Pısa'daki Çöküşün Nedenleri Nelerdir ?

Sonuç şu:Klasik derslerin yanında yaşam becerileri, motivasyon ve spor gerekli.Her okulun bir spor salonu olmalıdır.Okulların güvenliğini özel güvenlikçi, beyin sağlığını her okulda görevli bir psikolog ve rehber öğretmen sağlamalıdır.

   Ses temelli cümle yöntemi ile okuma yazma öğrenmek öğrencilerde yorum yapma yeteneğini azalttığına inanıyorum. Eskiden bütünden parçaya (fişlerle) yöntemi ile okuma yazma öğretildiği için öğrenci  bütünü gördüğünden yorum yapma yeteneği iyiydi.

niye böyle düşündüğünüzü anlayamadım hocam. daha doğrusu alaka kuramadım . bütünden parçaya olunca yorum mu geliştiriyor?

Biraz da öğretmen arkadaşlarım müfredatı aşıyor.Kitapta yer alan kazanımları somutlaştırarak anlatma yerine ,sınıf düzeyini aşan kazanımları  veriyorlar. Mümkün oldugunca kazanımlar somutlaştırılarak verilmelidir. Okullarda   genelde materyaller oluyor.Ama pek el değmiyor.Hep ezbere eğitim veriliyor.Şahsen kendim özellikle matematik dersinde konuları somutlaştırarak anlatıyorum.Çocukların da çok hoşuna gidiyor.

Katılıyorum... Bizim okullarımızda öğretmenlerimiz vakit artarsa hemen bir üst sınıfın kazanımına geçiyorlar... 1. sınıf günlüğüne sene sonu bakın; o düzeyde amaç 20 içinde toplama-çıkarma iken, eldeli toplama veren var, onluk bozarak çıkarma veren var... Oysa vakit varsa öğrencilerin kendi problemlerini kendi kurmalarına izin vermeliyiz... Zaten seneye işlem becerisini geliştirecek... Ama o düzeyde basit sayılarla problem kurmayı 1. sınıfta yapmazsa, 2. sınıfta iki basamaklı sayılarla işimiz daha zorlaşıyor... Üst düzey düşünme becerileri kazandırmak işlem becerisinden daha zor aslında... Belki de o yüzden öğretmenlerimiz bunu tercih ediyor...

1-etkinliklere bogulmus dozu ayarlanamamis ders kitaplari
2-ogrenci konu basliklarini bile takip edemiyor
3-dusunmu tembeli cocuklar
4-beyinleri tablet tv telefonla camurlasmis
5-dinleyemiyor anlayamiyor
6-kavramsal derinlik yaratacak istek ve beyinlerinde yer yok
7-yoneticilerin malum sendikadan olma zzorululugu
8-aslinda bakanligin karnesi sonuc

bence temel sorunlardan biri her öğrenciyi aynı seviyeye getirmeye çalışıyoruz. sınıfta kalma yok not kaygısı yok. kaç yaşına gelmiş çocuğun çantasını taşımasından ayakkabısını bağlamaya ödevini yapmasından yemeğini yedirmeye kadar veli yapıyor. sorumluluk yok.öğrenci öğretmene saygısız neredeyse dayak atacaklar atıyorlar da ilkokul çocukları bile

suçlu her zaman öğretmendir. o da kesin yeterince eğitilememiştir.

Geçen hafta bir öğrencim 2 gün okula gelmedi.Nedenini sordum dışarısı soğukmuş annesi göndermemiş öğleden sonra ne yaptın dedim daha 8 yaşında ahırı temizledim.Veli çağırıp hesap sorsan olmaz nazik dille anlatmaya kalksan okuma yazma bilmiyor kalkar bir laf eder.Tamam dedim geçtim.
Önve yurt çapında velilerin okulda seminer konferanslara alınması lazım.Öğrertmeni denetlemeye lüzum yok.Bu ülkenin öğretmenleri zaten fedakar.Ben ilkokul 2.sınıfa giderken kar tipi yapsa da otobüse binmezdim o haftaki harçlığımla bir kitap almak için.Yaş 42 oldu halen üniversitenin 1 dönemine 3bin tl ödüyorum.

Ülkemizden sınava katılan 5895 öğrenciden yaklaşık %25'i 9. sınıfta, %75'i ise 10. sınıftan katılmış... Şu anda 11. sınıftalar diyelim... Bu çocuklar 1. sınıfa başladıklarında (2005-2006) okuma-yazma sistemi yeni değişmiş, öğretmenlere hızlı bir kurs ile yeni okuma-yazma sistemi tanıtılmış ve el yazısına geçilmişti... Bu sistem kötüdür demiyorum ama ilk yıllarda bazı yanlış uygulamaların yapıldığı gerçek... (mesela kalemler sözcüğünü ka-kal-kale-kalem-kalemle-kalemler şeklinde 5 seferde okumak, el yazısına uzun saatler harcamak) Okuma becerisindeki sert düşüş bundan kaynaklı olabilir..

hocam ses temelli cümle yöntemi ile hiç bir öğrenci okuduğunu anlamıyor. okuma daha kısa sürede gerçekleşiyor ancak öğrenci kelimeyi bütün olarak göremediği için anlamını ilişkilendiremiyor.
kendimce biraz araştırma yaptım. öğrenmede beyin bütüncül algılama yöntemini daha kolay algıladığı sonucuna vardım.
basit bir örnekle, bir evi ilk gördüğünüzde, hiç bir ayrıntıya önem vermezsiniz ve şematik olarak ev dersiniz. okuma yaparken de beyin kelimenin tamamını okur ve harf üzerinde düşünmezsiniz.

basit bir deney. buraya kadar yazını okuduysanız eğer bu yazıda kaç tane a harfi var?

geri dönüp sayacak mısınız. kesinlikle hayır.

ama 1.sınıf öğrencisi. bir kalem kelimesini k-a ka, ka-l kal,kale, kalem, diyerek 5,6 defada ancak okuyabiliyor.

bundan sonra yorum sizin. beğenirsiniz beğenmezsiniz. ama lütfen sizlerde bir araştırıp, araştırma sonuçlarınızı paylaşırsınız. bizlerde bilgi edinmiş. oluruz.

sistem zaten bütünüyle öğretmen üzerine kurulu veliyle çocukla öğretmen uğraşsın. çocuk sorun çıkarırsa sınıfta çözsün başarı öğretmenden sorulsun  saygı mı o ne

meb el yazısı anketi yaptı öğretmenlerin çoğu istemediklerini belirtti. sonuç öğretmenler bu işi bilmiyor o yüzden istemiyor oldu yani tartışmak boş

MEB yaptığı anket sonucu el yazısına  (bitişik yazı) devam dedi.Doğrusunu yaptı.
Öğretmenlerin el yazısı konusunda acilen hizmetiçi eğitim kurslarına alınması gerekir...

niye böyle düşündüğünüzü anlayamadım hocam. daha doğrusu alaka kuramadım . bütünden parçaya olunca yorum mu geliştiriyor?

blimsel kanıtlara göre 12 yaşa kadar çocuklar tümdegelimle daha iyi öğrenirler.yani fiş sistemi en iyisiydi

başarıszlığın en büyük nedenlerinden biri en başarılı liseleri kapatıp en başarısız olanları yaygınlaştırmaktır

Singapur ya da Finlandiya gibi başarılı örneklerde dikkatimi çeken bir durum var... Müfredatı uygulama noktasında öğretmenler serbest bırakılmış... Müfredatın hazırlanması ve kitapların yazılması gibi konularda öğretmenler söz sahibi.. Bize ise sürekli ''aman hocam çalışma kitaplarını boş bırakmayın, müffettişler bakıyor, soruşturma açarlar'' diye uyarı gelir... Bazı etkinlikleri hiç beğenmesem de görüntü olsun diye yaptırıyorum... Öğretmenlerin verilen kitapların uygulayıcısı rolünden çıkarılması gerekli... Özellikle branş öğretmenlerinde gözlemlediğim bir şey bu...

Bakan geçen gün açıklama yapıyor;

"pisa sınavına hep fen lisesi öğrencilerimiz girse imiş 3. olurmuşuz."

 "Eee maden fen lisesi öğrencilerinize bu kadar güveniyorsunuz neden her heryeri imamhatiplerle doldurdunuz?" (İmamhatiplere karşı değilim , bakanın açıklamasına binayen yazıyorum)