Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 21 Ağu 2011 01:14:32
Gönül hun oldu şevkinden

Gönül hun oldu şevkinden boyandım ya resulallah,
Nasıl bilmem bu nirana dayandım ya resulallah,
Ezel bezminde bir dinmez figandım ya resulallah,
Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah....

Yanan kalbe devasın sen, bulunmaz bir şifasın sen,
Muazzam bir sehasın sen, dilersen rehnumasın sen,
Habib-i kibriyasın sen, Muhammed Mustafa'sın sen,
Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah....

Gül açmaz çağlayan akmaz ilahi nurun olmazsa,
Söner alem, nefes kalmaz felek manzurun olmazsa,
Firak ağlar, visal ağlar ezel mesturun olmazsa,
Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah.....

Susuz kalsam yanan çöllerde can versem elem duymam,
Yanar dağlar yanar bağrımda ummanlardan nem duymam,
Alevler yağsa göklerden, ve ben messeylesem duymam,
Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah....

Erir canlar o gül buy-i revan bahşın hevasında,
Güneş titrer yanar didarının bak ihtirasında,
Perişan bir niyaz inler hayatın müntehasında,
Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah........

Ne devlettir yumup aşkınla göz rahında can vermek,
Nasip olmazmı sultanım haremgahında can vermek,
Sönerken gözlerim, asan olur ahında can vermek,
Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah....

Boyun büktüm perşanım bu derdin sende tedbiri,
Lebim kavruldu ateşten döner payinde tezkiri,
Ne dem gönlün murad eylerse, taltif eyle kıtmiri,
   Cemalinle ferahnak etki yandım ya resulallah...
 
Yaman Dede

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 21 Ağu 2011 01:24:11
Acılar Denizi

Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...


Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 21 Ağu 2011 01:52:15
Saate bakmayı öğrenince herkes yaşlanır
İki kere iki dört edince ben de yaşlandım
Cam kenarında yolculuğa benzerdi yaşamak
Manzaralar ve sorular art arda birikince
Zordu yorgunluğu katlayıp bir yastık yapmak

Şimdi uzak bir yerde günleri çekiştiriyor kuşlar
O kuşlar kadar günlerin de ömrü çok kısa
Oysa benim ağacım yontulmak için fazla budaklı
Ellerimi havaya kaldırmam hiçbir yoklamada
Çünkü rehnetmem edersem fethederim bir kalbi
Kim gelirse yanıma kimin yeri varsa yanımda
Yaşayacak kadar eski bulur beni ölecek kadar yeni

Düşün, kırılan parmağını nasıl doğrultur insan
İşte öyle doğrultuyorum şimdi bu şiiri
Şairler kendinden bahsedecek kadar yalnızlar
Ölmek de bir dil alışkanlığı artık sevmek gibi
Kahvelerin hatırı kalmadı bunu cezveler iyi bilir
Kırık parmağa sorarsan yamandır dünyanın hali
Sessiz harflerden sakınmalı, susmak tehlikelidir    
—Mustafa Köneçoğlu

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 21 Ağu 2011 02:06:22
Tanrım
Kağıt yorganlarla örttük üstümüzü
Karanlığın rüzgârından koru bizi
Ellerimiz küçük ve tenhadır
Yalnızlığın yağmurundan ırak tut bizi

Tanrım
Libaslara güvenerek solmayalım
Öykümüz sade olsun bizim
Paçalarından kirlenenlerden eyleme bizi

Gün sırtımızda ışıktan bir kırbaç
Kemiklerimiz yaşarken sızlar bizim
Saçımızın bir telinde bin yol var
‘Tenini saçının teline asanlar’dan koru bizi

Tanrım
Bugünlerde bir köşede yığılabiliriz
Bize şiir ver dua ver bize
Hem kağıttan yorganlarla örttük üstümüzü
Ne olur Tanrım
Yalnızlığın yağmurundan ırak tut bizi    
   —Ömer Erdem

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 02:09:40
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!

