Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 23 Ağu 2011 01:54:20
♥ Sana Geldim ♥

Yağmurlar içinden ıslandım geldim,
Bir kuru değneğe yaslandım geldim,
...
Sıcacık çorbana muhtacım inan;
Ölümlerden geçtim uslandım geldim..

Üşüdü ellerim, Üşüdü kalbim,
Yaban ellerinde taslandım geldim..
Sanki cehennemdi sensizlik bana,
Bir anda yıllarca yaslandım geldim..

Irmaklar boyunca sislendim geldim,
Tren yollarında islendim geldim,
Kalmadı hevesim Kalmadı inan;
Yıkandım, arındım, süslendim, geldim..

Sana geldim sana, kucaklar mısın?
Bilmem ki yeniden bağışlar mısın..

...Yusuf Hayaloğlu...

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 01:58:45
GECEDEKİ BULUTUN ŞARKISI


Kalbim karanlık, gecedeki bulut gibi
Yurtsuz, ah Sen!
Göklerdeki bulut, üzerinde tarlaların ve ağaçların
Bilmez ne oluyor
Koca bir genişliğin var.

Kalbim, gecedeki bulut kadar vahşi
Yurt özlemiyle çılgın, ah Sen!
Uzak göğün tümünü ister
Ve bilmez neden.

Gecedeki bulut, rüzgarla tek başına

Berttolt Brecht

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 02:07:21
SEVGİLİ YAKINLIĞI
Seni hatırlarım sulara günün
   Şavkı vurunca;

Seni hatırlarım, dalgalara ay
   Renkler verince.

Seni görür gözüm uzak yollarda
   Tozlar kalkarken;

Derin gecelerde, dağ yollarında
   Yolcu titrerken.

Seni işitirim, boğuk seslerle
   Su yükselince;

Kırlarda sükûtu dinlerim gece
   Her şey susunca;

Uzakta da olsan, ben yanındayım,
   Sen yanımdasın.

Gün söner,yıldız ışır gökte, ah!
   Burda olsaydın.


Johann Wolfgang Von GOETHE

Çevrimdışı sessizsinema

  • Uzman Üye
  • *****
  • 982
  • 2.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 982
  • 2.513
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 02:13:19
Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Sala verin kastımıza
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmiye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Eceli gelenler gider
Hepsi gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir asan vechile
Duyanlara selam olsun

Derviş Yunus söyler sözün
Yaş doludur iki gözün
Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun

                                                  Yunus EMRE

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 02:35:34
Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç,
Başka şehirleri özleyelim orada seninle.
Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar
İkimize yetmez…

Özdemir Asaf

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 02:42:08
GECE ŞARKISI
Ah, o yattığın yumuşak yastıkta
Şöyle kulak ver bana rüyanda,
Başucunda çaldığım şarkıyla
Uyu rahatça, ne istersin daha?

Başucunda çaldığım şarkıyla
Gökteki yığın yığın yıldızlar
Ölümsüz duyguyu mutlulamada;
Uyu rahatça, ne istersin daha?

Ölümsüz duyguyu mutlulamada
Yeryüzündeki gürültülerden
Yüceltmede beni gökler katına;
Uyu rahatça, ne istersin daha?

Yeryüzündeki gürültülerden
Ayırırsın beni çok uzaklara
Bağlarsın beni o serinliğe
Uyu rahatça, ne istersin daha?

Bağlarsın beni o serinliğe
Şöyle kulak verip bana rüyanda,
Ah, o yattığın yumuşak yastıkta
Uyu rahatça, ne istersin daha?


Johann Wolfgang Von GOETHE

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 10:13:19

Can Yücel`in   MAL BEYANI

1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare
4-Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp
    sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bir palan, iki döken
8-Kastamonu'da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapağı
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-On sekiz saç biti
18-Biri ingilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-Iki büyük taş kütlesi
25-Bir adet ağaç gölgesi
26-Üç kuş kanadı sesi
27-Bi sürü kedi köpek
28-Bi Marmara denizi
29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu
31-Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili
32-Nakit 15 kuruş
33-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür
 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 12:16:00
HEPİMİZE DAİR
Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın,
Gölgesi yeryüzünde avare insan?
Taş da istemezdi yosun tuttuğunu;
Solmakta her çiçek kokusu uçunca.
Tasadır ağaca rüzgârda yaprağı;
Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna;
Sivrisinek de halinden memnun değil;
Vızıltısı şikâyet makamındadır.

Cahit Sıtkı TARANCI

Çevrimdışı erdogansancı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.167
  • 3.525
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.167
  • 3.525
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 12:26:38
Ben Kalmadı
Beyoğlu'ndan Dolmabahçe'ye Taşınan Bir Aralık Akşamı
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul muydu yüzün, yoksa
çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe de çay tadında ....
Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
Ben rehin edilmiş yelkovan gibi ... hani akreb’i seven ama
Yüreği takvim yokuşlarında ...
Sinemada elinin elimle terleyişinin bir anlamı olmalı,
Sesinin sesimde yankılanmasının ... sanki perdedekinde
Üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
İçime ... Yalan! sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
Seyir defterim de .. ve ben amerikanca bir filmi Kürtçe
Seyrediyorum ...
Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında,
Üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
Muzdarip yürüyordu ... Adam da ... Yürümek hiçbir şeyi
Çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında ... Kadının yüzünde
Bir hüzün ... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük ...
Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti ...
Soğuğun ve karanlığın mehameti!
Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
Daraltılmış ... İlk sahibinin o pantolonla yaşadığı şeyler,
Yani pantolonu pantolon yapan anılar, bazı ilkbahar
Bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
Yazlar ... Hepsi daraltılmış ..Yaşananlara bir beden
Büyük geliyor artık hayat!
Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
Olmak içinse erken ... Beni sevda yerimden vurdu yine
Zaman ... Şimdi sana söyleyecek tek cümle:
Bende sana yetecek kadar ben kalmadı ..
YILMAZ ERDOĞAN

