Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.417
  • 70.056
  • 3.417
  • 70.056
# 20 Eki 2014 15:59:43
DİNMEYEN AŞK
Bakmadan kara, yağmura,
Göğüs vererek rüzgâra,
Kayalar içinde ıslak,
Sisleri aşıp koşarak,
Sevmek, bıkmamak sevgiden!
Dinlenmeden, ara vermeden!
Ömrün tadını, neşesini
Taşımadansa boş yere
Ben ızdırabı, acıyı
Üstün tuttum sevinçlere,
O yakınlık duygusunu,
Gönülden gönüle akışı;
Ah bir şeye benzemez
İnsanı yaratır acı!
Nereye kaçayım, nereye?
Ormanlara mı ırağa mı?
Boşuna her şey, boşuna!
Tek sevinci var bu ömrün
Huzura varmayan neşe
Ey aşk! Her şeyin başı!
Goethe

Çevrimdışı onur52

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 30
  • 93
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 30
  • 93
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2014 21:07:37


BENCE ŞİMDİ SEN DE HERKES GİBİSİN

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
Nazım HiKMET

Çevrimdışı onur52

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 30
  • 93
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 30
  • 93
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2014 21:12:33



HERŞEY KADAR, HERKES KADAR, SEN KADAR...


Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar?

Değiştim?
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil?

Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
ne kazanabileni ne de kaybedeniyim?
Sorun değil?

Elbet Alışırım?
Biraz alıştım.
Her şey kadar, her kez kadar, sen kadar?

Alıştım!
Varlığını istemediğim tüm eksik yanları
Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim
iki arada bir derede duyguya alışıyorum?
Bir yanım bırak diyor bir yanıma
Kesin değil! Henüz tanıştık?
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar?

Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda
Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda
Bir yanım memnun oldum diyor,
bir yanım tanıyamadım daha
Samimi değil?
Bir hayli kırıldım?
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar?

Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime
Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım?
Aslında ne sana, ne olanlara?
Kendime kırgınım!..
Maziye hiç değil, âna kırgınım
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına
Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara
Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna
Bir hayli kırgınım?
Beni ben kırdım oysa?
İyi değilim.
Galiba yoruldum?
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar?

Kalbime, kalbimi kanıtlamaktan
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!..
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum.
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık
Ki Seni sorgulamamasını nasıl beklerim?..

Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı
Sana bakan yanımsa toprakla aynı
Hıh! Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin!

Gözlerim yorgun?
Dudaklarım, dudaklarım hissiz?
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır?
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz
Söyleyemediklerini söylesende şimdi
Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil?
Çok çalıştım

Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Daha öncede gitmiştim?
Çok çalıştım?
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine
Ve bende bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için
Çok çalıştım

Daha öncede gitmiştim
Kendi isteğimle
Anladım ki daha önce sevmemiştim!

Çok çalıştım inan
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye
Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya
Ve alışmaya kendime
Bu göz gözü görmez dumanlı halime
Çok alışmaya çalıştım hem de

Tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da
Birini yaşattım! Yaşatıyorum da hala
Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da

Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor
An be an çöküyor, insanın içindeki güç
Işığı sönüyor
Beyaza dönüyor rengi git gide
Hissizleşiyor

Ne yormak istedim Seni,
Nede yormak kendimi
Çok çalıştım
Gitmeye de kalmaya da
İkisi de aynı acı, ikiside rezil
Daha öncede gitmiştim
Ama böyle kalarak değil
Böyle kalarak değil...



Can Yücel

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.485
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.485
  • Müdür Yardımcısı
# 21 Eki 2014 00:44:55
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!

Ey akıl, nasıl da delinmez küfen?
Ebedi oluşun urbası kefen!
Kursa da boşluğa asma köprü, fen,
ALLAH derim, başka hiçbir şey demem!
N.F.K

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 21 Eki 2014 08:23:04
bir tabak eksik belki, fakat iki kaşığımız var.
efkarın suyunu koyarım ben, sen de demlersin.
bir çay kaşığımız eksik,
olsun.
iki bardağımız var
bu yalnızlık ikimize de yeter
ısıtır ısıtır yeriz beraber.