Ömer Hayyam

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 02:18:29
Sorular

Bir susmayı bakışlarda seslendiren,
Hüzünlü yangınsal aşka döndüren nedir.

Beklemeyi özlemlere süsleyen,
Yalnızlığın kara-ışığını söndüren nedir.

Duyanı ısıtan, kulağını kestiren, güneşe baktıran,
Korkusuzluk denizlerinde yüzdüren nedir.

Saraylarda çılgın eden, kentlerde tek bırakan,
Direklere astırıp üzdüren nedir.

Ne varsa yeryüzünde, ne yoksa
Onunla paylaştıran, böldüren nedir.

Her şeyi, ama her şeyi olağan dışında,
Örneğin bir gülü yeşil gördüren nedir.

Gözlere ışıltılı anlamlar bağlayan,
Yaşamı ölüme güldüren nedir.

Kalabalıklar, kalabalıklar içinden
Kişiyi yüceye sürdüren nedir.

Parça-parça büyümüş bir çocukluğu
Olgunluk aşamalarında yaşatırca öldüren nedir...

Özdemir Asaf

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 02:18:43
UFKUMDA
GÜN
BATIMI...

Bilmezsin kalbimi incittiğini
Her akşam üstüme bakışın düşer
Döksen de gençliğin serinliğini
Kor olup içimi yakışın düşer..

Sanki her gülüşün bir HATIR gibi
Bana gençliğimi anlatır gibi
Bir selam verirsin fırlatır gibi
Üstüme kar olup yağışın düşer..

Aklından geçer mi, düşündüklerim
Kimbilir neresi sendeki yerim !
Dünyaya hükmetse güzel gözlerin
Bana kaşlarını çatışın düşer..

Herşey masal olmuş geçmiş zamanı
Uslanınca dinler gönül fermanı
İnsanın bir ömür yanınca canı
Sözü zehir gibi çakışın düşer..

Sen de benim gibi geç bu yollardan
Uykuların kaçar çıkan fallardan
Güneş olup doğsan karşı dağlardan
Her akşam ufkuma batışın düşer..

Ali SÖNMEZ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 21 Ağu 2011 02:58:05
DEMEK ÖYLE!

Demek öyle
Hiçbir söze gerek duymadan,
hiçbir şey bırakmadan
kaçar gibi kendinden
ve ardına baka baka
çekip gittin
öyle mi?

Aslında bu kendini ezmektir,
ölesiye sevmektir.
Kendini yıka yıka
Çekip gittin
Öyle mi?

Hiç mi iz bırakmadı sende
Acı kalır her sevende
Gark ederek kendini derde
Umutlarını sılaya
Çaka çaka
Çekip gittin
Öyle mi?

Silip attın, zaten beni sayma.
Ben yanarım derdime
Sen yanma
Bir anlık isyan ile
Yüreğin yana yana
Çekip gittin.

Metin ERK

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 21 Ağu 2011 07:45:37
Sözüm meclisten dışarı dostlar
Bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum
Hani dilim dilim doğrasalar beni
Marmara Ege Karadeniz ve hatta Akdeniz cacık olur diyorum

Derdim öylesine büyük ki dostlar
Kırka yarıp yine kırka bölseler
Ve kırk bostana gübre diye serpseler
Kırkbin tane ot biter de kırkbin derde deva olur diyorum

Ne oldu bana böyle durup dururken
Oğlan aldı başını gitti kız zaten lafımı dinlemezdi
Düğmem kopuk paçam sökük oramda buramda çengelli iğneler
Bir de çengelli iğne nazar bozar derler

Hanımın çorabı kaçık başında bigudiler
Karabaş bile, karabaş bile suratıma bakıp bakıp havlıyor
Öğünmek gibi olmasın ama dostlar
Kendimi hıyar gibi hissediyorum

Hani ince kıyım doğrasalar beni Akdeniz cacık olur diyorum
Ve hatta Atlas okyanusu ve hatta Hint okyanusu
Ve hatta hatta Büyük okyanus bile cacık olur diyorum
Böyle cacığa rakı mı dayanır

Çivi çiviyi söker derler soğuktan donanı buzla ovarlar
Ben zaten yanmışım dostlar peki beni fırına mı koysalar
Zeytin suyuna kuru ekmek böyle gelmiş böyle gidecek
Barış Manço

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 21 Ağu 2011 07:46:21
İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman
Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini
Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi
Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi
Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an
Mutlu aşk yoktur

Hayatı bu, silahsız askerlere benzer
Bir başka kader için giyinip kuşanan
Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan
Onlar ki akşamları aylak kararsız insan
Söyle bunları hayatım ve bunca gözyaşı yeter
Mutlu aşk yoktur

Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim
İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi
Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri
Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri
Ve hemen can verdiler iri gözlerin için
Mutlu aşk yoktur

Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye
Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek
En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek
Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek
Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine
Mutlu aşk yoktur

Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da
Yazar : ARAGON

Çevrimdışı erdogansancı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.167
  • 3.525
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.167
  • 3.525
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 08:30:12
Yaşayabilme İhtimali

soğuk ve şehirlerarası
otobüslerde vazgeçtim
çocuk olmaktan
ve beslenme çantamda
otlu peynir kokusuydu babam...

Ben seninle bir gün Veyselkarani`de haşlama yeme ihtimalini sevdim.

İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
(Ankara`da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman)
özlemeye başladım herkesi ..
Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki,
adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra ..

Bizim Kemalettin Tuğcu`larımız vardı...
Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan
kahverengi sıralarda, solculuk oynamaya başladık ..
Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla ...
Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu, pütürlü duvarlara
ve Türk Dil Kurumu`na inat bir Türkçe’yle ...
Ağbilerimizden öğrendik, Ş harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi ..

Ankara`ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri
Oysa Ankara`da hiç sevişmedim ben.
Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim ..
(Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak ..)
Ankara`ya usul usul kurşun yağıyordu ..
Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri ..
Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim ..
Ve hiçbir mahkeme tutanağına geçmedi adım ..
çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece ..

sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde
ama sen yoktun ..
Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde ..
Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu ..
Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesine gelebilme ihtimalini seviyordum ..

Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.
yaz sıcağı toprağa çekiyordu tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini ..
Sonra otobüs oluyordum,
kırık yarık yoların çare bilmez sürgünü ..
Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum Muş ovasının yalancı maviliği ...
Otobüs oluyordum bir süre ..
Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum,
yanağım otobüs camının garantisinde ..
Otobüs oluyordum ..
Bir ülkeden bir iç ülkeye ..
Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum ...
 
Zap suyunun başına koyuyordum şarkılarımın lis- tesinin ..
Korkuyordum ..
Sonra iniyordum otobüsten ..
Çarşıdan bizim eve giden,
ömrümün en uzun,
ömrümün en kısa,
ömrümün en çocuk,
ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum ..
Çünkü sonunda annem oluyordum
babam kokuyordum sonunda ...

Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim, çocuk olmaktan ..
Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam ...

Ben seninle bir gün Van`da ki bir kahvaltı salonunda ..
Ben seninle (sadece bilmek zorunda kalanların bildiği) bir yol üstü lokantasında...
Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan Doğubeyazıt`ın herhangi
bir toprak damında ...
Ben seninle herhangi bir insan elinin terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim ...

Ben senin,
beni sevebilme ihtimalini sevdim!
YILMAZ ERDOĞAN

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 11:52:13
Bu ne biçim Postacı
Üç defa çalıyor kapıyı
Bu ne biçim kel
Hem merhemi var
Hem sürmüyor başına
Bu ne biçim biçimler
İstediğiniz kadar çoğaltılabilir
Memleket çok müsait buna
Örneğin yeni bir komşu taşındı karşıya
Bir baktım Fahriye Abla!
Kırk yıllık bir rötar yapmış
Erzincan Treni
Ben gelmişim şu yaşıma
O ise şiirdeki yaşından gün almamış daha
Benimki ne biçim hayat
Uymuyor ne gördüklerime
ne duyduklarıma
ne okuduklarıma
Ben ne biçim benim
Ne kendime benziyorum
Ne başkalarına

Murathan Mungan

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.550
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 12:52:56

G İ Z L İ C E
''Aşk Deyince''
...............
Ne varsa aklımda sildim bu gece
Yeniden, yaşama hevesim geldi
Kimseler görmeden seni, gizlice
İçimden çıkarıp sevesim geldi..

Duruyor kalbime sıktığın kurşun
Sevdiğim herşeye karşı duruşun
Tetiği çekip de, o son vuruşun
Affedip aklımdan silesim geldi..

Yeni bir sayfada, şimdi yepyeni
Unutup ettiğim onca yemini
Herşeye ragmen bir defa seni
Hasretle özlemle göresim geldi..

Ağlattın, inlettin, yalvarttın beni
Götürüp düşmana hep sattın beni
Boş bir paket gibi, fırlattın beni
Yine de ’Geri dön’ Diyesim geldi..

Aldattı benliğim kendi özünü
Onurum tutmuyor artık sözünü
Son kez görmek için güzel yüzünü
Herşeyi bırakıp gidesim geldi...

Uçamam, kanadı kırılmış gibi
Şiirler kaleme darılmış gibi
Sarmaşık ağaca sarılmış gibi
Sokulup koynuna giresim geldi..

Ali SÖNMEZ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.138
  • 24.240
  • 5.138
  • 24.240
# 21 Ağu 2011 15:49:07
SENİ SEVİYORUM

Seni seviyorum.
Bir çocuk üşüyor içimin soğuğunda.
Şarkılar acımı dindiremese de,
Sen sevdirdiğin için dinliyorum.
Kuşlar kayboluyor karanlığımda,
Bir gece daha kavuşurken güneşine;
İçinde sen olan her şeyi düşünüyorum..
Seni seviyorum.
Sana benzeyen herkesi güzel kabul ediyorum.
Senin gibi düşünen herkesi zeki.
Ve seni tanıdığım ilk günden beri,
Seni düşünmeden uyuyamıyorum.
Seni düşünmek istemediğim zamanlarda;
Nefes alamıyorum.
Seni seviyorum.
Her saniyem seninle olsun istiyorum.
Uzaktayken sesini yanındayken nefesini özlüyorum.
Seni seviyorum.
Seni yaşadıkça kendimi tanıyorum.
Ne zengin olmak ne de meşhur olmak gibi hayallerim kalmadı.
Gözlerinde kaybolmak kadar çok isteyemiyorum hiçbir şeyi…
Senin için olunca dünyanın en güçlü insanıyım.
Ve senin gözünde değerli olmak kadar ilgilendirmiyor diğerleri.
Benim gibi bencil biri...
Seni seviyorum.
Ruhum bedenimden ayrılıyor yanındayken.
Sen bilmiyorsun ama hep susuyorum.
Çünkü önceden kurduğum cümleleri bile unutuyorum.
Nasıl açıklanır bilmiyorum...
Her şeyin bir anda değişmesi,
Güneşin batmak için seni beklemesi...
Seni seviyorum.
Sadece süslü cümleler kurmak için oynamıyor kalemim;
Anlatamıyorum...
Bir şiir tutup çıkarıyorum bazen içimden;
İki kelimesinden biri sen.
Bir bilsen nasıl...
Seni seviyorum.

Cüneyt KOCABIYIK

Çevrimdışı ogrtmn35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 17.444
  • 177.518
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 21 Ağu 2011 17:34:47
Ey millet uyan! Cehline kurban gidiyorsun!
İslam ı da “batsın!” diye tutmuş yediyorsun!
Allah tan utan! Bâri bırak dîni elinden…
Gir leş gibi topraklara kendin, gireceksen!
Lâkin, ne demek bizleri Allah ile iskât?
Allah tan utanmak da olur, ilim ile… Heyhât!

Mehmet Akif Ersoy

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK