Orası Benim Yerim, Lütfen Kalkar Mısın?

kalp kırmayı gerektirecek kadar önemli olmamalı bir sandalye. yaş kıdem ne olursa olsun

Zaman zaman öğretmenler odasında böyle soğuk rüzgarlar esiyor. Geçenlerde de benim başıma bundan daha ağır bir olay geldi. Nöbetçiydim. Dersim de boştu. 4. dersin teneffüs zili çalmadan bir grup öğrencinin gürültü yaparak merdivenlerden indiğini gördüm. Hemen müdahale edip henüz zilin çalmadığını, herkesin sınıfına gitmesi gerektiğini söyledim. Daha sonra durumu nöbetçi müdür yardımcısı arkadaşa söyledim. Nöb. müd. yard. merdivenin yanına geldi ve yukarıdan inen öğrenciyi tekrar sınıfına geri gönderdi. O sırada okul müdürü geldi 2 dakika sonra tekrar aynı öğrenci merdivenden indiğini görünce bu sefer biz değil müdür bey öğrenciyi sınıfa gönderdi. Sınıfına geri gönderilen öğrenci aynı öğretmen tarafından 2 ya da 3 kez merdivenlerden aşağı inmek istedi. Tabi bu öğrenci kendini ifade edemediği için geri dönmek zorunda kaldı. Ertesi gün öğrencisi geri gönderilen bayan arkadaş, ben öğretmenler odasına girerken benden önce girdiği öğretmenler odasının kapısını yüzüme kapattı! (Bu arada ben erkek öğretmenim) O kadar sinirlendim ki. Hem de bu arkadaş başka bir öğretmen arkadaşımın eşi. Bende sinirle kapıyı 2 ya da 3 kez hızlı hızlı çarptım. Öğretmenler odasında bulunan diğer arkadaşlara biraz ayıp ettim ama (bayaa ayıp ettim) sinirim biraz olsun yatıştı.
Bir olayın aslını astarını bilmeden bana yapılan haksızlığı unutmayı düşünmüyorum. Her zaman o arkadaşa karşı çok mesafeli duracağım. Kesinlikle kin tutmam, ama sildim mi tam silerim.
Bu konuyu açan arkadaşım durumu baya içerlemiş.
Ya benim durumumda olsaydınız, siz ne yapardınız?
Buyrun birde burdan yakın.

orası herkes kadar benim de hakkımsa kimsenin bana bunu demeye hakkı yoktur.Olaki böyle birşey olursa kim olursa olsun haddini bildiririm

kalp kırmayı gerektirecek kadar önemli olmamalı bir sandalye. yaş kıdem ne olursa olsun

herkes büyüğünü küçüğünü bildikten sonra nasıl bir sorun olabilir ki değil mi??

Zaman zaman öğretmenler odasında böyle soğuk rüzgarlar esiyor. Geçenlerde de benim başıma bundan daha ağır bir olay geldi. Nöbetçiydim. Dersim de boştu. 4. dersin teneffüs zili çalmadan bir grup öğrencinin gürültü yaparak merdivenlerden indiğini gördüm. Hemen müdahale edip henüz zilin çalmadığını, herkesin sınıfına gitmesi gerektiğini söyledim. Daha sonra durumu nöbetçi müdür yardımcısı arkadaşa söyledim. Nöb. müd. yard. merdivenin yanına geldi ve yukarıdan inen öğrenciyi tekrar sınıfına geri gönderdi. O sırada okul müdürü geldi 2 dakika sonra tekrar aynı öğrenci merdivenden indiğini görünce bu sefer biz değil müdür bey öğrenciyi sınıfa gönderdi. Sınıfına geri gönderilen öğrenci aynı öğretmen tarafından 2 ya da 3 kez merdivenlerden aşağı inmek istedi. Tabi bu öğrenci kendini ifade edemediği için geri dönmek zorunda kaldı. Ertesi gün öğrencisi geri gönderilen bayan arkadaş, ben öğretmenler odasına girerken benden önce girdiği öğretmenler odasının kapısını yüzüme kapattı! (Bu arada ben erkek öğretmenim) O kadar sinirlendim ki. Hem de bu arkadaş başka bir öğretmen arkadaşımın eşi. Bende sinirle kapıyı 2 ya da 3 kez hızlı hızlı çarptım. Öğretmenler odasında bulunan diğer arkadaşlara biraz ayıp ettim ama (bayaa ayıp ettim) sinirim biraz olsun yatıştı.
Bir olayın aslını astarını bilmeden bana yapılan haksızlığı unutmayı düşünmüyorum. Her zaman o arkadaşa karşı çok mesafeli duracağım. Kesinlikle kin tutmam, ama sildim mi tam silerim.
Bu konuyu açan arkadaşım durumu baya içerlemiş.
Ya benim durumumda olsaydınız, siz ne yapardınız?
Buyrun birde burdan yakın.

sizin durum diğer öğretmenimin yaşadığından daha farklı.., çünkü bi yanlış anlaşılma var... olay güzel bir dille açıklanmış olsaydı sizin yüzünüze o kapı kapanmazdı,siz de o ayıbı etmezdiniz... diğer öğretmenimin bi açıklaması bile yok... bundan dolayı içerlemiş, ya da zoruna gitmiş... bence siz olayı burdaki gibi anlatmış olsanız böyle bir sıkıntı yaşanmazdı... ya da size gerek kalmadan idareci arkadaşlarınızdan biri duruma el atsaydı ki gereken budur, bunları burada konuşamazdık... saygılarımlaa....

valla ben de bu yaş ya da kıdem nedeniyle saygı bekleyen öğretmen arkadaşları anlamıyorum.öğretmenlerin hiç biri çocuk değil,saygıyı mutlaka göstereceksin ama büyük olsa bile o da sana saygı gösterecek.koltuk ya da sandalyelerin hiç biri kimsenin tapulu malı değil,herkes istediği yere oturur,kaldırmaya kalkana da gereken cevap verilmeli ki yaptığı SAYGISIZLIĞIN farkına varsın.

Sandalye şahsımıza ait değil ki okulun demirbaşı.Hani çay kupamız olur bize ait kimse kullanamaz.Ama sandalye ve öğretmenler odasının bir bölümü bize ait değildir.Bu sandalye benim-bu köşe benim diyen öğretmenimiz olmamalı diye düşünüyorum.

Ben de herkesin hakkı olan ortak kullanıma açık sandalye,yer vs. de "Burası benim" diyerek,hak iddia edilmesini doğru bulmuyorum.

Bir kişi hep aynı yere oturmayı tercih edebilir ancak,o gün başkası oturmuşsa bir şey söylemeye hakkı yok bence.Çok istiyorsa ertesi gün daha erkenden gelip yine kendisi otursun..

saygı olayı çok farklı ve herkeste artık malesef saygı yok öğretmenim.. çoğu insan kendini düşünüyor büyükmüş,amirmiş yok artık...   eğer orada çantam varsa  ve o yerde önemli bir şey yapmıyorsam çantamı alır başka yere otururum...  ama çantamın üstüne oturana da (samimiyetime göre şaka yollu  )  lafımı ederim...  

sandalye koltuk ortak maldır..

ama karşındakini enayi yerine koymadan hoşgörülü olmak taraftarıyım..


mamisan öğretmenim içinse o arkadaşınızın eşi demekki sizin gönderdiğinizi  biliyor bir konuşsaymış bari derdi neymiş?

Bizde böyle bir olay hiç olmadı benim bildiğim.Ama alışkanlık sanırım kapıdan giren herkes aynı yerine  oturuyor .bizde kadro bayağı yaşlı saygımız sonsuz olmazda sanırım sandalyemden kalk gibi olaylar..

yaşı,cinsiyeti,kıdemi ne olursa olsun oturmuş birini ayağa kaldırıp oraya oturmayı doğru bulmuyorum her açıdan abes geliyor bir kere nezaket kurallarına da aykırı ama yapan varmış maalesef

yaşa ya da kıdeme göre yerleşeceksek, benim öğretmenler odasına girmemem lazım galiba
zümrelerimden biri 25. biri 27. yılını çalşıyor, okul ortalaması da bu civarda
benimde 27 yaşında olduğumu düşünecek olursak kesinlikle öğretmenler odasına gitmemeliyim

sayın hocalarım olay yaş, kıdem olayı değil. Konu oturmakta olan birisini az önce burada ben oturuyordum, yerimden kalk, başka yere otur, ben yerime oturacağım olayı. Öğretmenler odasında hiç bir sandalye kimsenin şahsi malı değil. Eğer odada 20 sandalye varsa benim bir sandalyeye oturma hakkım 1/20'dir. Oturan kişi ister büyüğüm, ister küçüğüm olsun, Orada ben oturuyorum, yerimden kalk, başka yere otur ayıbının yaşanması. Böyel olaylar ancak sınıflarda olabilir ya da bir fabrikanın yemekhanesinde,  askeriyenin kantininde filanda olabilir ama öğretemnler arasında olması düşündürücü.

Böyle birşey olması durumunda benim yerim zaten orası olamaz.Bu konuda yaşı ne olursa mütevazide olunmaz.Yaşı ne olursa olsun bunu yapan kişiye yaz tatilinde kumdan kaleler yapması için kova, denizin dibine rahat dalabilmesi için bir de şnorkel hediye ederdim herhalde.Bunu yapan kişinin sevinçle ba

yaşa ya da kıdeme göre yerleşeceksek, benim öğretmenler odasına girmemem lazım galiba
zümrelerimden biri 25. biri 27. yılını çalşıyor, okul ortalaması da bu civarda
benimde 27 yaşında olduğumu düşünecek olursak kesinlikle öğretmenler odasına gitmemeliyim

Öğretmenim güldürdünüz beni
Konu başlığını görünce önce şaşırdım, yazılınaları okuyunca üzüldüm.
Tek öğretmen olduğum için böyle bir durum yaşamam imkansız ama ilerde başıma gelirsede ne yaparım bilemiyorum.