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 13:15:16
Unuttum, Nasıldı Annemin Yüzü

Unuttum, nasıldı annemin yüzü
Unuttum, sesi nasıldı annemin.
Gece bir örtü olsun anılardan
Kara yüreğime örtüneyim

Unuttum, nasıldı annemin gülüşü
Unuttum nasıldı ağlarken annem.
Yaşam sallasın kollarında beni
Küçücük oğluyum onun ben.

Unuttum, elleri nasıldı annemin
Unuttum gözleri nasıldı bakarken.
Kuru ot kokusu getirsin rüzgar
Yağmur usulcacık yağarken.

Ataol Behramoğlu

Çevrimdışı yiğidoğ

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 43
  • 363
  • 43
  • 363
# 23 Ağu 2011 15:48:11
  Bir kızımız olsun

Yanakları al -al,
Keman Kaşı,Gözleri hasret,
Saçları belde, ince ipek ve nazlı...
Savruldukça yüreğime tel tel özlemin değsin...
Tıpkı sen Gibi, Nazlı, Ceylan duruşlu,
Gördükçe aklımı başımdan alan firari sevdam gibi...

Bir Kızımız olmalı
Adı Sevda ...
Engin Derya yüreği, şevkat ve aşk ,
endamı maral, bakışı hasret dolu,
geceleri yastığım olur yalnızlığımdaki sen gibi...

Bir kızımız olsun...

Okyanus derini, gözleri sen dolu...
Deniz Mavisi tadı, kardelen inadı,
ay kıskansın yüreğini, sen gibi...

Deniz mi olmalı adı yoksa ?
Mülteci düşlerimi hapseden,
Umutlarımı derinliğinde boğan,
Titanik’ leri geçmişine yutan,
ama....
sen gibi hasretim olan...
canımdan can alan...

sahi ... Hasret mi koysak adını ?
yüreğimi, ellerime doğrayan,
hasretini tenime ,
yokluğunu, gözlerime saplayan...
soludukça adını, nefesimi düğümleyen,
Canımı tenimden, şah damarımdan alan...

yok yok,
Adı, hasret, sevda ya da deniz olmasın...
Bence adını, Sadakat koymalı...
ay kadar parlak,
Gün gibi aydınlık,
Yarın kadar umut,
vereceğin süt kadar ak ve berrak,
Yüreğimin sevda suyuna kardelen,

sevdayı aldatmayan,
Yüreğimi kanatmayan,
Sensizliği tattırmayan,
Dillere destan, ancak rivayet olan...
aşk kadar temiz ve saf sen gibi...

Bir bilsen ne sevdiğimi,
canımdan, can doğradığını,
hayaline, hayat bağladığımı,
sensizliğin her saniyesinde...
içim içim ağladığımı...

bir bilsen, nasıl özlediğimi
nasıl sevdiğimi... anlatabilecek

bir kızımız olsun…

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 16:48:27
Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek…
Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek…
Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek…
Ve bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek…

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.723
  • 2.105
  • 12.723
# 23 Ağu 2011 21:00:08
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve yaşamaktan korkuyor, kendisi için değil, başkalarına göre yaşadığı için.

Shakespeare

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Ağu 2011 21:55:26
Yürümek; Yürekten Gülerekten Yürümek...
Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!..

Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!..

Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek…

Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek…

Nazım Hikmet...

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 23 Ağu 2011 21:59:37
BİR GÜN ANLARSIN -
 Ümit Yaşar OĞUZCAN


Uykuların kaçar geceleri, bir türlü sabah olmayı bilmez.
Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya,
Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında
Ne çarşaf halden anlar ne yastık.
Girmez pencerelerden beklediğin o aydınlık.
Onun unutamadığın hayali,
Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine.
Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu.
Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin.
Gün gelir de sesini bir kerecik duyabilmek için,
Vurursun başını soğuk taş duvarlara.
Büyür gitgide incinmişliğin kırılmışlığın.
Duyarsın,
Ta derinden acısını, çaresiz kalmışlığın.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin.
Niçin yaratıldığını.
Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini.
Uzun uzun seyredersin aynalarda güzelliğini.
Boşuna geçip giden günlerine yanarsın.
Dolar gözlerin, için burkulur.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların.
Sevilen gözlerin erişilmezliğini.
O hiç beklenmeyen saat geldi mi?
Düşer saçların önüne, ama bembeyaz.
Uzanır, gökyüzüne ellerin.
Ama çaresiz,
Ama yorgun,
Ama bitkin.
Bir zaman geçmiş günlerin hayaline dalarsın.
Sonra dizilir birbiri ardına gerçekler, acı.
Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.

Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir
Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi.
Lanet edersin yaşadığına...
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın.
O zaman bir çiçek büyür kabrimde, kendiliğinden.
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

Esaskız'a...(Esas Oğlan'a) :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK