Orası Benim Yerim, Lütfen Kalkar Mısın?

Değişik okullarda çalışan biri olarak bu bölümde anlatılanların benzerlerine tanıklık etmişimdir diyebilirim.

Bütün okullarda, figüranları farklı olmakla beraber aynı komediyi yaşıyormuşuz demek ki.

Yeni atandığım bir okula başlamadan tanışma amaçlı gittiğimde, okul müdürü daha “hoş geldin” demeden aramızda şöyle bir konuşma geçmişti:

-   Evin var mı?
-   Yok, demiştim.
-   Araban var mı?
-   Yok, demiştim.
-   Peki, eşin çalışıyor mu?
-   Hayır, demiştim.
-   Peki, o zaman bu okula neden tayin istedin? deyince, inanın şok olmuştum.
-   Hocam bu okulun özel şartlarının olduğunu bilmiyordum. Burası kurumun bir okulu ben de bir öğretmeniyim, diye düşünerek tayin istedim. Böyle, sizin gibi biriyle, bu sözlerle karşılaşacağımı düşünmemiştim, demiştim.

Düşünün, o insanla iki yıl birlikte çalışmak zorunda kaldım.

Bizde de tam tersi olur,ben çantamı ya da bir eşyamı bıraktıysam(masaya dahi) oraya geçen arkadaş ben gelince hocam sizin yeriniz mi diyerek kalkar.Çok şükür bu yönden iyi bi okuldayım.Bazen bende sınıftan çıkmıyorum ama sınıfta müzik dinliyoruz çocuklarla

Yaşa ki neler duyasın neler göresin,tövbe estafurullah tövbe!

Konu yaşın büyük küçük olması değil, konu saygııı...Kimileri kendisini o kadar çok önemsiyorlar ve "ben oldum" fikrine öyle çabuk kapılıyorlar kiii etraflarında ne var ne yoksa kırıp döküyorlar... İyi sözle, kinayeyle ya da mütevazi davranarak bizden bişey öğrenemezler. Ancak sert bir kayaya çarpıp anladıkları dilden cevaplarını alınca kendilerine gelirler. En azından benim çevremde hep böyleydiiii...

Konu yaşın büyük küçük olması değil, konu saygııı...Kimileri kendisini o kadar çok önemsiyorlar ve "ben oldum" fikrine öyle çabuk kapılıyorlar kiii etraflarında ne var ne yoksa kırıp döküyorlar... İyi sözle, kinayeyle ya da mütevazi davranarak bizden bişey öğrenemezler. Ancak sert bir kayaya çarpıp anladıkları dilden cevaplarını alınca kendilerine gelirler. En azından benim çevremde hep böyleydiiii...

konuyu açan ve olayı yaşayan meslektaşınız olarak tüm mesajları tek tek ilgiyle okuyorum. Yaşadığım olayın sadece benim başıma gelmediğini de malesef görüyorum. Önceki mesajlarımda da demiştim, sandalye olayı sadece bir detay, öenmli olan bu basit davranışların öğretemnler arasında oluyor oması.

Şimdi bizler böyle tuhaf olaylarla karşılaştığımızda, yani bizi küçümseyen, alay eden, küçük düşüren olaylarla karşılaşığımız vereceğimiz tepkiler ve şiddeti ne olmalı? Arkasında ne olabilir?

* Yüksek sesle ve kızgın bir ses tonuyla haddini bildirmek mi?
* O sandalyeyi hışımla bir köşeye atıp (psikopata bağlayıp) çıkan sesle irkilen öğretemnlerin bakışı altında " al otur!) demek mi?
* yoksa ince mesaj dolu bir sözle anlayana bir mesaj mı?
*şahsıma yapılmış bu hareketi sineme çekemiyorum : bu yüzden buradan gidiyorum demek mi?
.......
 Hangisi daha iyi olur?

Bizde de tam tersi olur,ben çantamı ya da bir eşyamı bıraktıysam(masaya dahi) oraya geçen arkadaş ben gelince hocam sizin yeriniz mi diyerek kalkar.Çok şükür bu yönden iyi bi okuldayım.Bazen bende sınıftan çıkmıyorum ama sınıfta müzik dinliyoruz çocuklarla

 bizim okulumzda iyi okul, oldukça sıcak ve iyi bir ortamı vardır. verdiğim  örnek türü olaylar sadece bir veya birkaç kez yaşanmıştır o kadar.

hakeden insana gerekn tepki ve cvp verilmeli diye düşünüyorum..

Öğretmenliğimin 9.yılında ve o okula yeni tayin olmuştum.Dersten gelince masanın baş kısmını boş görünce oraya oturdum.Bir arkadaş sessizse bana "Oraya oturma, kaymakamın hanımının yeridir." dedi.Çok şaşırmıştım.Bir problem yaşamamak için dikkat ettim bu konuya.Oraya oturma kalk demezmiş hanımefendi ama sandalyesini oturan kişinin hemen yanına çekermiş.O kişi de huzursuz olur kalkarmış oradan.
Peki şimdi ne oldu.O sandalyeler koltuklar kime kaldı ki.O şimdi emekli bir öğretmen evde beğendiği yere oturuyordur herhalde.Ben ise daha kaç okulda çalıştım.

İşin anlaşılmaz tarafı ise hep eğitimden bahsederiz.Bütün öğretmenler üniversite bitirmiş kişiler olarak eğitimli değil mi?Biz öğretmenler odasında 5 dakika için arkadaşımızı yerinden kaldıracağız ve öğrenciye nasıl sıra kavgası yapmayın diyeceğiz.Sıranın önünde ya da arkasında olmak önemli değil diyeceğiz ve etkili olacak.Nasıl?

Galiba öğretmenlere davranış eğitimi gerekli.

bizim öğretmenler odasında da gizli bir anlaşma yapılmışçasına otururdu herkes. uzunca bir masa masanın bir başına ve etrafına eskiden beri o okulda olanlar diğer başında da yeni gelenler otururdu.

kimse kimsenin arasına girmez, yerine oturmazdı ne yazık ki ! es kaza bir hoşluk yapıp benim gibi oturmak isterseniz ters ters bakılırdı...

çok enteresan, uzun yıllar öğretmenlik yapıp bir çok okul ve öğretmenler odası gören değerli arkadaşlarımız ( duyarlı olanlar tabii ) bu konu üzerine  tez hazırlayabilir diye düşünüyorum
 

Selam
Bu koltuk sevdalılığı sanırım her okulda oluyor,kompleksle alakalı bir durum.
Bizim okulumuzda da müdürümüz  çok kaba ,öğretmenlerine öğrencisi gibi davranıyor,sen ile hitap etmesini geçtim kendinden büyüklere,bayanlara,nerdeyse kulaklarını çekecek,kendisini dinlemediklerinde;Ne yapsam da bu adama haddini bildirsem diye düşünüyorum,tahmin bile edemezsiniz kabalığını:(
Ne tavsiye edersiniz arkadaşlar?

...

İşin anlaşılmaz tarafı ise hep eğitimden bahsederiz.Bütün öğretmenler üniversite bitirmiş kişiler olarak eğitimli değil mi?Biz öğretmenler odasında 5 dakika için arkadaşımızı yerinden kaldıracağız ve öğrenciye nasıl sıra kavgası yapmayın diyeceğiz.Sıranın önünde ya da arkasında olmak önemli değil diyeceğiz ve etkili olacak.Nasıl?

Galiba öğretmenlere davranış eğitimi gerekli.

Budur...

Diyorumki acaba öğretmenler odasına her teneffüs gitmesem, bazen gitsem, neden az geliyorsun diye sorsalar, desmki, bir boş sandalyeye oturdum, kaldırdılar, belki yine kaldırılar diye size ait özel sandalyeleri fazla işgal etmek istemiyorum desem, ne olur?

Ben bunu yapmayın derim kırılan yine siz olursunuz sanıyorum.Çünkü anladığım kadarı ile alıngan veya çabuk pes eden bir yapınız var; benzer durumları biz de yaşıyoruz ancak 24 saat kuralını hatırlayalım böyle anlarda bence. O da şu ki bir tepki vermeden önce 24 saat düşünelim söyleyeceğimiz sözler ya da yapacağımız tavır konusunda emin miyiz diye inanın aradan geçen 24 saat sakinleşmemize ve ne çocukça bişeymiş iyiki de demedim, dememize sebep oluyor.Ve son sözüm bu ve benzer olaylar fazlasıyla ve yapmadım görmedim diyenlerce de yaşanıyor yaşatılıyor...

Öğretmenler odasında "Orası benim yerim, kalkar mısın?" diyen meslektaşlarınız oldu mu? Hele de sizden yaşca hayli küçükse. Olduysa tepkiniz ne oldu? ya da ne olmalıdır?

ben olsam bunu söyleyene eğer tarih 23 nisan olsaydı sandalyeyi verirdim derdim.

Bundan Birkaç Yıl Önce Bir Bayan Öğretmenimizin Kendineden Yaşça Büyük Bir Erkek Hocamızı O Rası Benim Yerin Kalkın Dedi.ama Erkek Hoca Hiç Oralı Olmadı.sadece Tapusunu Mu Aldınız Dedi.bayan Ben Hep O Sandalyede Otururum Dedi.erkek Arkadaş.bu Günden Sonra Ben Oturuyorum Ve Benim Dedi Kalkmadı:)))) Ama Bayan Da Bey De Bekardı.)))çok Gülmüştük O Zamanlar.

çok komik bunlar nereyi boş bulursak oraya oturuyoruz, bazen koltuğa, bazen sandalyeye, bazen sırtımızı güneşe vermek için pencere tarafını kolluyoruz eni konu 5 dakika değil mi? evden minder getirsin bari herkes inşallah hiç yaşamam böyle şeyler, bazen çenemi tutamıyorum çünkü başım derde girer