 Erdem Arslan

Çevrimdışı bunyamin02

  • B Grubu
  • 729
  • 580
  • 729
  • 580
# 21 Eki 2014 10:18:59
Kirpiğin Kaşına Değdiği Zaman

 Kirpiğin kaşına değdiği zaman
 Bekleme sevdiğim vur beni beni
 Sevdanın şafağı söktüğü zaman
 Diyardan diyara sal beni beni

 Saçların rüzgarı tel tel biçende
 Dudağın dilinden şerbet içende
 Gönlünde duygular ateş saçanda
 Alevden gömleğe sar beni beni

 Hasreti bırakıp özlem getiren
 Güllerin yerine diken bitiren
 Gönlümde yarayı açan o tren
 Ötünce hatırla yar beni beni




Nadir Şener

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.196
  • 230.132
  • 29.196
  • 230.132
# 21 Eki 2014 18:06:54
Çok sevmek de marifet değildir bazen
Sevdin fakat sevilmedin
Hadi sev sen çılgınca, delice sev
Karşılıksız bir tutkuya dönüşür bu avuçlarında
Sevgi iki kişiliktir oysa
Seversin sevilirsin yâr olursun
Seversin sevilmezsin har olursun
Yanarsın dumanın bile tütmez
Sevdiğin bile anlayamaz onun için neler çektiğini
Marifet çok sevmekte değildir işte
Beklenildiğin kadar beklemek
Özlenildiğin kadar özlemek
Ve sevildiğin kadar sevmektir asıl marifet
Aslı olmak Kerem’e şandır
Aslı’nın aslı Kerem’dir yani
Çünkü sevmese onu bu kadar
Kim tanırdı şimdi Aslı’yı
Diyorum ya işte
Marifet, Kerem edip yakmak değildir
Marifet, Kerem’i hakkıyla sevebilmektir
Yoksa haddini bilmektir
Aşka kestirmeden gitmek yerine
Düşüp yollara yürümektir
Şimdi diyeceksin ki
Hiç Şirin olmasa Ferhat delebilir miydi o dağları diye
Delmezdi elbet
Fakat delemez de değildi
Şirin olmazdı da o gözleri dağlayan
Elif olurdu, Ayşe olurdu…
Ferhat’ta bu yürek olduktan sonra ufalanırdı elbet o dağlar
İşte marifet o dağları deldirmek değildi
Asıl marifet Ferhat’ın yüreğinde bir dağ gibi yükselebilmekti
Bunu da o dağlarla birlikte bir yürek
Un ufak olmadan düşünebilmekti.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 21 Eki 2014 19:22:20

 
  TAHİRLE ZÜHRE MESELESİ
 
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
yani yürekte.

Meselâ bir barikatta dövüşerek
meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
meselâ denerken damarlarında bir serumu
                                          ölmek ayıp olur mu?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

N.Hikmet RAn
 

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 21 Eki 2014 19:22:52
SESLERİN AYAK SESLERİ
Kırlangıçlar dönecek yakında
Açılacak onurlu kapıları
Haziran sabahlarının
Ağır.

Yer,gök,deniz nasıl bak
Birbirine karışacak
Çiçekler başı çekecek hey...Nice
Sonra çocuklar
Balonlar,uçurtmalar bulutlar ellerinde
Ardından
Beyazlar,kırmızılar,kayıklar
Haydiii
Yeşilde,mavilikte.

Ayak sesleri var başka işiteceksin
Bizlerin ayak sesinden
Toprağın var,suların var,ağaçların var
Günlerin,gecelerin
Sözlerin,biçimlerin ayak sesleri
Ayak sesleri elele
Ayak sesleri kıyamet gibi
Işığın ayak sesi
Gölgenin ayak sesi
Seslerin ayak sesi.

Çocuğum ilk ağızda bunları belle.
ARİF DAMAR

Anısına saygı ve sevgiyle...

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Eki 2014 13:49:47
BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birdenbire karışır

Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar

ATAOL BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 22 Eki 2014 15:40:42
Ben;
Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada,
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde,
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
Bir o kadar cesaretli olmalı.
Yağmurdan ıslanıp,fırtınadan kaçmamalı.
Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
İşine gelince sevip,
Zoru görünce bırakmamalı!

CAN YÜCEL

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.196
  • 230.132
  • 29.196
  • 230.132
# 22 Eki 2014 17:57:40
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Ben; Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada,
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde,
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
Bir o kadar cesaretli olmalı.
Yağmurdan ıslanıp,fırtınadan kaçmamalı.
Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
İşine gelince sevip,
Zoru görünce bırakmamalı!

CAN YÜCEL


Bu şiiri çok beğeniyorum.
Teşekkürler öğretmenim paylaştığınız için.

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.126
  • 24.128
  • 5.126
  • 24.128
# 22 Eki 2014 19:35:24
Sana bu mektubu bir gece yarısında yazıyorum
Azatlığın zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
Zühre bir aşkı tutturmuş Bâbil' de kalan
Zavallı dünya habersiz, zavallı dünya sağır
Bir Hârût'la Marut bir de ben dinliyorum
Derken kayıp gidiyor yıldızlardan birisi
Bir intikam fişeği gibi saplanıyor karanlığın karnına
Senin namına yıldızları kıskanıyorum.
Kim bilir kaç ışık yılı uzakta
Öfkeyle kollarını çeviriyor yalancı fecir
İmanım gibi biliyorum vakit asılmak vaktidir
Ve taksim gazinolarında trahomlu şairler
Mısra arıyorlar masaların altında
Kanını içiyorlar bilmeden “Cennet atları” nın
Ben yurdumun en sert tütününden bir sigara sarıyorum
Dumanı ciğerlerime değil iliklerime çekiyorum
Ne kadar ürkek ceylan varsa Asya çöllerinde
Domaniç yaylasında ne kadar dizginsiz at
Başlıyorlar koşmaya kılcal damarlarımda
Sıcak solukları yalarken alnımı
Toynaklarını hissediyorum alyuvarlarımda.

Sana bu mektubu evimin balkonunda yazıyorum
Sağ elimi koyuyorum tam yüreğimin üstüne
Çankaya yokuşunda söylediğimiz marşı duyuyorum
Ulu kayalar parçalanıyor beynimin bir yerinde
Bir yerinde demirden dağlar eriyor
Atlas yelkenli gemileri unutmuş birkaç levent
Viski kokulu bulvarlarda yavaş yavaş ölüyor
İstediğin o seccadeyi hemen gönderiyorum
Üstünde Kabe resmi ve anamın duaları var
Ve bildiğin sebeplerden ben gelemiyorum.
Yine biliyorsun ki , Sevmedim ülküden başkasını
Başı dumanlı dağları, dolunayı, ufukları
Bir de Çankaya yokuşunda rüzgara tutulmuş saçlarını
Önce Allah, sonra genlerim şahit.
Sevgimi üç bin yıl sonra doğacak torunuma yolluyorum
Trahomlu şairler doğruluyorlar masaların altından
Elleri fahişelerin karanlık saçlarında
Benim kalemimden kan değil süt damlıyor
Geceler boyu böyle geleceği emziriyorum
Kahrolayım sevmedim ülküden başkasını
Bir de seni çok seviyorum

__________________________Dil aver CEBECİ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.126
  • 24.128
  • 5.126
  • 24.128
# 22 Eki 2014 19:44:08
ELLERİNİ BANA VERECEK MİSİN?

Dost kentleri yıkıp sana gelmişim
Esirin olmayı şeref bilmişim
Bilsen ıssızlıktan nasıl yılmışım

Bu sessiz dünyama girecek misin
Ellerini bana verecek misin

Gül yüzünü geceler dokurum
Şiirimsin günde binkez okurum
Dara düştüm sağım solum uçurum

Şimdi bu müşkülüm görecek misin
Ellerini bana verecek misin

Ümitler dal-budak, ümitler sıcak
Ellerinki karanlığı kovacak
Bir rahmet bekliyorum yağdı yağacak

Bu kısır toprağı sürecek misin
Ellerini bana verecek misin

___________________Dilaver CEBECİ

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.861
  • 1.093
  • 11.861
# 22 Eki 2014 22:22:19
         h.n.a.


YARININ TÜRKÜSÜ

Arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin!
Uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek
Belde çelik kılıç, içte çelikten yürek
Taşıyanlar saflardaki yerini bilsin!

Bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde;
Keder, elem her ne varsa geride kalsın!
Tehlikeler duman gibi tüterken yerde
Arkadaki her düşünce sönüp ufalsın.

Kahramanlar yürüp gider ölüme karşı,
Bir sevgili gibi onu basar bağrına!
Bak, uzaktan çalınıyor bir zafer marşı,
Yürüyelim şu doğmakta olan yarına…

Sen ne kadar güzel şeysin, ey şanlı ölüm!
Bizim bütün talihimiz sende saklıdır.
Ey dünyada her yiğite nişanlı ölüm,
Zevki sende arayanlar elbet haklıdır.

Köprüköy’den, Pilevne’den gelen ses nedir?
Çanakkale şehitleri dirildiler mi?
Çocuklarda yeni doğan bu heves nedir?
Kocamışlar bir sır için gençlik diler mi?

Saflarımız seyrelse de yine ileri!..
Düşenlerin kanlarından doğar bir şafak!
Haydi sarssın yeri, göğü cenk türküleri;
Kanımızla burda yarın güller açacak.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK