Biz de öğrencilere, aklımız erdiğince Rehberlik hizmeti vermeye çalışıyoruz.

Bu nesil çabuk bıkıyor. Lisede TV odası vardı. Ayda 2 kere orada belgesel izledik diye sevinirdik. Ortaokulda bir müdürümüz vardı.(34 sene önce) Okul bahçesine erken girersen dayak yersin, geç kalırsan yine dayak yersin, bahçeye giripte sıra olmadan önce bahçede kitapsız aylak  aylak dolaşırsan yine dayak yersin, hafta sonu sinema yada atari salonlarında müdüre yakalanırsan yine dayak yersin. Ortaokul başarısı %100 idi. O zaman isteyen  ingilizce, fransızca, almanca yabancı dil seçebiliyordu. Öğretmen boldu.
Bugün 7 ay içinde 4.defa okul rehber öğretmenimizi koridorda gördüm.

Ülke tasarruf yapacaksa ilk tasarruf yapılacak konulardan birisi de rehber öğretmenlerdir. Pardon onlar rehber öğretmen değil psikolojik danışman mıydı!

Özellikle ilkokul ve anaokullarında hiç olmaması gereken bir branş.

İlla verilecekse de 2-3 okula 1 tane verilmeli ki bu arkadaşlar da biraz ''çalışma'' duygusunu hissetsin.

Valla her şeyin bu kadar ters olduğu başka bir devir daha olmaz gibi geliyor bazen.